Welayet News  - Muharrem'den önce şehit olan Müslim bin Akîl dışında, Akîl'in diğer oğulları ve dört torunu da Aşura günü Seyyid-i Şuhada (a.s) ile birlikte şehit oldular, ancak bugün bu ailenin yiğitliği hakkında çok az şey biliniyor.

Aşura hareketi sırasında Akil'in çocukları ve torunları, İmam Hüseyin'e (a.s) övülecek ve takdir edilecek şekilde yardım etmek için büyük bir fedakarlık yaptılar, İmam Hüseyin(a.s) onların duruşu ve fedakarlıkları hakkında  şöyle buyurmuştur : "Akil ailesi! Sabırlı olun, çünkü eviniz  cennettir, ey Allah'ım, Akil ailesinin katillerini helak et."

Akîl Bin Ebi Talip 

Akîl Bin Ebi Talip,  Resûlullah’ın ( aleyhisselâm ) amcasının oğlu. Hazreti Ali (a.s) ve Ca’fer-i Tayyar’ın büyük kardeşidir. Ca’fer-i Tayyar’dan on, Hazreti Ali’den yirmi yaş büyük olup, üçü de aynı anadandır.  

Akîl bin Ebi Talip Görme yetkisini kaybetmesine rağmen çok fazla zekası ve yeteneği vardı. Arap kabilelerinin kökenleri hakkında pek çok bilgiye sahipti ve ünlü bir Arap soybilimciydi. Akîl'in Müslüman olması ve Medine'ye hicret etmesi, Peygamber Efendimizi çok sevindirmişti. kardeşi Cafer (as) ve diğer Beni Haşim ile birlikte Mute Savaşı'na katılmıştı. Akîl Peygamber'in gözdesi olmasının yanı sıra, Araplar arasında da yüksek bir konuma sahipti ve herkes tarafından saygı görüyordu.

İmam Hüseyin'in (a.s) yakın arkadaşı ve özel elçisi olan Akîl bin Ebi Talib'in en tanınmış  oğlu Müslim bin Akil'dir. Tarihi kaynaklarda Abdullah Ekber, Ali, Muhammed, Ebi Said, Abdurrahman, Cafer ve Avn'dan da Akîl bin Ebi Talip  çocukları olarak bahsedilmektedir.

İmam Hüseyin (as) Yezid'in hilafetine karış çıkmak için Medine'den Mekke'ye gittiğinden beri akîl'in oğulları ve torunları  Emevî hükümetinin muhaliflerinin saflarında yer almışlar ve İmam'ın (a.s) mevzilerini savunmuşlar ve Müslim'in şehadet haberi geldiğinde bile mevzilerinden asla geri çekilmemişlerdir.

İmamları, Hazreti Seyyid-i Şuhda (a.s)  Aşura gecesi karanlıkta hutbe okuyup bütün ashabına gitmeleri için izin verdiğinde, Akîl oğulları ile İmam (a.s)'ın kardeşleri ve çocukları ve özellikle Hazreti Kamer Beni Haşim Ebul Fazl el-Abbas (a.s)'ın asla böyle bir şey yapmayacağız dedikleri tarihi  kaynaklarda geçmektedir. 

İmam Hüseyin'nin (a.s) kıyamında şehit olan Akil oğullari

Müslim bin Akil 

Ali'nin (a.s) halifeliği döneminde Müslim küçüktü. Hz. Ali'nin (a.s) damadı olma şerefine nail olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Müslim, Seyyid-i Şuhda nezdinde yüksek bir makama sahipti ve bu nedenle durumu değerlendirmek ve halktan biat almak için tam yetkili bir elçi ve özel temsilci olarak Kufe'ye gönderildi. Müslim'in Kufe'deki eylemleri, Hüseyni hareketinin tarihinde parlak bir sayfadır. İmam Hüseyin'in (a.s) gelişi için Kûfe'yi hazırladı, ancak İbn Ziyad gibi seyyas ve kurnaz bir şahsın gelişiyle durum ters gitti ve Müslim, Kûfîlerin ihanetiyle tutuklanarak şehit edildi. Cesedi, Küfe'deki Dar al-İmare sarayının kongresinden aşağı atıldı. Müslim Vilayet meselesi'nin onurlu şehitlerin'den biridir.

Müslim"in iki oğlu Kerbela şehitleri arasında yer almaktadır.

Cafer bin Akil

Cafer Aşura gününün onurlularından  biridir ve bilindiği üzere bu sözlerle meydan okumuştur : "Ben Ebtehi gençiyim,  Ebu Talip ailesinden , Ben , Beni Haşim  ailesindenim ve biz büyükler ve seyyit'lerdeniz ve Hüseyin aramızdaki en  pak olandır." Küfür Cemaati'nden 15 kişinin kendisi tarafından öldürüldüğü söylenmektedir. Şehadetiyle ilgili birkaç rivayet vardır ve en sık rivayet , toplu saldırı  sırasında şehit olduğudur.

Abdurahman, Muhammed, Ali ve Abdullah Ekber 

Abdurahman, güçlü ve etkili bir meydan okudu ve Emevi ordusundan on yedi kişiyi öldürdü , ardından birçok kişi onu dizginlemek için etrafını sardı ve onu şehit ettiler. 

Aşura günü çetin bir mücadele veren ve Seyyid-i Şuhda'nın gözleri önünde şehit olan Muhammed bin Akil de devrinin fakihlerindendi

Ali bin Akîl de savaşçılardan biriydi ve zorlu bir savaş verdi. Diğer kardeşi Abdullah Ekber Aşura meydanında destanlar yazmıştır.

Akil'in Torunları

Hicri 6. yüzyılın Şii alimlerinden İbn Şehraşub, "Manâkıb-i - Ebi Talib" kitabında Akîl'in soyundan dört kişinin de Kerbela'daki kanlı olayda şehit olduğundan bahsetmiştir. Bunların en önde geleni Abdullah bin Müslim'dir. Aynı zamanda Hz. Ali'ın (a.s)  soyundan olan  Abdullah , Ali Ekber'in şehadetinden sonra savaş meydanına gitmiş ve onun yiğitliğine dair önemli hikâyeler yazılmıştır. Zulüm ve küfür ordusuna üç defa hücum ederek 98 kadar düşmanı  katleder. Bu Ömer Sa'd'ı öfkelendirir ve etrafını sararak uzaktan sürekli ok atarak öldürülmesini emreder ve küfürün failleri de emri yerine getirirler. 

Akil'in diğer torunu,  Babasının veya(  başka bir rivayete göre İmam Hüseyin'in) öldürüldüğünü gördükten sonra eline bir sopa alarak Ömer Sa'd'ın ordusuna saldıran ve askerler tarafından şehit edilen yedi yaşındaki Muhammed bin Ebi Sait'tir.