Velayeti: Bölgede Yeni Bir Denklem Oluşacak
Dünya İslami Uyanış Forumu Genel Sekreteri Ali Ekber Velayeti şunları söyledi: Direniş mektebi öğrencileri kendine inanarak ve Aksa Tufanı operasyonunu hayata geçirerek direnişin gücünün tekamülünde yeni bir dönüm noktası yaratmayı ve istikrara kavuşturmayı başardılar.
Welayet News - Dünya İslami Uyanış Formu Genel Sekreteri ve İmam Hamanei’nin Başdanışmanı Ali Ekber Velayati, "Şehit Süleymani, Aksa Tufanı ve Yeni Dünya Düzeni" başlığıyla birçok ülkeden temsilcilerin katılımıyla dün akşam düzenlenen 14. İslami Uyanış toplantısı için gönderdiği mesajda, Kirman’daki terör saldırısında şehit olanlara başsağlığı diledi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Aksa Tufanı operasyonu, Siyonist rejime karşı direniş ekseninin cesaretinin, özgüveninin ve saha kapasitesinin bir gösterisiydi. Bu operasyon ve Aksa Tufanı operasyonunun öldürücü darbesi karşısında şoka uğrayan çocuk katili rejim, kaybettiği itibarını korumak için vahşi ve insanlık dışı bir saldırıya yöneldi.
Bu tarihi bir suç ve cinayette 90 günde 25 bine yakın masum insan dünyanın gözü önünde şehit edildi.
Ali Ekber Velayeti’nin mesajının tam metni:
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Öncelikle İmam Zaman (a.f) ve İmam Hamanei’ye, İran’ın asil ve şerif halkına ve özellikle aziz Kirman halkına ve siz değerli misafirlere Kirman şehitliğinde meydana gelen terör saldırısında şehit olan vatandaşlarımız için başsağlığı diliyorum. Hiç şüphesiz İran İslam Cumhuriyeti’nin düşmanları şunu bilmelidir ki, bu terör olayında mazlum şehitlerimizin kanının intikamını alacağız.
Aziz ve kıymetli misafirler,
Dünya ülkelerinin siyasi, sosyal ve kültürel yönetimlerinde yalnızca iki yolun olduğu, yani doğuya veya batıya bağlı olduğu bir dönemde, İran İslam İnkılabı’nın ortaya çıkışı, yeni İslam medeniyetinin bölgesel ve uluslararası düzeyde gerçekleşmesinin odak noktasıydı. İslam İnkılabı, ilham verici özellikleriyle, döneminde dünya düzeninin hâkim denklemlerini değiştirmiş, dünyadaki Müslüman ve mazlum toplumların uyanışına ve bilinçlenmesine model olmuştur.
İslam'a ve Kur'an'a dayalı bir ideolojik boşluğun varlığı ve Müslüman ülkelerin tarihsel geriliği, zorba liderlerin Batı'ya bağımlılığı karşısında İran İslam Cumhuriyeti tarafından özgürlük ve adalet, istikbar ve zulme karşı olma, mazlumları ve mustazafları savunma sloganları, İslam İnkılabından ilham alan yeni nesil gençlerin ve Batı Asya bölgesinin insanlarının, kendi ülkelerinde ilkeleri İran İslam İnkılabı’nın zorbalığa karşı olma ve direniş ilkelerine dayanan İmam Humeyni'nin (r.a) fikri ve teorik sisteminin yerel bir modelini uygulamalarına neden oldu ve İslam İnkılabının zaferinden ve inkılabın Kutsal Savunma ve diğer çeşitli imtihanlarda yeşerip gelişmesinden yaklaşık 20 yıl sonra, bölgede direniş hareketinin izleri ve işaretleri ortaya çıktı.
Aziz ve kıymetli misafirler,
Şehit Süleymani, İslam İnkılabı İmamlarının mektebinin mezunu ve direniş cephesinin bayraktarı olarak uluslararası sistem ve İslam dünyası düzeyinde bir kişiliğe sahipti ve nâb İslami fikirlere dayanarak 40 yıl boyunca takva ile kendini geliştirerek ve sahadaki varlığı ile direniş eksenini planlayan ve uygulayan bir şahsiyetti.
