O, Guevara gibi, savaşı düşmana taşırken öldürüldü. Allende gibi, korkusuz bir direniş kültürüne ilham vermeyi sürdüren ikonik bir figürdür. Ho Şi Minh gibi korkusuz bir savaşçı ve askeri bir devdi. Hugo Chavez gibi o da ortak bir davayı güderek ortak düşmanı teşhis etmiş bir enternasyonalistti.

Welayet News  - Batılı insanlar emperyalizme karşı vuruşan ilham verici figürler aradıklarında, genellikle Vietnam'da Amerikan askeri-sanayi kompleksiyle savaşan Ho Şi Minh'i hatırlarlar.

Şili'deki Batı hegemonyasına meydan okuma girişimleri nedeniyle suikasta kurban giden bir başka büyük direniş savaşçısını, Allende'yi sıkça anarlar.

Ülkelerini, vurguncu Amerikan gangsterlerinin çıkarları için sömürenlerden geri aldıkları için Castro ve Guevara, Küba'da saygı görür.

Hugo Chavez, Yankee şirketlerinin savaş makinesine karşı savaşmaya; kitlelere okuryazarlık, ev, sağlık ve istihdam sağlamaya kararlı bir başka sosyalistti.

Milletinin servetinin istisnasız o milletin insanlarına ait olmasını ve çoğunluğun ihtiyaçlarının azınlığınkilerden daha ağır basmasını talep eden başka bir adam, başka bir devrimci önder var. Muazzam zekâya, askeri dehaya ve diplomatik ustalığa sahip bir başka vizyoner lider.

Ülkesini hem iç hem de dış düşmanlara karşı savunan bir insan; kahramanlıkları ve çabaları ona 20/21. yüzyılın tüm anti-emperyalistlerinin en büyüklerinin yanında yer kazandıracak gerçek bir enternasyonalist!

Kim olduğunu hâlâ tahmin edemediniz mi?

Korgeneral Kasım Süleymani'den bahsediyorum.

Ya da benim ona hitap etmeyi tercih ettiğim gibi: “Commandante [İspanyolca “Komutan”] Süleymani!”

Hayatına üstünkörü bir bakış bile bize cesaret, ahlaki değerler, dürüstlük, merhamet, sevgi ve sabır dolu bir dünyayı temaşa etme fırsatı veriyor.

O, Guevara gibi, savaşı düşmana taşırken öldürüldü.

Allende gibi, korkusuz bir direniş kültürüne ilham vermeyi sürdüren ikonik bir figürdür.

Ho Şi Minh gibi korkusuz bir savaşçı ve askeri bir devdi.

Hugo Chavez gibi o da ortak bir davayı güderek ortak düşmanı teşhis etmiş bir enternasyonalistti. Chavez bölgedeki Amerikan hegemonik müdahalesine karşı Latin Amerika ve Karayipleri birleştirmeye çalışırken, Komutan Süleymani aynısını, Batı Asya'da Hamas, Hizbullah; Suriye, Yemen, Irak ve giderek hızı artan bir şekilde Direniş Ekseni’nin yardımına gelen Rusya’yı bir araya getirerek yaptı.

Bölgede özgürce dolaşan, onu en iyi tanıyanlar tarafından takdir edilen, saygı duyulan ve sevilen bir adam olarak; direniş grupları, savaşçıları ve direniş liderleri arasında kültürler arası, ulusötesi, iki partili bir ağ oluşturmak için Fars, Arap, Sünni, Alevi ve Şiiler arasındaki mezhep ayrımını aştı.

Üstün ateş gücü ve üstün teknoloji karşısında yılmadan bir arada ayakta durmaları için ilham verdiği bu yeni koalisyonun eğitilmesine, silahlandırılmasına ve komutasına yardım etti.

Vazifeyi, aileyi ve toplumu ön planda tutan bir halk adamıydı.

İnternetteki basit bir aramayla, Şah'ın, babasına ve bölgedeki tüm ailelere yüklediği fahiş vergiler yüzünden, 13 yaşında bir çocukken ailesine yardımcı olmak için evini terk eden biriyle karşılaşıyoruz.

Kabilevi bir toplulukta doğdu, Afganistan-İran sınırına yakın yaşadı.

1979'daki kültürel devrimden sonra Batılı hükümetler, o zamanki Irak lideri Saddam Hüseyin'i yeni doğmuş İslam Cumhuriyeti'ne saldırması için cesaretlendirdiler. Süleymani de evini, ailesini ve ülkesini savunmak için savaştı.

Kasım Süleymani, Batılı istihbarat servislerinin Irak kuvvetlerine sağladığı kimyasal silah saldırılarına maruz kaldı. İran, her iki taraftan 800.000'den fazla kişinin öldüğü bu savaştan sağlam çıktı ve Süleymani, savaş alanındaki ve dışındaki davranışları ve başarıları sayesinde doğal bir lidere dönüştü.

Bir keresinde, düşman hatlarının gerisindeyken ölü bir Irak askerinin üniformasını giydiği, Irak ordusunun dağınık saflarına sızdığı ve burada akşam yemeği yedikten sonra derdest ettiği bir Irak Toyotası ile İran cephe hattına geri döndüğü bildiriliyor! Bu ona 'Toyota Hırsızı' lakabı kazandırmıştı!

Korkusuz bir savaşçı, örnek bir lider karakterinin işareti budur.

Süleymani, Direniş Ekseni’nin yaratılmasında büyük rol oynadı. Sana'dan Beyrut'a, Gazze'den Şam'a, Bağdat'tan Basra'ya, bu eksenin güçlerini barışın ve adaletin, Batı Asya'daki herkesin gerçek düşmanı, onun ifadesiyle Batı emperyalizminin vekil devleti "İsrail" üzerinde yoğunlaştırmak için, her zaman aynı fikirde olmayan birçok farklı grubu birleştiren çok önemli, etkili, karizmatik bir şahsiyetti.

Batı Asya direniş hareketlerindeki bu büyük etkisi sebebiyle, en sonunda, hileyle Bağdat'a çekildikten sonra bir Amerikan insansız hava aracı tarafından hedef alındı ve Iraklı yoldaşı ile birlikte suikasta kurban gitti.

Trump öldürme emrini, muhtemelen İsrail'in ve Amerika'nın güvenlik kaygıları için vermişti.

Süleymani bizi terk etmiş olabilir, ancak kalıcı mirası, sonunda Batı Asya'ya barış, refah ve güvenliğin geri döndüğünü, Filistin'in kendi kaderini tayin hakkının elde edildiğini, "Tel Aviv"deki apartheid rejiminin yıkılarak dengenin yeniden sağlanacağını elbette görecektir.

Modern tarihin büyük anti-emperyalist kahramanlarını andığımızda, “Commandante Süleymani”nin adını da haykıralım.

Medyasafak