Yemen'deki Ensarullah hareketinin siyasi ofisinin bir üyesi olan Hizam el-Esad, bu hareketin siyasi liderlerinin siyasi bir çözüm ve adil ve kapsamlı bir barış sağlanana kadar işgalcilere karşı koyma taahhüdünü vurguladı. 

Welayet News  -  Suudi Arabistan'ın Yemen'i işgalinin 9. yıl dönümüyle eş zamanlı olarak Yemen'deki Ensarullah Hareketinin Siyasi Büro Üyesi Hizam el-Esad, Sana'a'da bulunan Tesnim haber ajansı muhabiri ile özel bir görüşme yaptı ve Yemen krizi durumundaki en önemli güncel gelişmeleri, özellikle Yemenli ve Suudi müzakereciler arasındaki görüşme sürecini anlatırken, işgalci güçlerin saldırganlığına son verilmesi ve Yemen ulusunun ablukasının kaldırılması gerekliliğine vurgu yaptı.
Yemen milletinin 9 yıllık saldırı ve bombalamalar sırasında gösterdiği örnek ve eşsiz direnişi anlatan Hizam el-Esad, "Yemen direnişi, Yemen milletinin zulmünün bir yansımasıdır ve hiç şüphesiz bu zulüm, Yemenlilerin savaş cephelerindeki azim ve kararlılığının ana unsuru olmuştur." dedi.
Devamında şöyle ifade etti: "Savaşın ve kuşatmanın devam etmesi ve her Yemen vatandaşının yüzünde görülebilen zorluklar ve insanlık dramları ortadadır. Ekonomik ambargonun yol açtığı büyük bedellere, gıdasızlık yoluyla halka eziyet edilmesine ve Yemenlilerin dünyadan soyutlanmasına rağmen tanık olduğumuz ve tanık olduğumuz kararlı iradeyi ve eşsiz direnişi gösteriyor." 
Ensarullah'ın siyasi ofisi üyesi: "Düşman açısından Yemenlilerin bilinçlenmesi onlar için bir tehlike kaynağı ve maliyetli bir şeydir. İşte bu nedenle düşman, Yemen direnişine karşı tüm askeri, siyasi, ekonomik ve medya seçeneklerini kullanmıştır ancak bu oyun kartlarının geçersiz hale geldiği ve meşruiyetini yitirdiği herkes tarafından anlaşılmıştır."
Hizam el-Esad, Tesnim muhabirinin Suudi yetkililerin İran'ın Yemen içişlerine müdahalesine ilişkin mazeretlerine ilişkin sorusuna yanıt olarak şunları ekledi: "Düşman uzun bir süre İran'ın Yemen'deki varlığını Yemen topraklarına saldırmak için bahane olarak gösterdi. Bugün de dünyanın gözü önünde İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerini yeniden canlandırmaktan bahsediyor; açık olmak gerekirse, Suudilere göre bu saldırganlığın ve savaşın son noktası, Yemen altyapısının yok edilmesi ve Yemen ulusunun teslim edilmesinden başka bir şey değildi."
Umman'ın Yemen'deki barış görüşmeleri sürecindeki rolüne ilişkin bir soruya yanıt olarak el-Esad, bu ülkenin Sana'a ile Riyad arasındaki müzakere sürecindeki rolünü takdir ederken, "Yemen'deki kardeşlerimiz iyi komşuluk ve ülkemizin iç işlerine karışmama taahhütlerine bağlı kaldılar bazı gemilerin Hudeyde limanına girişinin kolaylaştırılması ve müzakere sürecinin devam ettirilmesi gibi tedbirlerle, Yemen milletinin acı ve ıstırabını azaltmak, kapsamlı ve adil bir barışı gerçekleştirmek ve işgalci güçleri Yemen topraklarının her yerinden kovmak için birçok çaba sarf edilmiştir."
Ensarullah Hareketi'nin siyasi ofisi üyesi, Suudi yetkililer arasında görüş birliğinin olmamasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirmeye devam etti ve Riyad ile Sana'a arasındaki müzakere sürecinde taraflarca kabul edilen hükümlere ilişkin olarak, barış görüşmelerinin ilerlemesi önündeki en önemli engelin Amerikan hükümetinin engellemeleri olduğunu söyledi.
Direniş güçleri ile işgalci paralı askerler arasındaki çatışmaların yeniden başlaması ihtimaline de işaret ederek, Askeri çatışmaların hacminin azalmasına ve bazı bölgelerde ateşkes sağlanmasına rağmen bazı cephelerde çatışmalar devam ediyor ve el-Esad, Ensarullah Hareketi'nin siyasi ofisindeki liderlerin siyasi bir çözüme ulaşılana kadar işgalcilere karşı koyma taahhüdünü vurguladı.
Hizam el-Esad, konuşmasının son bölümünde Suudi Arabistan liderliğindeki uluslararası koalisyonun Yemen'i işgalinin dokuzuncu yıldönümüne değinirken, Yemen milletinin kendisini savunmaya hazır olduğuna işaret ederek şunları ekledi: "Şimdi top Amerika'nın sahasında ve barışçıl bir çözümle askeri çatışmalara geri dönüş arasında seçim yapması gereken Washington'dur çünkü Suudi Arabistan, BAE gibi saldırgan hükümetlerin ve onların çetelerinin Yemen'deki saldırganlık ve kuşatma sürecinin devamına ilişkin karar alma sürecini değiştirebilecek olan Amerika'dır.