Ağır Kayıplardan Esirlerin Geri Alınmasına Kadar İsrail Rejiminin Karanlık Günleri
Yemen Ensarullah hareketi lideri Abdülmelik el-Husi, yaptığı konuşmada, Gazze savaşında Siyonist düşmanın ağır bedeller ödediğine değindi ve şunları söyledi: ‘Siyonist rejim, güçlerinde verdiği kayıplarla ağır bir bedel ödedi.’
Welayet News - Abdülmelik Husi şu ifadelerde bulundu: ‘İsrail'in Gazze'deki saldırıları, Araplar arasındaki yaygın zilletin ortasında devam ediyor.
Başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin davranışları, onların insan haklarına ilişkin sloganlarıyla tamamen çelişmektedir.
Amerika ve Batı'nın da katıldığı İsrail’in suç ve cinayetlerinin boyutu tasavvur edilenden çok daha fazladır.’
Ensarullah Lideri, Siyonist rejimin yemek almak için bekleyen Filistinlilere yönelik vahşi saldırısına değinerek şunları söyledi: ‘İşgalci düşman, Gazze'nin kuzeyinde aç Gazzelilerin yardım tırlarının etrafında toplanmasını bir tuzağa dönüştürdü ve onları hedef aldı.
Gazze'ye yapılan yardımlar halkın ihtiyaçlarının yalnızca %5'ini karşılıyor.
Gazze halkının tamamı gerçek bir trajedi yaşıyor.
Gazze'nin kuzeyinde yaşananlar trajedinin de ötesindedir ve bu sorunlardan kurtulmak için bölge halkı göçe zorlanmıştır.
Gazze halkının yüzde 95'i doyacak kadar yiyecek bulamıyor.
Halkın sorunlarının kötüleşmesine ve Arapların sessizliğine rağmen, düşman meşum hedeflerine ulaşmada başarısız oldu.
Siyonist düşman, Gazze halkını katletmesine, yok etmesine ve aç bırakmasına rağmen bu düşman, insanları Gazze'den göçe zorlamayı başaramamıştır.
Düşman Gazzeli savaşçıları bastırmakta ve esirlerini geri almakta başarısız olmuştur.
Direniş savaşçılarının istikrarı, sabrı ve kararlılığı emsalsizdir ve Gazze'deki Siyonist düşmana karşı cesurca savaşmaya devam etmektedirler.
İsrail Savunma Bakanının itirafına göre bu rejim, güçlerinde kayıplar vererek ağır bir bedel ödedi.
Siyonist düşman güçleri arasında yaşanan benzeri görülmemiş psikolojik kriz, direnişin zaferinin işaretlerinden biridir.
Filistin halkının çektiği acılar konusunda Arap ve İslam ümmetinin büyük sorumluluğu vardır.
Eğer Müslümanlar ve Araplar Gazze halkına yardım etselerdi bu insanlar savaş cephelerinde düşmanın işini bitirebilirlerdi.
Neden İslam Ümmetinin Filistin halkına desteği ABD ve Batı'nın Siyonist düşmana verdiği destek düzeyinde değil?
Arap ülkelerinin Filistin davasına ve Arap ve İsrail savaşına yaklaşımı, Siyonist düşmanla normalleşme noktasına ulaştı.
Araplar sorumluluklarından kaçamazlar çünkü bunun kendileri için çok tehlikeli sonuçları vardır.
Bu olaylardan almamız gereken en önemli ders, düşmanla mücadelenin mahiyetini anlamaktır.
Müslümanlar bu savaşta Kur'an-ı Kerim'den ve İslam'dan yardım almalı ve bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmelidir.
İran, Siyonist düşmana karşı Filistin'e destek veren ilk ülke oldu.
Biden gibi başkanlar Siyonist olmaktan gurur duyuyor.
Batılı yetkililerin Siyonizm'e bağlılığı, onların milletimizin düşmanı olduğu anlamına geliyor.
Düşmanlar dünya hükümetlerinin Filistin halkına yardım için pratik bir adım atma tutumu benimsemesini engellemeye çalıştı.
Çoğu Arap ve İslam ülkesi, milletimize yönelik Yahudi Siyonist tehdidine karşı hiçbir şey yapmadı.
İsrail düşmanı, Filistin ve Mescid-i Aksa davasını medya, siyaset ve dünya gündeminden çıkarmaya çalıştı.
Milletin gaflet uykusundan uyanması, hikmet ve basiretle sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir.
İslam ümmeti, Gazzeli savaşçıların azminden, düşmanın yenilgisinden ve İsrail düşmanına karşı birlik olmasından ders almalıdır.
İslam ümmeti, Amerika'yı mağlup eden Irak direnişinden ders almalıdır.
İslam ümmeti, düşmanın bile itiraf ettiği Yemen cephesinin etkinliğinden ders almalıdır.
Siyonistler ne kadar suç işlerse işlesinler düşüş yaşıyorlar ve yenilecekler.
Yahudi paralı askerlerin bu savaşta yenilgisi kesindir.
ABD'nin, Gazzeli çocukları ve kadınları öldürmek için İsrail düşmanına gönderdiği bombaların miktarı çok fazladır.
Gazze halkına destek olmak için 54 gemiyi hedef aldık ve bu çok büyük bir rakam.
Allah’ın yardımıyla İsrail düşmanının Babülmendep’e girmesini engellemeyi başardık, Amerikan ve İngiliz gemileri acı darbeler yedi.
İngiltere ve Amerika’nın saldırılarının askeri kabiliyetimiz üzerinde hiçbir etkisi yoktur, aksine biz bu kabiliyeti güçlendirmekle meşgulüz.
Gerilim artmaya devam ediyor ve Amerika ve İngiltere bunu hissetti.
Şu ana kadar düşmana 384 füze ve İHA fırlattık.
Halkımız bu Cuma da moral ve motivasyonlarının yüksek olduğunu ilan edecekler.
İngiltere ve Amerika’nın hava saldırılarının mücahit halkımızın, hatta çocukların moral ve motivasyonuna hiçbir etkisi yoktur.
Hatta Amerika'nın resmi çevrelerinde bile bu ülke hükümetinin tutumuna kızanlar var.
Avrupa ülkelerinin ve diğerlerinin Kızıldeniz'i askerileştirme yaklaşımı doğru değildir.
Kızıldeniz, Umman Denizi, Aden Körfezi ve Babülmendep Boğazı'nda operasyonlarımız devam edecek.
Düşman için hiç düşünmedikleri, dost ve düşmanların beklentilerinin üzerinde sürprizlerimiz olacak.
Düşmanlar milyonlarca Yemenlinin yürüyüşünden korkuyor.
Füze, insansız hava aracı ve deniz saldırılarımız, yürüyüş yapan milyonlarca Yemenlinin duruşunu gösteriyor.
Milyonların yürüyüşüne katılmak duruşumuzun ve cihadımızın bir parçasıdır.’
Yeni yorum ekle