Suriye: Gazze Savaşı Batı'nın İnsan Hakları İddialarının Yalan Olduğunu Gösterdi
Suriye Dışişleri Bakanı, Batı ve Amerika'nın insan haklarını ülkelerin işlerine müdahale aracı olarak kullandığını belirtti ve “Siyonistlerin Filistin halkına karşı işlediği suç ve cinayetlere sınırsız ve kapsamlı destek, Batı'nın ve ABD'nin insan hakları iddialarının yalan olduğunun açık bir kanıtıdır” dedi.
Welayet News - Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, dün Cenevre'de video konferansla katıldığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi toplantısında, Batı'nın insan hakları alanındaki çifte standartlarını eleştirirdi ve Batı'nın insan hakları bahanesiyle ülkelerin iç işlerine karışma yönündeki çabalarını reddetti ve şu açıklamalarda bulundu: ‘Suriye, Filistin milletinin yanında olma konusundaki duruşunu sürdürüyor.
İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşı, kökeni apartheid sistemine ve Orta Çağ'a kadar uzanan işgalci İsrail rejiminin ırkçı tabiatının açık bir kanıtıdır. İşgalci rejim ordusu, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 30 binden Filistinlinin katledilmesinden, sağlık ekiplerinin, hastaneler ve okullar dâhil tüm sivil altyapının kasıtlı olarak hedef alınmasından gurur duymaktadır.
İsrail'in tüm bu suçları, başta Batı ve Amerika olmak üzere insan hakları savunucularının sınırsız siyasi, askeri ve ekonomik desteğiyle işlenmektedir. İşgalci rejimin iğrenç ve insanlık dışı suçlarına, bu rejimin siyasi ve askeri liderlerinin Filistin'deki halkımıza karşı duyduğu nefret eşlik etmektedir. Öyle ki, işgalciler Filistin halkını en iğrenç sıfatlarla nitelendirmekte, bu insanları insanlıktan mahrum etmeye çalışmakta ve bu şekilde onlara yönelik kirli soykırım politikasını meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar.’
Suriyeli bu yetkili, bu ülkenin işgal altındaki Golan'ın tamamını geri alma hakkı olduğunu vurguladı ve İsrail'in, Golan'da yerleşim birimleri kurulması da dâhil olmak üzere işgalini sürdürmeye yönelik tüm girişimlerini reddederek şunları söyledi: ‘İşgalcilerin bu eylemleri, ilgili tüm BM kararlarının açık bir ihlalidir. Şam, İnsan Hakları Konseyi'nin güvenilirliğini zayıflatacak ve insan hakları alanıyla ilgili uluslararası sistemi çökertecek şekilde bu ülkelerin iç işlerine müdahale edecek siyasallaştırılmış karar ve mekanizmaları dayatma girişimlerini bir kez daha reddetmektedir. Batılı ülkeler her zaman insan haklarını destekleme bahanesi altında siyasi programlar uygulamaya ve jeopolitik emellerine ulaşmaya çalışmaktadır.
İşgal rejiminin Suriye'ye yönelik doğrudan saldırısı, Batı'nın insan haklarına ilişkin iddialarının yalan olduğunun açık bir örneğidir. Ayrıca terör örgütlerine ve bölücü milislere destek verilmesi, Suriye'nin doğal kaynaklarının yağmalanması ve Suriye halkının haklarına doğrudan savaş anlamına gelen tek taraflı yaptırımlar uygulanması da Batı'nın insan haklarına ilişkin iddialarının yalan olduğunu ispatlayan diğer konulardır.’
Faysal Mikdad aynı zamanda, Suriye'nin vatandaşlarını teröre karşı koruma ve mülteci ve sığınmacıların geri dönüşü için gerekli ve uygun platformu oluşturma konusundaki kararlılığını da vurguladı ve şunları söyledi: ‘Tüm zorluklara rağmen Şam, insan haklarının her yerde tarafsız ilkelere göre, seçici ve çifte standartlardan uzak ele alınmasını güçlendirmek için birlikte çalışmaya devam etme konusundaki kararlılığını vurgulamaktadır.’
Yeni yorum ekle