Af Örgütü: Kalıcı Bir Barışa Ulaşmak İçin İsrail Ortadan Kaldırılmalıdır
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri, Batı ile ABD'nin insan hakları konusunda çifte standart sergilediğini ve İsrail'in Gazze halkına karşı işlediği suçlarda ortak olduklarını vurgulayarak; kalıcı barışın, apartheid rejimi İsrail’in ortadan kaldırılmasını gerektirdiğini belirtti.
Welayet News - Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, işgalci İsrail rejiminin çocuk haklarını ihlal etmesi ve öldürmesi nedeniyle BM'nin kara listesine alınmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek şunları söyledi: Bu karar, İsrail'in katil liderlerinin Filistinli çocuklara karşı işledikleri suçlardan dolayı adalet önüne çıkarılması yönünde önemli bir adımdır.
KALICI BARIŞ APARTHEİD REJİMİ İSRAİL’İN ORTADAN KALDIRILMASIYLA SAĞLANACAK
Callamard, el-Kudüs el-Arabi gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi: Kalıcı barışa ulaşmak, apartheid rejimi İsrail'in ortadan kaldırılmasını, Batı Şeria ve Kudüs'teki işgalinin sona ermesini ve Gazze ablukasının kaldırılmasını gerektiriyor. Güvenlik Konseyi'nin Gazze'de ateşkes kararını uygulamaması; Güvenlik Konseyi üyeliğine ilişkin yeni yasaların çıkarılmasının yanı sıra farklı tarafların veto haklarını kullanmasına ilişkin reformların yapılması için ciddi ve acil eylem gerekiyor.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri, Siyonistlerin Gazzeli çocuklara karşı işlediği barbarca suçları kınadı: ‘İsrail'in Filistinli çocuklara karşı işlediği sistematik suçlar, İsrail'in uzun zaman önce Birleşmiş Milletler tarafından kara listeye alınmasını gerektirmiyor muydu? Peki Birleşmiş Milletler, İsrail'i bu kara listeye koymak için Gazze'de binlerce çocuğun öldürülmesini mi beklemeliydi?’ ifadelerini kullandı.
GAZZE'DE ÇOCUKLAR AÇLIKTAN ÖLÜYOR
Agnes Callamard şöyle devam etti: İsrail güçlerinin Gazze'ye yönelik amansız saldırıları, son 8 aydır hayal bile edilemeyecek acılar yaşayan çocuklar için feci sonuçlar doğuruyor. Bu çocukların binlercesi katledildi. Sayısız kişi ciddi fiziksel ve zihinsel yaralanmalara maruz kaldı ve ayrıca çok sayıda çocuk aile üyelerini kaybetti ve yerinden edildi.
Gazze'deki çocuklar, başta açlık ve aşırı yetersiz beslenme olmak üzere zorlu koşullar altında yaşamak zorunda kalıyor, hatta bazıları açlıktan ölüyor. Çünkü İsrail'in Gazze'ye uyguladığı acımasız abluka, çocukları yeterli insani yardıma erişimden mahrum bıraktı. Bu çocukların savaş sırasında maruz kaldıkları ağır fiziksel ve ruhsal yaralanmalar önümüzdeki yıllarda da devam edecek.
BATI VE AMERİKA İSRAİL'İN SUÇ ORTAĞIDIR
Agnes Callamard söz konusu röportajına şöyle devam etti: İsrail'in çok daha önceden BM'nin kara listesine alınması gerekirdi ki bu da uluslararası toplumun Filistinli çocukların çığlıklarına yanıt vermeye hazır olmadığını gösteriyor. Bu arada Amerika, İngiltere, Almanya gibi büyük ülkelerin de İsrail'in yanında yer alması üzücü. Bunlar Gazze'deki savaşın genişlemesini körükleyen ve Gazze halkına karşı işlenen savaş suçlarında İsrail'in suç ortağı olan bu rejime silah göndermeye devam ediyorlar.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri şunları vurguladı: Bu, büyük ülkelerin kendi çıkarlarını uluslararası hukuka ve sivillerin korunmasına tercih eden politikalarının bir örneğidir. Söz konusu ülkelerin bu davranışları, yıllardır kınadığımız çifte standartları göstermektedir.
Callamard, işgalci rejimi destekleyen Batılı hükümetlerin konumu ile Filistin davasını destekleyen Batılı ulusların bulunduğu konum arasındaki çelişkiye değinerek şunları söyledi: Gazze'deki savaş, yalnızca ağır insan hakları ihlallerine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda dünyanın birçok ülkesinde demokrasinin erozyona uğradığını da kanıtladı. Öyle ki Filistin halkının özgürlüğünü ve haklarını desteklemek için halkın barışçıl protestolarını bastırdıklarında bu açığa çıktı.
İsrail'in Gazze'deki suçlarına karşı dünya çapında kitlesel protestolara tanık olmamız, Dünyadaki tüm insanların insan haklarına saygı gösterilmesi ve suçluların kovuşturulması yönündeki açık talebini ifade ediyor. Filistin halkıyla dayanışma amacıyla yapılan bu barışçıl gösteriler ve oturma eylemleri, uluslararası insan hakları yasalarıyla korunmaktadır.
Agnes Callamard konuşmasının sonunda şunları söyledi: Mevcut çatışmayı çözmeye yönelik herhangi bir anlaşma, Gazze ablukasının tamamen kaldırılmasını, yasadışı yerleşimlerin durdurulmasını, İsrail apartheid'ına son verilmesini, Filistinlilerin haklarının garanti altına alınmasını, Filistinlilerin geri dönüş hakkına saygı gösterilmesini, mağdurların haklarının korunmasını ve savaştan etkilenenlere tam tazminat ödenmesini içermelidir.
Ayrıca 1948 yılında (Filistin topraklarında Siyonist rejimin işgalinin başlamasına atıfta bulunarak) yeni uluslararası sistemi kuran ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler, çifte standartlara derhal son verilmeli ve dünyadaki tüm insanların haklarına tam anlamıyla saygı gösterilmelidir/tesnim
Yeni yorum ekle