Reisi: Siyonist Rejimin İran’a Karşı İlk Eylemi Bu Rejimin Son Eylemi Olacaktır
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Tahran'ın askeri konularda kendi kendine yeterlilik noktasına geldiğine değinerek, düşmanların İran'a karşı aptalca bir eylemede bulunamadığını vurguladı.
Welayet News - İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi, Salı akşamı yaptığı açıklamada, İran İslam İnkılabı'nın zaferinin sırrının halkın inancı olduğunu ve bu nedenle düşmanların bu inancı hedef aldıklarını vurguladı.
İran Cumhurbaşkanı, Suriye'ye gitmeden önce el-Meyadin haber kanalına verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Milletimiz, İran İslam Cumhuriyeti sisteminin bir çadır, direğinin ise velayet olduğuna kanaat getirmiştir. Bu nedenle sisteme ve rehberiyete inanmaktadırlar. Askeri açıdan kendi kendimize yeter hale geldik, savunma ve nükleer sanayide lider ülkelerden biri olmayı başardık.
Düşman son 44 yılda İran'a karşı aptalca bir şey yapmadı. Düşman bize karşı bir şey yapamaz. İran İslam Cumhuriyeti'nin gücü, köklerinden yani milletten kaynaklanmaktadır.’
İbrahim Reisi, röportajının devamında Tahran-Riyad ilişkilerinin yeniden başlamasına değindi ve şunları söyledi: ‘Hükümetimiz nezdinde İran ile Suudi Arabistan arasında güvenlik servisleri düzeyindeki ilk müzakereler Irak'ta yapılmıştı ancak Suudi Arabistan ile ilişkilerin yeniden başlamasına yönelik hazırlıklar benim Pekin ziyaretim sırasında yapıldı. İlişkilerin yeniden başlaması devam edecektir.
Siyonist rejim, Tahran-Riyad ilişkilerine öfkeli
Seyyid İbrahim Reisi, İran ve Suudi Arabistan'ı bölgede söz sahibi iki ülke olarak değerlendirdi ve şunları söyledi: ‘İki ülke arasındaki ilişkiler bölge için çok faydalı olabilir. Başta Siyonist rejim olmak üzere düşmanlar bu ilişkilere öfke duyuyor. Bu sorunun nedeni ise bölünme yaratmaya çalışmalarıdır. Ne de olsa düşmanlar “böl ve yönet” politikası peşindedir.
Çin cumhurbaşkanı Tahran'a Suudi Arabistan'ın ilişkilere yeniden başlamak istediğini söyledi. Bu konuda da olumlu görüşümüz vardı. Belki birileri Çin'in Suudi Arabistan ile aramızda arabulucu olmasını istemedi ama bence bu olumlu bir adımdı.’
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Tahran'ın Yemen ve Lübnan dâhil olmak üzere bölgesel krizlere yönelik stratejisi hakkında şunları söyledi: ‘Lübnan ve Yemen halkından kendi kaderlerini belirlemelerini ve kimsenin onlara kendi iradesini dayatmasına izin vermemelerini istedik. Lübnan ve Yemen gibi ülkelere dış müdahale sadece sorun çıkarır.’
Siyonistler kendi güvenliklerini sağlayamıyor
Seyyid İbrahim Reisi açıklamalarına şöyle devam etti: ‘Siyonist rejim kendi iç güvenliğini sağlayamıyor. Durum geçmişe göre çok değişti. Bugün Şarm el-Şeyh, Oslo, Camp David gibi anlaşmaların bu rejime bir güvence getiremeyeceği açıktır. Bugün karar, siyasi müzakere masasında değil, Filistinli mücahidlerin elindedir.
Siyonist rejim, İran'ın karşısında mücadele edemeyeceğini çok iyi biliyor. Arap uluslarına yeni dünyadaki koşulların ve düzenin tek kutuplu Amerika aleyhine ilerlediğini söylüyorum. Yeni koşullar direnişin yararına, Siyonist rejimin zararınadır. Bu rejimin tehditlerinin de içi boştur. Çünkü bu rejim, Filistin ve bölgedeki direniş gençliği ile mücadele edemez.
İsrail'in İran'a karşı herhangi bir eylemi, bu rejimin yok olması demektir
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etti: ‘Siyonist rejim İran'a karşı en ufak bir adım atarsa, yapacağımız ilk şey, bu rejimi yıkmak olacaktır. İran'ın bugün içeride ve dışarıdaki gücü kimseye gizli değildir. Siyonist rejimin ilk aptalca eylemi, bu rejimin son eylemi olacaktır. Bu konuyu farklı çevrelerde dile getirdik ve ciddi olduğumuzu biliyorlar.’
Ayetullah Reisi, Suriye'ye yönelik küresel savaşa da değinerek şunları söyledi: ‘Amerikalıların ve Siyonistlerin Suriye'nin düşeceğine dair büyük umutları vardı. İran belki de Suriye rejimini destekleyen, tekfircilere ve Suriye'yi bölmeye çalışan ülkelere karşı duran tek ülkeydi. Hizbullah ve İran, Suriye'nin parçalanmasını engelledi.
Birçok ülke Suriye'nin yenilmeyeceğini anladı ve bu nedenle Şam ile ilişkilerini revize etti. Suriye ile diğer ülkeler arasında ilişkilerin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. İran ile Suriye arasındaki ilişkiler stratejik ve önemlidir ve devam edecektir. Benim Suriye ziyaretim bu ilişkileri güçlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyor.’
Amerikalılar derhal Suriye'den Çıkmalı
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Tahran'ın direniş eksenine desteğini sürdürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi: ‘Suriye tüm toprakları üzerinde egemenlik sahibi olmalıdır ve Amerikalıların bu ülkeyi derhal terk etmesi gerektiğine inanıyoruz. Suriye'nin yeniden inşası konusunda Suriye halkı ve hükümeti ile işbirliğine hazırız.’
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Tahran'ın direniş eksenine desteğini sürdürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi: ‘Suriye tüm toprakları üzerinde egemenlik sahibi olmalıdır ve Amerikalıların bu ülkeyi derhal terk etmesi gerektiğine inanıyoruz. Suriye'nin yeniden inşası konusunda Suriye halkı ve hükümeti ile işbirliğine hazırız.’
Ayetullah Reisi, İran'ın tüm ülkelerle ilişki kurulmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bölgedeki ve dünyadaki Amerikan komploları hakkında şunları söyledi: ‘Amerika'nın teröre karşı mücadele yürüttüğü hakkındaki yalanlarını ortaya çıkarmalı ve bu ülkenin terörü yönetmekten sorumlu olduğunu tüm dünyaya ifşa etmeliyiz. Onlar, Şehit Süleymani’ye suikast düzenleyerek onun yol ve yöntemlerini yok edeceklerini düşündüler ama o, bölgedeki direniş gençlerinin mektebi oldu.
Bugün Filistinli gençler, savaş sahnelerinde Hizbullah'tan ilham alıyorlar. Seyyid Hassan Nasrallah, bölgede mücahit ve devrimci bir şahsiyettir. Nasrallah ve Hizbullah'a duyulan güven de yüksektir. Bugün işgal altındaki topraklardaki Siyonistler, yetkililerden çok Nasrallah'ın sözlerine güveniyorlar.
Yeni yorum ekle