İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei, yeni yılın gelişi münasebetiyle İmam Musa Rıza'nın (a.s) kutsal türbesinde bir konuşma yaptı.

Welayet News  - İmam Hamanei’nin konuşmasından öne çıkan satır başlıkları şöyle:

Son 2-3 yıldır genel bir salgın vardı ve Allah'a şükür büyük ölçüde kontrol altına alındı. Burada, bu genel salgını ve hastalığı kontrol altına almada emeğe geçen herkese içtenlikle teşekkür etmeyi görev biliyorum.

Geçmişte birkaç kez halka açık konuşmalarda toplum ve nizamdaki değişim ve dönüşümle ilgili sohbet etmiştim. Bugün daha fazla ayrıntılarla bu hususta konuşmak istiyorum. Bu, konunun öneminin bir gereğidir. Temel ihtiyaçların bilinmesi için temel konuların kamuoyu ile tartışılması gerekir.

Kamuoyu bir fikri hoş karşılamazsa bu fikir pratiğe dönüşmez, gerçekleşmez ve sadece dalgalar şeklinde havada kalır. İnsan bir şey söyler ve unutulur gider. Büyük istek ve taleplerin gerçekleşmesi için bunların halkla tartışılması gerekir.

Düşmanın aradığı ve dönüşüm olarak adlandırdığı şey, İslam Cumhuriyeti'nin hüviyetini, kimliğini değiştirmektir. Amaçları, insanlara devrimi ve İslam’ı hatırlatan her şeyi ortadan kaldırmaktır. İmam Humeyni’nin (r.a) adının zikredilmesine, onun öğretilerinin gündeme gelmesine, velayeti fakih konusuna, 22 Behmen’e, Kudüs Günü’ne, İslam Cumhuriyet’nin seçimlerine ve halkın coşkulu katılımına karşıdırlar. İslam'ın, devrimin, İslam Cumhuriyeti'nin rengini taşıyan her şeye muhaliftirler. Bunları değiştirmeyi düşünüyorlar. Dönüşüm diyorlarsa, yapısal değişiklik diyorlarsa, amaçları bunları değiştirmektir. Ama bilsinler ki bunlar İslam Cumhuriyeti'nin kuvvet noklarıdır.

Düşmanın hedefi İslami demokrasiyi istikbarın, emperyalizmin hoşlandığı bir hükümete dönüştürmektir. İstiyorlar ki İran’da emperyalizmin hoşuna giden bir hükümet veya istikbara muti olan tek adam yönetimi gelsin ya da avuçlarında olacak ve onların meyline göre hareket edecek olan sözde demokrasi ama özde yalan dolan yönetimi olan bir hükümet iş başına gelsin.  

Bazıları nizama ilgi duyuyor ve samimidirler, ancak bazen gaflete düşüyorlar. İyi ve ıslah edici bir hamle yapayım derken dikkatsiz davranıyor ve nizamın kuvvet noktalarına zarar veriyorlar. Dikkat etmelidirler. Kuvvet noktalarına zarar verilmesini istemiyorsak kuvvet noktalarını tanımalıyız.

İran milletinin en önemli kuvvet noktalarından biri, Müslüman toplumumuzun güçlü ve sağlam bir iç bünyeye sahip olmasıdır. İslami nizamın büyesinin bu sağlamlığı imandan kaynaklanmaktadır. İran halkı, imanlı ve izzetli bir halktır. Bu değerler, İran milletinin iç yapısının güçlenmesini sağlamıştır. Bu sağlamlığın kanıtı ise, İran milletinin onlarca yıldır birbirini izleyen düşmanlıklar zincirine karşı galip gelmesidir. Dünyanın en güçlü ülkelerinin hamlelerine karşı yıllarca direnebilmiş ve diz çökmemiş hangi ülke ve devrimi biliyorsunuz?

İran milleti, düşmanın bu uzun kumpaslar, oyunlar dizisine karşı dimdik ayakta durabilmiştir. Darbeye, ambargoya, siyasi baskılara ve medya saldırısına karşı durabilmiştir. İranofobi için medya saldırılarını başlattılar. Bu medya saldırısı emsali görülmemiş bir saldırıdır. İran milletinden başka hangi millet güvenlik komploları karşısında ayakta durabilmiştir? Bu, iç bünyenin sağlamlığının kanıtıdır.

Ülkenin son iç kargaşalarında hepsi müdahil oldu. Amerika gibi bir ülkenin başkanı açıkça ülkenin iç kargaşalarını desteklemiştir. Bazı Avrupa ülkeleri, başkanları ve hükümetleri, İran milletinin küçük bir yüzdesini oluşturanlar tarafından çıkarılan bu kargaşalara sadece dille değil, silah ve mali olarak da hızla destek verdiler. Yani aslında, kendi zanlarınca İslam Cumhuriyeti'ni zayıflatmak için hazırlanmışlardı ama sahnede yaşananlar istediklerinin tam tersi oldu. İslam Cumhuriyeti güçlü olduğunu gösterdi.

Batılılar daha önce İran'ı tecrit etmeye çalıştı. Fakat yaşananlar tam tersi bir sonuç verdi. Evet, Batılılar ile ilişkimiz zayıfladı ama Asya ile ilişkimizi yüzde yüz güçlendirdik. Bundan sonra da buna devam edeceğiz. Asya ülkelerinin önemli bir bölümü ile siyasi, ekonomik, teknik ve bilimsel ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bazı önemli antlaşmalara üye olduk. Düşman bizi tecrit etmek istiyordu ama başarısız oldu. Bölge milletleri ve hükümetleriyle ilişkilerimiz güçlendi. Afrika ve Latin Amerika ile güçlü ilişkiler planımızın bir parçası. Tabii ki Avrupa ile de küskün değiliz.  Avrupa hükümetleri ve ülkelerinden hangisi olursa olsun, Amerikan politikalarını körü körüne takip etmesinler, onlarla da çalışmaya hazırız. Bu ilerlemeler, İran’ın iman sayesinde oluşan güçlü ve sağlam bünyesinin göstergesidir. 

Çeviri:Mehmet Gönül

Welayet News