Visam et-Tavil: Bir direniş mirası
el-Meyadin ve Hizbullah'ın askeri medyası yayımladıkları haberlerle, dün sabah saatlerinde İsrail rejimi tarafından suikasta uğrayan Visam et-Tavil’in öncü rolüne dikkat çektiler.
Welayet News - Hizbullah’ın, İsrail rejiminin Lübnan’ın güneyindeki Kirbet Selem kasabasında düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybeden Visam et-Tavil için yayımladığı taziye mesajında şu ifadeler yer almıştı: “Geçtiğimiz on yıllar boyunca hayatını İsrail işgali ve başta IŞİD olmak üzere Batı destekli terörist vekillerle mücadeleye adayıp, ismi, bölgede ABD liderliğindeki komplolara karşı koymada önemli bir figür haline gelen Hac Cevad kod adlı Visam Hasan Tavil’in yasını tuttu.”
El-Meyadin yayımladığı özel bir haberle Visam Tavil’in bir komutan olarak “direniş yolunda bıraktığı mirasa” ışık tuttu. Ayrıca, Visam Tavil’in suikasta uğramadan önceki son anlarına dair bazı önemli bilgiler paylaştı.
Habere göre, direnişin üst düzey lideri, uzun bir süre memleketinden ayrı kaldıktan sonra pazar akşamı Kirbet Selem kasabasının eteklerinde, işgal altındaki Filistin sınırına yaklaşık 19 ila 20 kilometre uzaklıktaki evine geldi.
Saldırı, Tavil'in öğle saatlerinde evinden çıkıp yolun karşı tarafına park ettiği arabasına gitmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. İnternet ortamında dolaşıma sokulan görüntülerde arabasının ateşe verildiği görülüyor.
El-Meyadin’e göre, Tavil'e yönelik suikastın nasıl düzenlendiği hâlâ belirsizliğini koruyor, ancak bazıları, İsrail’in bu olayı el yapımı patlayıcılarla gerçekleştirmiş olabileceğini iddia ediyor.
El-Meyadin özel haberinin devamında Tavil’in direniş yolunda bıraktığı mirasa dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:
“İsrail işgali, Direniş'e yaptığı büyük katkılar ve Güney Lübnan'ı işgal ettiği 1990'lardan bu yana Siyonist rejime yönelik operasyonlara geniş katılımı nedeniyle Tavil'i yirmi yılı aşkın bir süredir öncelikli hedef haline getirmişti.
Uzun yıllardır İsrailliler tarafından takip ediliyordu ve birçok suikast girişiminden sağ kurtulmuştu.
Aksa Tufanı Operasyonu’nun düzenlendiği 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Tavil, en ön saflarda yer alıyor. Öyle ki birkaç kez İsrail askeri üslerinden sadece metrelerce uzaktaki işgal altındaki Filistin topraklardan en yakın noktalara yaklaştığı biliniyor.”
El Meyadin’e göre, İsrail medyası, suikastın ardından Tavil’in Hizbullah'ın Özel Rıdvan Gücü komutanı olduğunu iddia eden haberler yayımladı, ancak Lübnan İslami Direnişi bu haberleri kesin bir dille reddetti.
Bu arada Hizbullah askeri medyası da komutanın kısa bir biyografisi, direnişe katkıları ve kilit rollerine ilişkin bir yazı yayımladı.
Direniş hareketi, Tavil’in 1985 yılında saflarına katıldığını ve 1992-2000 yılları arasında aktif bir savaşçı olarak sahada yer aldığını kaydetti.
Yazının devamında şu bilgilere yer verildi:
“1992-2000 yılları arasında Direniş saflarında aktif bir savaşçı haline gelen şehit, Nisan 1996'da İsrail'in Lübnan'a saldırısının ardından başta İklim el-Tuffah bölgesi olmak üzere işgale karşı tüm muharebe ve keşif operasyonlarına katıldı ve ardından İklim el-Tuffah ekseninin başkan yardımcısı oldu. 1999'daki Secde operasyonu sırasında ağır yaralar aldı.
2000 yılında Güney Lübnan ve Batı Bekaa'nın kurtarılmasından önce birçok İslami Direniş operasyonuna katıldı. Kurtuluşun ardından işgal altındaki Lübnan'ın Şeba Çiftlikleri'ndeki İsrail düşman mevzilerine karşı üst düzey operasyonlarda yer aldı.
Keşif ve bilgi toplama operasyonlarında çok başarılıydı ve Hizbullah'ın şehit üst düzey komutanı İmad Muğniye'nin gözetimi altındaydı.
2011 yılında Suriye savaşı başladığında terör örgütlerine karşı güç birliği yapan savaşçıların öncüsü oldu.
Tavil’in en önemli katkılarından biri, Hizbullah saflarında elde ettiği savaş deneyimini, Filistin Direnişi’ne aktarmaktı.
Ayrıca Irak'ın ABD destekli IŞİD'den kurtarılmasına büyük katkılar sağladı.”
YDH
Yeni yorum ekle