Filistin İslami Cihad hareketinin siyasi büro üyesi İhsan Ataya, İran İslam Cumhuriyeti ile derin ve stratejik ilişkilerine değinerek, bu hareketin ABD ile hiçbir zaman ilişki kurmayacağını söyledi.

Welayet News  - Filistin İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro üyesi İhsan Ataya, bu hareketin yolunun başarısı için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu vurguladı.

İhsan Ataya şu ifadelerde bulundu: ‘İslami Cihad birçok ülkede genişlemeyi hedefliyor. İslami Cihad'ın kuruluşu, Filistin'in kurtuluşu için umut ışığı gibiydi. İslami Cihad, Siyonist rejime ve Amerika'ya karşı slogan atan her tarafa yönelecektir.

Siyonist rejim sadece Filistin ulusunun düşmanı değildir. Amerika liderliğindeki büyük bir koalisyon bu milletin düşmanıdır. Siyonist düşman İslami Cihad’ın bazı komutanlarını Lübnan'a sürgün etti ama biz İslami Cihad'ı Beyrut ve Şam'da da genişletmeyi başardık.

Siyonistler katlederek Filistin topraklarını işgal ettiler ve Siyonist rejim, Filistin topraklarında bulunarak tüm bölgenin kaynaklarını yağmalıyor.

ABD hükümeti İsrail’in bir diğer yüzüdür, bu nedenle onunla ilişki kuramayız. Ancak İran, Suriye ve Hizbullah'la ilişkilerimiz askeri eğitimimizde ve performansımızın gelişiminde kritik bir noktadır.

İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerimiz derin ve stratejiktir. İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'la görüşmesi de bu ilişkinin gücüne dair açık bir mesajdı. Suriye aynı zamanda çok önemli bir direniş üssüdür.

İslami Cihad'ın Lübnan Hizbullah'ıyla da ilişkileri güçlüdür. Önümüzdeki haftalarda Çinli taraflarla toplantılarımız olacak.’

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan geçen ay Beyrut'ta Lübnan'daki Hamas ve Filistin İslami Cihad liderleriyle ayrıntılı bir toplantı gerçekleştirdi. Filistin direnişinin liderleri, direniş seçeneğini Filistin milleti için stratejik bir seçenek olarak gördüklerini vurguladı.

İslami Cihad ve Hamas şu ifadelerde bulundu: ‘Batı Şeria'daki direniş operasyonlarında herhangi bir geri çekilme yok ve bu konu şu aşamada önceliklidir.’

Emir Abdullahiyan da direniş gruplarının liderlerine, Tahran'ın aynı şekilde Filistin ulusunu ve direnişini destekleme ve bu toprakları özgürleştirme stratejisine bağlı kaldığını söyledi. Ayrıca İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin Batı Şeria'ya destek verilmesi gerektiğine dair açıklamalarına değindi.

Emir Abdullahiyan aynı zamanda, İran İslam Cumhuriyeti'nin direnişe güçlü bir şekilde destek vermeye devam edeceğini vurguladı.

Tahran, Haziran ayında İslami Cihad hareketi ve Hamas hareketi gibi çeşitli Filistinli direniş gruplarına ev sahipliği yaptı. Hamas siyasi bürosu başkanı İsmail Haniye başkanlığındaki Hamas liderlerinden oluşan bir heyet Tahran'a gitti. Bu heyet, İran yetkilileriyle çeşitli görüşmelerde bulunarak, Filistin ile ilgili son siyasi ve saha gelişmelerini değerlendirdi ve görüş alışverişinde bulundu.

İslami Cihad hareketi liderleri bu ziyarette aynı zamanda İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei ile görüştü. İmam Hamanei, Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmede, İslami Cihad'ın Gazze'deki son savaşta kazandığı zaferi kutladı ve Siyonist rejimin bugünkü koşullarını değerlendirdi ve bu koşulların yetmiş yıl öncesine göre çok farklı olduğunu vurgulayarak şu ifadelerde bulundu: ‘Bugün Siyonist düşman pasif ve gerileyen bir konumdadır ve bu durum Filistin İslami Cihad Hareketinin ve direniş gruplarının doğru yolu tanıdığını ve bu yönde ilerlediğini göstermektedir.’

Ziyad Nahle de bu görüşmede, İran İslam Cumhuriyeti'ne Filistin halkına ve onların mücadelelerine sürekli destek verdiği için teşekkür etti ve işgal altındaki Filistin'deki son gelişmelere, özellikle de Siyonist rejimin beş gün savaşındaki yenilgisine ilişkin bir rapor sundu. Nahle, Gazze ve Batı Şeria'daki koşulları ve bu bölgedeki direniş gruplarının üstünlüğünü anlatarak şunları söyledi: ‘İslami Cihad Gazze'deki savaştan gururla çıktı ve yakın zamanda nihai zafere ve Kudüs’ün kurtuluşuna şahit olmayı umut ediyoruz.’