Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Beyrut'ta düzenlenen iftar yemeğinde bölgenin istikrara doğru ilerlediğine değinerek, İran ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmayı cesurca bir anlaşma olarak nitelendirdi.

Welayet News  - Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: ‘Bölgenin anlaşmazlıkların çözümüne, istikrara ve siyasi çözüme doğru ilerlediğini görüyoruz. Bölgede yaşanan bu ilerlemenin başında Suudi Arabistan ile İran arasında varılan anlaşma var. Bu anlaşma bir rüyaydı ve pek çok kişiye göre iki ülke arasındaki mevcut karmaşıklıklar düşünüldüğünde bu anlaşma neredeyse imkânsızdı ama bu anlaşma yapıldı.

Çünkü İran ve Suudi Arabistan cesur bir karar aldı. Çünkü birbirleriyle işbirliği yapmak ve pusulalarını ülkelerinin ve bölgenin siyasi istikrarına göre ayarlamak istiyorlar. Bu karar, cesur bir karardı.

Bugün hiç beklemediğimiz bir anda olumlu bir atmosfer oluştu. Aynı ülkede yaşayan bizlerin, ihtilafların çözümüne ve birbirimizle anlayışa şahit olmamamız daha iyi değil mi? Çünkü bu ülke hepimizin ve hepimiz onu paylaşıyoruz ve ülkemiz gelecek nesillere miras kalacaktır.

İran ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşma, bölgedeki yaklaşımı değiştirdi. Bölgedeki yaklaşım, İran'ın düşman olduğu ve İsrail'in İran'a karşı koymak için bazı Arap ülkeleriyle ittifak kurmak istediği şeklindeydi. Bugün Suudi Arabistan ile İran arasında varılan anlaşmayla bu yaklaşım değişti ve İsrail yeniden herkesin gerçek düşmanı haline geldi. Bu yüzden İsrail'in bu anlaşma nedeniyle çabalarını ve içinde bulunduğu kötü durumu görüyoruz. Bunların hepsi İran ve Suudi Arabistan'ın cesur duruşu sayesindedir.

Bugün bölgedeki yaklaşım, İsrail rejiminin düşman olduğu yönündedir. Bu rejimin zayıflık ve tembellik içinde olduğu, direniş ekseninin kazanım ve zafer aşamasında olduğu, Yemen, Suriye ve diğer bölgelerde çözümlerin başladığı başlangıç noktasına geri döndük. Bununla birlikte Filistin’in mücahit milletinin bu ülke içindeki gücü artmış ve direniş eksenleri kazanımlar elde etmektedir. Bütün bunlar İsrail'in yenilgisine karşı yeni kazanımlar elde etmemiz için bizim yararımıza ve ileriye doğru hareketimizin yararına  olacaktır.’