“Filistin Milletinin En Büyük Zaferi, ABD'yi ve Batı'yı İtibarsızlaştırmasıdır"
İran İslam İnklıbı Rehberi İmam Hamanei, bugün İmam Humeyni (r.a) Hüseyniyesinde Kirman ve Huzistan halkıyla bir araya geldi.
Welayet News - İmam Hamanei’nin bu görüşmede yaptığı konuşmanın önemli başlıkları şöyle:
- Gazze savaşı iki açıdan benzeri görülmemiş bir savaştır. Siyonist rejim açısından benzersizdir çünkü böyle bir vahşet, suç, cinayet, kana susamışlık, çocuk öldürme, kötülük, zulüm, hastaların ve hastanelerin bombalanmasının eşi benzeri görülmemiştir. Filistin halkı ve direnişi açısından eşsizdir, çünkü böyle bir sabır, direniş görülmemiştir ve bu direniş düşmanı deli etmiştir. Bu insanlara su, yiyecek, ilaç ve yakıt ulaşmamasına rağmen dağ gibi ayaktadırlar ve teslim olmamaları onları zafere ulaştıracaktır. Çünkü Allah sabredenlerin yanındadır. Bugün zaferin işaretleri görülüyor.
- Siyonist rejimin teçhizat ve tesis bolluğuna rağmen yetersiz kalması bu eşsiz mücadelenin diğer önemli yönlerinden biridir. Bugün dünyada hiç kimse Siyonist rejim ile Amerika ya da İngiltere arasında ayrım yapmıyor, herkes onların bir ve aynı olduğunu biliyor. Amerika, bombardımanı kesmek ve ateşkes konusunda Güvenlik Konseyi kararını utanmadan veto ediyor, utanmadan. Bunların birbirinden farkı yoktur, bunların hepsi aynıdır.
- Yani neyi veto ediyor ve bu ne anlama geliyor? Yani çocukların, kadınların, hastaların, yaşlıların ve savunmasız insanların üzerine bomba atılması suçuna ortak oluyor. Bu olayla Amerika'nın itibarı zedelendi ve Batı medeniyetinin yüzündeki maske düştü.
- Filistin milletinin en büyük zaferi, Batı'yı, ABD'yi ve insan hakları konusundaki sahte iddiaları itibarsızlaştırmasıdır.
- Direnişe yardım etmek herkesin görevidir, Siyonist rejime yardım etmek ise suç ve ihanettir.
- Bazı İslam hükümetlerinin Siyonist rejime yaptığı yardımları Müslüman milletler unutmayacaktır.
- Suyun Gazze halkına ulaşmasını bile engelleyen Siyonist rejime mal, petrol ve yakıtın ulaşmasını engellemek İslami hükümetlerin sorumluluğudur.
- Müslüman milletler, hükümetlerinden katil Siyonistlerle her türlü ilişkiyi ve yardımı kesmelerini istemeli, ya da ilişkileri kalıcı olarak kesemiyorlarsa, en azından bu şeytani, zalim ve kana susamış rejimle olan ilişkilerini geçici olarak kesmeleri için baskı yapmalıdırlar.
- Bugün dünyanın vicdanı incinmiştir. Amerika ve Avrupa'da insanlar sokaklara çıkıyor ve bazı siyasi şahsiyetler, üniversite rektörleri ve bilim insanları hükümetlerinin Siyonist rejime verdiği desteği protesto ediyor, ancak buna rağmen bazı hükümetler bu acımasız rejime yardım etmeye devam ediyor.
- Zaferin hak cephesinin olacağından şüphe etmeyin, gaspçı Siyonist rejimin bir gün yeryüzünden silineceğinden şüphe etmeyin. Bu, gelecekte kesin olacak gerçeklerden biridir. Bu, Allah'ın güç ve kudretiyle, Allah'ın izniyle gerçekleşecektir ve Allah'ın izniyle siz gençlerin o günü kendi gözlerinizle görmesini umut ediyoruz.
İmam Hamanei konuşmasının diğer bölümünde İran’da yapılacak olan seçimlere değindi ve şu ifadelerde bulundu:
- “Cumhuriyet" ve "İslam" kelimelerinin her ikisi de seçimlerle ilgilidir; Cumhuriyet demokrasi demektir ve ülkenin egemenliği milletin elindedir.
- Halkın yönetime müdahalesinin seçimden başka yolu yoktur. Bazıları seçimlerin gerekliliğinden şikâyet ediyor ve insanları bundan soğutuyor ama ülkede seçim olmazsa ya diktatörlük olacağı ya da güvensizlik ve kaos oluşacağı gerçeğini dikkate almıyorlar.
