BAE'nin Yemen'deki uzun vadeli hedefleri

Pt, 06/08/2018 - 12:51

İngiliz Middle East sitesi; BAE'nin Yemen'de mütecaviz Suudi koalisyon çerçevesinde yaptıkları, hedefleri ve Abu Dabi ile Riyad arasındaki ilişkinin türüne dikkat çeken bir yazıyı paylaştı.

Welayet News - Middle East makalesinde şöyle yazdı: Yemen dosyası ile ilgili eleştirilerin büyük kısmı Suudi Arabistan'a yöneltilmiştir. Ancak Yemen'de savaş suçuna eşdeğer girişimleri yüzünden Abu Dabi da artan biçimde dikkatleri üzerine çekmiş bulunuyor.

Suudi koalisyonun Yemen'e Mart 2015'te saldırı başlattığı günden beri BAE, önemli bir aktör olmuştur. Riyad'ın hedefi Yemen'in eski cumhurbaşkanı Mansur Hadi'yi yeniden iktidara getirmek ve Ensarullah hareketi ile mücadele etmek olurken Abu Dabi, Yemen'in güneyine ve belli jeopolitik beklentilerini karşılamak için güvenlik güçlerini eğitme üzerine odaklanmıştır.

BAE'nin uzun vadeli hedefleri giderek ortaya çıkıyor ki Yemen'in bölünmesi ve bu ülkenin güneyinde Aden liman üzerinde dünyanın diğer bölgeleriyle ticaret güvenliğini sağlayabilecek ve Yemen'in doğal kaynaklarından yararlanması ve bölgesel sultasını kurmayı karşılayabilecek dost bir ülkenin kurulmasını kapsıyor.

BAE rejimi, Yemen'deki varlığının istikrar sağlamak için olduğu şeklinde izah ediyor. BAE, Yemen'deki kendi hayır vakıflarının yardımlarının reklamını yaparken Yemen'deki yasa dışı tutuklamalardaki kendi yasa dışı rolünü reddederek, bunu "yalan haberler" olarak niteliyor.

Ancak ortadaki kanıtlar, BAE'nin Yemen'de iyilik peşinde olmadığını gösteriyor. İnsan hakları grupları, BAE desteği altındaki Yemen'in güneyinde yer alan hapishanelerde tutulan kişilerin insan haklarının ihlal edildiğini ve işkenceden geçirildiğine dair çok sayıda rapor yayınlamıştır.

Nitekim Associted Press Haber Ajansı geçen ay, tutukluları sindirmek ve insani kimliğini yok etmek için cinsel tecavüzün kullanıldığını duyurdu.

Uluslararası Af Örgütü de, BAE’nin Yemen’de yaptığı kanun dışı eylemlerinin tescil edildiğini duyurdu.

BAE'ye göre, bu işler Yemen'in güneyindeki muhalifleri bastırmak içindir. Ancak uluslararası gözlemciler, bu işlerin BAE'nin insani hedefler değil kendi hırsları ve bölgesel hedefleri peşinde olduğunu gösterdiğine inanıyorlar.

BAE'nin politikaları, büyük ölçüde Yemen'de iç anlaşmazlığın derinleşmesine sebebiyet vermiştir. Abu Dabi, güneydeki bölücüler ve diğer askeri vekillerine pratikte dağılmış ülkede gerilim çıkarmak amacıyla yardım etmiştir.

BAE'nin güneyin bağımsızlaşmasını desteklemesi Yemen'de her türlü birliği akamete uğrattı. BAE, bu bölgenin ayrılmasını isteyen ve keyfi tutuklamalar gibi girişimlerde bulunan Hazarmut güçlerini destekledi.

Hellen Lacner "Kriz İçinde Yemen" adlı kitabında, BAE ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmazlığın da bir sorun sayıldığını çünkü Riyad'ın Yemen'in Müslüman Kardeşler kolu olan Islah Partisi'ni sahada bir sabit müttefik olarak desteklerken, BAE Müslüman Kardeş grubuna karşı çıkararak, onun yerine Arap Yarımadasında el-Kaide ile ilişkileri düşmanca olmayan silahlı unsurları destekliyor. Böylece BAE, Yemen'de Suudi Arabistan ile bir vekalet savaşı yürütmekte olduğunu yazıyor.

BAE, ABD'nin desteğini alıyor ve İngiltere de BAE'ye Yemen savaşında bir işbirlikçi üzerinden lojistik desteğine devam ediyor.

Yemeniler kendileri geniş şekilde protesto eylemi gerçekleştirmezlerse bu kayıtsız şartız yardımlar devam edecek.

Yemenlilerin itirazları kısmen başarılı olmuş ve BAE'nin Sokatra Adası'nda artan nüfuzunu kısmi olarak kısıtlamıştır çünkü siviller ve yetkililer, Abu Dabi'nin orayı işgal ettiği için şikayetçiydiler.

İnsan haklarını savunan örgütler ve merkezler, BAE destekli güçlerce güneyde insan haklarının ihlal edildiğini gösteren hususları ifşa etmeye devam ediyorlar. Ancak işin sonunda, BAE'nin hırslarını kontrol etme görevi uluslararası camianın üzerine düşmekte ve bu iş Yemen'de krizin daha kötüleşmesini önleyebilir.

Tags: 


Yeni yorum ekle