Avrupa'nın göçmen kabusu ve göçmenlere karşı hasmane eylemler
Almanya İçişleri Bakanlığı, sığınmacıların sınır dışı edilme sürecini hızlandırmak amacıyla sığınmacılar için sürpriz bir sınır dışı etme planını gündeme almak istiyor.
Welayet News - Almanya Federal İçişleri Bakanı Nancy Pfizer, "Hükümetin görüşüne göre sığınmacılar polis tarafından toplanıp ülkeyi terk edebilir ve bu bağlamda Almanya, bunlar için ülkeyi terk etme zorunluluğunu uygulamayı planlıyor. Bu bağlamda sığınmacıları ülkeden çıkarma zorunluluğu gelecekte daha güçlü bir şekilde uygulanabilir. " dedi. Alman federal hükümetine göre, 2022'de Almanya'yı terk etmesi gereken yaklaşık 13.000 kişi sınır dışı edildi.
Solcuların mülteci politikası meselesi sözcüsü "Clara Banger" bu bağlamda uyardı ve şöyle dedi: " hükümetin politikasındaki bu değişiklik, birçok sığınmacı için bir felaket olacak. " Ona göre mevcut düzenlemeler, hukukun üstünlüğü ve insan onuru ilkesi gereği dört haftalık tebligata aykırıdır.
Batı Asya, Afrika ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde güvensizlik ve savaşın artması ve Ukrayna'daki durumla çok sayıda mültecinin akın etmesine neden olurken, başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri mültecileri sınır dışı etmeyi düşünmekte ve kendinin sebebiyet verdiği sorunu başkalarına havale etmektedir. Araştırmacı Dr. Stephanos Kefokris, “Göçmenler ve sığınmacılar Avrupa'ya ağırlıklı olarak Kuzey Afrika ülkeleri, Ukrayna ve Türkiye'den giriyor. Bu kişiler daha iyi bir hayat koşulları sağlamak için ölümü bile göze alıyor ve tehlikeli yolculuklara çıkıyor "ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin açıklamasına göre, dünyadaki mülteci sayısındaki artış önceki tüm rekorları kırarak, başta gelişmiş ekonomiler ve sanayileşmiş ülkelerin liderleri olmak üzere tüm dünya liderlerini alarma geçirdi. 2022 yılında evsiz sayısındaki artışın temel nedeni Afganistan'da Taliban'ın iktidara gelmesi, Ukrayna'daki savaş ve Sudan'daki iç savaştı. En son BM raporuna göre, 2022'de en az 110 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu kuruluşa göre, mülteci sayısının bu ölçüde artması, dünyada kritik ve kaotik bir duruma işaret ediyor.
Avrupa ülkeleri, tüm insani slogan ve iddialarına rağmen sığınmacıları kabul etmemeyi, sınırlarını kapatmayı ve sınır dışı etmeyi düşünüyor ve uyguluyor. Nitekim müdahaleci ve savaşçı politikalarıyla her zaman savaş kışkırtmasında ve güvensizlik yaratmada önemli rol oynayan Avrupa ülkeleri, artık sığınmacıları kabul etmemekle kalmayıp, yeni yasalar çıkararak sığınmacıları sınır dışı etme yoluna gitmektedir.
Mültecilerin üçüncü ülkelerde, zor şartlara sahip kamplarda yaşatılması, denizde gemilere hapsedilmeleri(İngiltere'nin yaptığı gibi) ve mültecilere yönelik kötü muamele ve ayrımcılık Avrupa ülkelerinin mültecilere yönelik diğer uygulamalarıdır. Ukrayna'daki savaş nedeniyle şu anda ekonomik durgunluk, artan toplumsal protestolar ve güvensizlik yaşayan bu ülkeler, sığınmacı ve göçmenler üzerindeki baskıyı artırmış, hasmane eylem ve eylemlerin meşrulaştırılmasına yol açmıştır.
Son zamanlarda, İngiltere yeni göçmenlik karşıtı politikalarını uygulamaya koydu ve bu bağlamda, bu ülkenin hükümeti bir dizi sığınmacıyı büyük bir yerleşim teknesine aktarmaya başladı. Ayrıca İtalya resmi olarak sığınmacıları kabul etmediğini açıkladı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Belçika hükümetini bir Gineli'ye barınma hakkı verme kararını uygulamadığı için kınaması da Belçika hükümetinin bu konudaki sistematik başarısızlığını gösteriyor.
Görünüşe göre Avrupa ülkeleri tüm insan hakları iddialarından vazgeçerek şimdi sığınmacılara karşı en kötü muameleyi başlatmış ve hatta sert koşulları yüzlerce kişinin ölümüne yol açmış, öyle ki birçok uluslararası insan hakları kuruluşu da bu sürece karşı çıkıyor. bu politikaların uygulanması devam etmektedir.
Yeni yorum ekle