Son haftalarda Suudi Arabistan ve ABD, Yemen'deki Ensarullah Hareketi'ni ateşkesi uzatmaya ikna etmesi için Umman'a yetki verirken, Riyad ve müttefiklerinin ciddiyetsizliği, Ensarullah'ı gizlice barıştan daha başka planlar araması gerektiğine ikna etmiş görünüyor.

Welayet News  - Her ne kadar son haftalarda Suudi Arabistan'ın Ensarullah ile anlaşması ve barış görüşmelerinin barış anlaşmasıyla sonuçlanması öngörüldüğü yönünde söylentiler dolaşsa da, Umman heyetlerinin iki tarafın başkentlerine yaptığı ziyaretlerin zaman kaybı olduğu ve Suudilerin sadece zaman kazandığı görülüyor ve bu Sana'nın öfkesini uyandıran bir durum.

Yemen savaşının 8. yıldönümü arifesinde, Sana liderleri bir kez daha saldırgan ülkeleri düşmanlıklarının devam etmesi konusunda uyardı. Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Maşat, yaptığı konuşmada, saldırganları savaşı durdurmaya, ablukayı kaldırmaya ve geri çekilmeye çağırdı, aksi takdirde "ağır" sonuçlarla yüzleşcekleri konusunda uyardı. El-Maşat, işgalcilerin Yemen halkının tüm yükümlülüklerine ve meşru haklarının teslim edilmesini talep etti ve ülkelerinin kaynaklarından ve zenginliklerinden payına düşeni, ücret ve hizmet alma hakkını vurguladı.

Öte yandan Yemen parlamentosu, Arap koalisyonunu Yemen halkının sabrını ve ıstırabını görmezden gelmenin tehlikeli sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı.

Aynı zamanda, 2018'de Suudi Arabistan'ın füze saldırısında hayatını kaybeden Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Salih Ali el-Samad'ın yıldönümünde çeşitli şehirlerde binlerce kişi, düşman güçlerinin Yemen'den çıkışına kadar direnişini yineledi. "Amerikan ve İngiliz kuvvetlerinin topraklarımızda varlık oluşturmasına asla izin vermeyeceğiz... Yemen'i her türlü yabancı işgalden kurtaracağız ve yasal haklarımızda ısrar edeceğiz" uyarısında bulundular.

Yemen'den halk ve devlet uyarıları geldi, son beş aydır Ensarullah, Arap koalisyonunun savaşı sona erdirme şansı için saldırgan güçlere karşı operasyonlarını durdurdu. Ancak Riyad ve suç ortağı ABD, Yemen'in hoşgörüsünü zayıflıkla karıştırmış görünüyor ve Ensarullah füze operasyonlarından bağışıklık kazanabilmek ve aynı zamanda ülkenin güney bölgelerindeki petrol ve gaz kaynaklarını yağmalamaya devam edebilmek için savaş yok, barış yok statüsünü sürdürmeye çalışıyor. 

Saldırganlar için sürpriz

Son aylarda Ensarullah liderleri, Suudi Arabistan ve BAE'nin ihlallerine devam etmeleri halinde sabırlarını kaybedecekleri ve derinlere ulaşan füze saldırılarına devam edecekleri konusunda birkaç kez uyarıda bulundu. Gerçekten de mevcut barış, fırtına öncesi bir durgunluktur ve fırtına bir kez başladığında Suudileri ve müttefiklerini mahvedecektir.

Yemen'de savaşın başlamasının 8. yıl dönümüne bir ay kaldı ve bu kısa süre, Riyad ve Abu Dabi liderlerinin tüm yönleriyle düşünmesi ve doğru yolu seçmesi için iyi bir fırsat. Çünkü Ensarullah'ın davranış ve eylem modeli, hareketin bu yıkıcı saldırganlığın yıldönümlerinde sürprizleri olduğunu kanıtladı ve bu sefer de büyük olasılıkla Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri toprakları hedef alınacak. Geçen yıl Ensarullah, Aramco tesislerine insansız hava aracı saldırılarıyla krallığa ağır bir darbe vurdu. Saldırılar o kadar acı vericiydi ki, kısa bir süre sonra Suudiler altı aylık bir ateşkes anlaşmasına boyun eğdi.

Ensarullah'ın sert uyarıları göz önüne alındığında, eğer Suudiler, mazlum Yemen halkına karşı suç işlemeye devam ederse, bu kez tepki çok daha geniş olacaktır. Son aylarda Yemen silahlı kuvvetleri, yaklaşan savaşın öncekinden daha acı verici ve daha geniş olacağı konusunda defalarca uyarıda bulundu. Yemenliler, çatışmada yeni bir tur başlarsa, kapsamının saldırgan devletlerin topraklarıyla sınırlı kalmayacağını ve bölgenin ötesine geçeceğini söylediler.

Ensarullah, ekonomik abluka devam ettiği ve Yemen enerji kaynakları talan edildiği sürece, barış yok savaş yok durumuna müsamaha göstermeyeceği konusunda uyardı. Ulusal güvenliğin garantörü olarak Ensarullah, silahlı kuvvetlerin ihlallere yanıt vermesi yönündeki popüler çağrıların ortasında, insanlar saldırganların yalnızca güç dilini bildiklerini iddia ederken, artık ağır bir görev hissediyor.

Yemen savaşının ardından uluslararası sahnede meydana gelen jeopolitik değişimler, Yemen'in Suudi ve BAE'ye ait petrol tesislerine yeniden başlaması muhtemel saldırıların iki ülkeye ağır bedeller yüklemesine neden olabilir. Aynı şey, enerji krizi yaşayan Batılı ülkeler için de geçerli olacak, çünkü yükselen fiyatlar nedeniyle enerji için daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalacaklar.