21. yüzyılın başında Lübnan ve Filistin'de direnişin kazandığı zaferlerin yardımıyla İslami uyanış dalgasının oluşması ve Batılı düşünce kuruluşlarının küresel eğilimlerin değişimi ve yeni güçlerin ortaya çıkışına ilişkin tahminleri, müstekbir güçlerin, direnişi zayıflatmak ve Filistin meselesini ötekileştirmek için Batı Asya bölgesinde tekfirci gruplar oluşturma, donatma ve silahlandırma, Müslüman ülkeleri de tekfir meselesiyle meşgul etme ve direnişin eksenini zayıflığa ve başarısızlığa uğratma konusunda hain ve şeytani bir plan yapmasına neden oldu oysa onlar direnişin özünde ve çekirdeğinde zulümle mücadelenin olduğundan gafillerdi. Şehit Süleymani ve direniş grupları ise yaklaşık 10 yıllık direniş sürecinde Ortadoğu'da tahakküm rejiminin vekâlet savaşı stratejisini bozguna uğratırken, bölgesel ve uluslararası denklemlerde yeni bir gelişmeyi, uluslararası sistemde direniş adı altında yeni bir aktörü devreye soktu.
Haşdi Şabi, Difa-i Vatani, Ensarullah, Fatimiyun, Zeynebiyun gibi hareketlerin ve grupların ortaya çıkışı ve Hizbullah, Hamas, İslami Cihad gibi ilk direniş hareketlerinin güçlenmesi Batı Asya’da direnişin geometrisini belirledi. Öyle ki, İsrail, Aksa Tufanı operasyonu öncesi Gazze'ye düzenlediği son saldırıda Filistin halkının gösterdiği direniş karşısında saldırının başlamasından iki sonra geri çekilmek zorunda kaldı.
Şehit Süleymani'nin kendine inanma, fedakârlık, şehadeti arzulama ve zulme karşı olma ruhunu direnişin bedenine üflemesi, Süleymani’nin ve Süleymani’lerin şehadetinin direnişi durduramayacağı ve direniş yolunu engelleyemeyeceği bir ağaç ortaya çıkarmıştır.
Değerli misafirler,
Direniş askerlerinin inanç ve itikatları karşısında Siyonist rejimin ve destekçilerinin boş ve sahte olduğuna inanmak, gaspçı İsrail’in ve destekçilerinin işgalinin devam etmesi, mazlum Gazze'nin acımasızca kuşatılması, Mescid-i Aksa'ya defalarca yapılan saygısızlık, Filistinli gençlerin esaret altına alınması ve hapsedilmesi, sürekli yeni yerleşim yerlerinin inşa edilmesi ve ABD’nin bu suçlara kesin desteği, direniş mektebi öğrencilerinin kendine inanarak ve Aksa Tufanı operasyonunu hayata geçirerek direnişin gücünün tekamülünde yeni bir dönüm noktası yaratmayı ve istikrara kavuşturmayı başarmasını sağladı.
Bu cesur ve gurur verici operasyon, Siyonist rejime karşı direniş ekseninin cesaretinin, yiğitliğinin, özgüveninin ve saha yeteneklerinin bir göstergesiydi. Bu operasyon ve Aksa Tufanı operasyonunun öldürücü darbesi karşısında şoka uğrayan çocuk katili rejim, kaybettiği itibarını korumak için delirmişçesine vahşi ve insanlık dışı bir saldırıya başvurdu ve tarihi bir suça imza attı ve 90 günden kısa bir sürede dünyanın gözü önünde 25 bine yakın masum insanı şehit etti.
Ama başı dik ve onurlu Gazze halkı, düşmana teslim olmadığı gibi, Allah yolunda direniş ve sabır gibi nâb İslami öğretilere güvenerek, Siyonist rejimin rezil yenilgisinin işaretlerini ortaya çıkarmışlardır.
90 gün boyunca görünüşte küçük ama aynı zamanda cesur ve mert bir grubun yanında durmak, savaş makinası İsrail’e ölümcül darbeler indirmek, düşmanın yüzlerce tankını ve gelişmiş teçhizatını yok etmek, çocuk katillerinin askerlerine ağır kayıplar verdirmek (Kendi medyaları şu ana kadar 600'e yakın askerin öldürüldüğünü açıkladı)…bunların tamamı klasik savaşın geleneksel kural ve normlarında ciddi bir değişiklik olduğunu gösteriyor.
Ancak Allah'ın yardımıyla küçük bir topluluğun büyük ve silahlı bir orduya sabır ve direnişle galip geldiğine dair ilahi hadis ve işaretler her zaman sabittir. Dolayısıyla Siyonist rejimin başarısızlığı, vaat edildiği gibi, bölgede ve uluslararası sistemde yeni bir denklemin oluşmasına yol açacaktır. Direniş Cephesi'nin planladığı dönüşüm yolu ise uluslararası düzeyde yeni bir düzenlemeyi beraberinde getirecektir. Bu yeni güç dengesi ve geometrisinin gerçek hâkimleri, mazlumlar, özgürlük ve adalet arayan milletler olacak ve nasıl ki dünyada mazlum Gazze halkına destek vermenin etkilerine ve küresel sonuçlarına şahit oluyorsak, Allah'ın izniyle hükümet de gerçek salihlere teslim edilecektir.
Yeni yorum ekle