- Diktatörlüğün ortaya çıkmasını engelleyen şey seçimlerdir, kaosu ve güvensizliği engelleyen şey de seçimlerdir. Seçimler ulusal egemenliğin, demokrasinin ve cumhuriyetçin sağlanabileceği doğru yoldur.
- Bazıları insanları seçimlerden caydırıyor. Bu yanlıştır ve ülkeye zarar verir.
- Bazıları halkı seçimlerden caydırmak için sorunları göz önüne getiriyorlar. Sorun varsa çözüm seçimdir ve sorunların çözümü için seçimlere katılmanız gerekiyor.
- Ülkemizin yakın tarihinde Huzistan, İran milletinin ana ve en önemli direniş merkezlerinden biri olmuştur. Bu süre zarfında Huzistan halkı İran milletinin direnişinin tecellisi olmuştur.
- Bir başka deyişle Huzistan ayrıcalıklı bir eyalettir, yani ülkenin bütün şehirlerindeki şehitlerin kanı Huzistan topraklarına dökülmüştür. Yani bu ne anlama geliyor? Yani Huzistan tüm İran halkının dayanışmasının simgesidir. Ülkenin dört bir yanından gençler, fedakâr insanlar gruplar halinde geldiler, orada iman ve hedefle savaştılar, İslam ve İran İslam Cumhuriyeti yolunda canlarını feda ettiler. Huzistan, İran milletinin dayanışmasının simgesi haline geldi.
- İran milletinin tarih boyunca yaptığı kahramanlıklara dair fedakârlık, kendi canından geçmek ve direnişle ilgili duyduğumuz her şeyi, Kutsal savunma sırasında Huzistan’da, kendi gözlerimizle gördük.
- Yıllar boyunca kendi gözlerimle Kirman ve Kirmanlılar’da parlak noktalara şahit oldum. Birkaç cümleyle en önemli özelliklerini saymak istersek öncelikle Kirman'ın derin kültürel kimliğini söylemem gerekiyor. İkincisi Kirman'ın seçkinleri yetiştirmesidir. Bu eyaletin özelliği seçkinleri yetiştirmesidir ve ahlaki nezaket ve doğru iman bu eyaletin halkının diğer bir özelliğidir. Kirman halkı İslam ve İnkılap hareketine katılmanın öncüsüdür.
- Hacı Kasım gibi büyük bir şahsiyetin ortaya çıkmasının sebebi budur.
- Seçkinlerin yetiştirilmesi ve öne çıkan İslami kavramlarla bağlantı ve iletişim ve onlar için mücadele etmek, İslam'ın en büyük özelliğidir ve ben bu özellikleri Kirman halkında kendi gözlerimle gördüm.
- Yaklaşık iki ay sonra ülkede iki önemli seçimimiz var. İran halkının bu iki seçime en iyi şekilde hazırlanması gerekiyor.
- İlk seçim, Uzmanlar (Hubregan) Meclisi’nin seçimidir ve Uzmanlar Meclisi’nin seçiminin önemi, gerektiği zamanda ülke için doğru rehberi seçebilmesi ve zamanla mevcut rehberin şahsında rehberiyetin hayati koşullarını sürdürmesini koruyabilmesidir. İran halkının dikkatli olması ve bu seçimleri en iyi şekilde gerçekleştirmesi gerekiyor.
- Diğer bir seçim ise çok önemli olan İslami Şura Meclisi’nin seçimidir. Anayasaya göre İslami Şura Meclisi ülkenin geleceğinden sorumludur. Ülkede sorunlar varsa bu sorunların çözümü için yasaya ve İslami Şura Meclisinin basiretli varlığına ihtiyaç vardır. Bu iki seçim coşkulu bir şekilde gerçekleşmelidir.
- Muhatabı olan herkesin halkı seçimlere davet etme sorumluluğu vardır. Âlimler, üniversite öğretim görevlileri, profesörler, havza öğretim görevlileri, medya, basın, gençler, aile içindeki herkes seçim çağrısında bulunan kişiler olabilir ve muhataplarını seçimlere davet edebilir ve işte o zaman seçimler coşkulu bir seçim olacaktır.
- Katılım zayıf olursa parlamento zayıf olur, zayıf parlamento sorunları tam olarak çözemez. Sorunları çözmek istiyorsak katılımı artırmalıyız, bu herkesin görevidir. Kim ülkenin sorunlarını çözmek istiyorsa yolu budur.
- Rekabet, siyasi grupların seçimlere katılmak için birbirleriyle rekabet etmesi, farklı siyasi ve ekonomik eğilimi olanların seçimlerde birbirleriyle yarışması anlamına gelir.
Yeni yorum ekle