ALLAH RESULU KUR’AN’DA TEDEBBÜRÜ ÖĞÜTLEMEKTEDİR

Welayet News  - Resul-i Ekrem (s.a.v) meşhur Gadir Hutbesi’nde, o meşhur ve herkesin bildiği ‘ben kimin mevlasıysam, Ali’de onun mevlasıdır’ cümlesinden önce insanların tümüne Kur’an’da tedebbürü emretmiştir. ‘Ey insanlar, Kur’an’da tedebbür ediniz!’  ‘Ey insanlar’ tabiri bütün insanları muhatap almaktadır. Bu demektir ki, Kur’an’ın, bütün insanların anlayabileceği bir düzeyinin varlığı tespit edilip belirlenmelidir.

Allah Resulü’nün (s.a.v) Muaz b. Cebel’e tavsiyelerinden biri de Kur’an’da tedebbür etmektir:

‘Allah Resulü (s.a.v) Muaz b. Cebel’e şu tavsiyelerde bulunup dedi ki: Allah’tan sakınmanı tavsiye ediyorum ve … Kur’an’da tedebbür etmeyi…’

EMİRÜLMÜMİNİN (a.s) TEDEBBÜRSÜZ OKUMANIN HİÇBİR HAYRI Olmadığına İNANIR.

Emirülmüminin (a.s) şöyle buyurur: ‘Unutmayın, tedebbürsüz kıraatsiz hiçbir hayrı yoktur!’

HAZRETİ ZEHRA (s.a) KUR’AN’DA TEDEBBÜRÜ ÖĞÜTLÜYOR

Hazreti Zehra (s.a) Fedekiyye Hutbesinde, Emirülmüminin Ali (a.s)’ın imametini savunma sadedinde Muhammed Suresindeki tedebbür ayetini dile getirip vurgulaması ve ‘Ey Müslümanlar Kur’an’da hiç tedebbür etmez misiniz, yoksa kalplerin üzerinde kilitler mi var?’ diye haykırması Kur’an ve itretin, tedebbüre davet hususunda hem seda olduğunu göstermektedir.

İMAM SADIK (a.s) KUR’AN’I TEDEBBÜRLE OKURDU

İmam Sadık (a.s) Kur’an’ı eline aldığında, O’nu açıp okumaya başlamadan önce sağ eline alıp şöyle dua ederdi:

‘Allah’ım, benim kıraatimi, içinde tedebbür olmayacak şekilde kılma bilakis beni, onun ayetlerini ve ahkâmını tedebbür eden dininin şeriatine uyanlardan eyle!’

İMAM HUMEYNİ’NİN (k.s) KUR’AN’DA TEDEBBÜR TAVSİYESİ

Hazreti İmam, hanımı ve çocuklarına hitaben yazmış olduğu bir mektubunda şöyle buyuruyor: ‘Kızıma derim ki: Kur’an’ı Kerim; şu ilahi feyiz pınarı üzerinde tedebbür et! Evet, sevgiliden gelen bir mektubu sırf okumak, dahi sevgilinin sözlerini dinlemek yürek ferahlatan sonuçlar doğurur. Lakin onun üzerinde tedebbür insanı daha üst ve daha yüce makamlara ulaştırır. Kur’an’da tedebbür etmezler mi? Yoksa kalplerin üzerinde kilitler mi var? Bu kilitlere bağlar açılıp çözülmedikçe, tedebbürün sonucu olan şeylerde elde edilemez.

YÜCE İNKILAB REHBERİNİN KUR’AN’DA TEDEBBÜR HAKKINDAKİ TAVSİYELERİ

İslam inkılabı rehberi, Kur’an’da tedebbürün gerekliliği ve hikmeti meselesini birçok açıdan ele almaktadır.

NE YAZIK Kİ KUR’AN’DA TEDEBBÜR HALKIMIZ ARASINDA YAYGIN DEĞİLDİR.

Allah şöyle buyurur: ‘Biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, onun Allah’ın haşyetiyle boyun büküp yere eğildiğini görürdün’ Tabi ki bu ayet, üzerinde tedebbür edilmesi gereken ayetlerdendir ki hemen peşi sıra şöyle buyrulur: ‘İşte bu misalleri biz, insanlar için dile getiririz. Umulur ki üzerinde tefekkür ederler.’

Fakat ne yazık ki, Kur’an üzerinde tefekkür ve tedebbür, halkımız arasında yaygınlık kazanmamıştır. Bu yüzden, şimdi açıklayacağımız ayetler üzerinde biraz düşünüp tedebbür etmeniz fena olmaz

Çeviri:İsmail Avci

Welayet News