Hamas’ın İsrail dronunu ele geçirmesi bölgesel bir oyun değiştiricidir
Beyrut merkezli Al-Mayadeen haber kanalı 29 Ocak'ta "Filistin direniş hareketi Hamas'ın Pazar günü Gazze üzerinde İsrail işgal ordusuna ait küçük bir askeri uzaktan gözetleme insansız hava aracını düşürdüğünü ve ele geçirdiğini” belirtti.
Welayet News - Lübnan raporunda, ele geçirilen İsrail insansız hava aracını gösteren ve sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan görüntülere atıfta bulunuldu.
Batılı tekelci şirket medyası, bariz sebeplerden dolayı bu haberi yayınlamadı.
Batılı medya kuruluşları İsrail'in zayıflıklarını ortaya çıkaran haberleri nadiren veriyor. Ya da onları savunmasız bir taraf olarak gösteren haberler yayınlıyorlar. Zira bu tarz haberler bölgedeki en mücehhez silahlı varlık olan İsrail'in caydırıcılığını aşındırıyor.
Siyonist rejim, ABD'nin hem askeri donanım hem de mali destek yardımları sayesinde muazzam miktarda ölümcül silaha sahip. Aynı zamanda silah üretiyor ve bu tür ölümcül silahların da önemli bir ihracatçısı.
Siyonist İsrail, Arap rejimlerine boyun eğdirmek ve onları korkutmak için yenilmez bir askeri güç olduğu imajını yansıtmayı seviyor.
Arap rejimleri nezdinde de bu hilede oldukça başarılı olduğu söylenebilir.
Bu rejimlerin bir kısmının normalleşme veya İbrahim Anlaşmaları olarak anılan süreçle Siyonist İsrail'e teslim olması bu gerçeğin kanıtıdır.
Ancak İsrail'in caydırıcılık derecesi, Lübnan İslami Direniş hareketi Hizbullah'ın 2006'daki 33 günlük savaşta İsrail'i yenmesiyle ortaya çıktı.
Ne kadar propaganda yapılırsa yapılsın İsrail'in caydırıcı imajı artık onarılamaz.
Bugünün gerçeği, İsrail'in 2006'dan sonra ortaya çıkan caydırıcılık formülü nedeniyle Lübnan'a saldıramamasıdır.
Peki, Gazze'den gelen son haberler neden bu kadar önemli bir gelişme? Çünkü bölgesel güç dengesindeki daha geniş değişen dinamikleri yansıtıyor.
Unutulmamalıdır ki, Filistin İslami direnişi çok zor şartlar altında faaliyet göstermektedir.
Direniş, yalnızca NATO rejimleri ve İsrail'in siyasi ve askeri baskısıyla karşı karşıya değil, aynı zamanda Arap dünyasındaki otokrat rejimlerin hain ablukası ve siyasi tazyiki altında.
Filistinlilere, özellikle de Gazze'ye dayatılan bu tür koşullarla karşı karşıya kalan başka herhangi bir direniş hareketi, onlarca yıl önce çöker veya teslim olurdu.
Eğer Hamas bir İsrail İHA'sını düşürmüş olsaydı, bu hadise, bu kadar büyük bir haber ya da apartheid İsrail'e vurulan bu denli büyük bir darbe sayılmazdı.
Bununla birlikte, bir insansız hava aracını yakalayıp inişe zorlamaya yönelik teknolojik yetenekler, gelişmiş bir askeri ve istihbari kapasitenin göstergesidir.
Dolayısıyla Hamas'ın yaptığı önemsenmeyecek bir başarı değildir.
Unutulmamalıdır ki İran'ın, bugün bölgenin savaş haritasını yeniden çizen gelişmiş balistik füze sistemi daha da mütevazı kazanımlarla başlamıştı.
Hamas'ın İsrail insansız hava aracını ele geçirme başarısı, İslami İran ile Gazze'yi yöneten Filistin İslami direniş hareketi arasındaki derin işbirliği bağlamında görülmelidir.
Hamas'ın abluka altındaki Gazze'de gerekli teknolojik yetenekleri Tahran'ın desteği olmadan tek başına geliştirmesi pek olası değildi.
Filistin'e öz savunma araçlarını özür dilemeden sağlayan tek Müslüman ülke İslami İran'dır.
Dolayısıyla, Gazze'deki insansız hava aracının ele geçirilmesi hadisesinin jeopolitik mesajı oldukça açık.
Hamas'ın ele geçirdiği bir İsrail İHA'sını göstermesi, bölgenin dinamiklerinin kökten değiştiğinin bir işaretidir.
Sahanın şartları, askeri olarak, yavaş yavaş eşitlenmektedir.
İsrail'in sponsorlarının Batı Avrupa'nın eşiğinde Rusya ile bir vekâlet savaşına girdiği bir zamanda Hamas'ın yeteneklerine dair haberler, işgal altındaki Filistin'deki siyonist seçkinleri muhtemelen çok tedirgin edecek.
Ne de olsa Siyonist İsrail, silahsız Filistinlilere karşı acımasız politikasını askeri güç aracılığıyla sürdürüyor.
Siyonist İsrail’in, askeri üstünlüğü ise işte böyle yavaş yavaş aşınıyor.
Medyasafak
Yeni yorum ekle