ABD çifte standardı

Geçtiğimiz yıl boyunca Suudi Arabistan ve BAE'ye ek olarak ABD, İsrail rejimi ve Avrupa ülkeleri de Yemen'de faaliyet gösteriyor, Hadramut ve El-Mahra vilayetlerinde üsler inşa ederken Yemen'in petrol ve gazını yağmalıyorlar. Ensarullah, petrol yüklemek için Yemen limanlarına yanaşmak isteyen Suudi tankerlerine iki kez drone saldırısı düzenledi ve bunların yalnızca uyarı atışları olduğunu ve gelecekteki operasyonların yıkıcı olacağını kaydetti. ABD, askeri gücüne dayanarak, ülkenin petrol ve gazını yağmalamaya devam etmek için güneyde bir dayanak noktası bulmaya çalışıyor, ancak Washington'dan korkmayan Ensarullah, Amerikan çıkarlarının Yemen silahlı kuvvetleri için meşru hedefler olacağı konusunda uyarıyor.

Amerikan işgali, Beyaz Saray yetkililerinin diplomatik aktivizmleriyle barış arayıcıları olarak poz vermesiyle ortaya çıkıyor. Ancak Sana bu çelişkiye karşı uyarıda bulundu. Ensarullah Siyasi Ofisi üyesi Abdul Malek El-Acari, Amerika'nın Çin'in Ukrayna savaşını sona erdirme barış planını reddetmesine tepki göstererek, Amerika'nın çifte standartlarına karşı çıktı:

“ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin'in barış girişimine yanıt olarak, Rus ordusuna yardım eden ülkenin barıştan söz edemeyeceğini söyledi. Pekala, Yemen barışından bahseden ama saldırgan ülkelere askeri ve diplomatik olarak destek veren ülkeler için ne söyleyebiliriz? Onların kanı kan da bizim kanımız su mudur?”

2015 yılında Riyad yöneticilerine yeşil ışık yakarak Yemen'e yönelik acımasız Suudi savaşını destekleyen ABD, mevcut koşullarda uluslararası bir krizden kaçınmak için barış yapmak ve Suudi Arabistan'ı Ensarullah füzelerine karşı kurtarmak için büyük çaba sarf etti. 

Müzakerelerdeki ilerlemeler

Görünen o ki Suudiler, Yemen savaşının yıldönümü arifesinde Ensarullah'ın uyarısını ciddiye almış ve Yemenlilere müzakerelerden fayda sağlamak için pratik önlemler almak zorunda kalmışlardır. Sana merkezli Ulusal Kurtuluş Hükümeti Ulaştırma Bakanı Abdulvahab El-Dara Pazar günü çok sayıda ticari geminin Hudeyde limanlarına girdiğini ve çok sayıda başka geminin bu limanlara doğru yola çıktığını duyurdu. Cibuti limanında yapılan denetimin ardından gemilerin vakit kaybetmeden Yemen limanına hareket ettiğini söyledi.

El-Dara, “Bu gemilerden 18'i yükleme limanlarından Hudeyde, El-Salif ve Ras Isa limanlarına gıda, petrol ürünleri ve konteyner taşıyor. Yemen halkının %70'inin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak için Yemen limanlarına gemilerin gelişi her gün devam ediyor. Yemenlilerin ihtiyaçlarını en yakın liman ve havalimanlarından temin etmek onların haklarından biridir” dedi.

Daha önce bu gemiler, Yemen'e gitmek için gerekli uluslararası lisans ve izinleri almalarına ve denetlenmelerine rağmen 10 aya varan sürelerle koalisyon ülkeleri tarafından düzenli olarak alıkonuldu. Ensarullah liderleri, abluka kaldırılmadığı, havalimanlarının yeniden açılmadığı ve devlet çalışanlarına petrol satış gelirlerinden maaş ödenmediği sürece hiçbir anlaşmanın imzalanmayacağı konusunda ısrar ediyor. Ensarullah Hareketi'nin tehditlerini yerine getirme ciddiyeti Suudilerin geri çekilmesine neden olmuş gibi görünüyor.

Savaş başladığında, tepeden tırnağa silahlı Suudiler ve müttefikleri savaş alanındaki gelişmelerde üstündü, ancak zaman geçtikçe denklemler Sana'nın lehine değişti ve şimdi onlar için koşullar belirleyici olan, Ensarullah'tır. Ensarullah, füze ve insansız hava aracı gücüyle ve son dönemdeki deniz başarılarıyla gidişatı tersine çevirdi ve Suudi Arabistan ve BAE'nin yanı sıra İsrail rejimi bile onun gücünden korkuyor ve onu varlığına yönelik bir tehdit olarak görüyor. Ensarullah'ın başarıları, sıkı topyekun abluka zemininde elde edildi. İç yeteneklerine dayanarak işgale karşı caydırıcılık oluşturmayı başardı ve Arap koalisyon devletlerinin ABD ve İsrail rejiminin hava savunmalarına yaptığı büyük harcamalar bu gerçeği çok iyi ifade ediyor.

Yemen'e yönelik sekiz yıllık savaş, Suudi Arabistan ve BAE için yenilgiden başka meyve vermedi ve krizin devam etmesi onlar için onarılamaz sonuçlara yol açacağından, iki ülke bilgeliğini kullanmalı ve işgali ilerletmek yerine bir barış anlaşması yapmalıdır. Ne de olsa Yemenliler kaybedecek hiçbir şeyleri olmadığını ve işgalcileri cezalandırabilecek güçte olduklarını kanıtladılar ve koalisyona yapılan son uyarılar ciddiye alınmalı ve koalisyon Yemen'den çekilmeli ve kaderini Yemenlilere bırakmalı. 

Al Waght