ABD'nin Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID)'nın Irak'taki sinsi planları
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) gelecek 5 yıl içerisinde Irak'taki faaliyetlerinin devam etmesi için 25 milyon dolarlık bir bütçe belirledi.
Welayet News - Bu bütçe tahsisinin amacının sivil toplumu desteklemek olduğu ve ajansın Iraklı kadın ve gençlerin kamusal alana ve iklim değişikliği faaliyetleri de dahil olmak üzere çeşitli alanlara katılımını artırmak istediği ileri sürülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, kurulduğu 1961 yılından bu yana Amerikan kalkınma modelinin destekleyicisi olarak hareket etmiş ve bu yolla başta yerli kalkınma modeli olmak üzere diğer kalkınma modellerini ortadan kaldırmaya çalışmış, böylece yapısal sorunların kaynağı haline gelmiştir. Bu ülkelerdeki krizlerin medyana gelmesine yol açmıştır.
Aslında Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın temel misyonu, dünya çapında kalkınma programlarının birleştirilmesi ve Amerikanlaştırılmasıdır. Bu yardımları alan ülkelerin kısa vadede mutlu ve tatmin olmaları mümkün. Ancak uzun vadede kültürel çatışmaların ortaya çıkması, farklı alanlarda yapısal krizler yaşanması ve bu krizlerde bu ülkelerin boğulmaları hep yaşanan bir olay olmuştur.
Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı, 2009 yılında Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı'nın ortak ajansı olarak resmen tanıtıldı ve bu nedenle bu ajansın Irak'taki faaliyetleri bu iki bakanlığın yönetiminde. Teşkilatın Irak'taki faaliyetleri, ülkenin Amerika tarafından işgal edildiği 2003 yılında başladı. Ancak ABD'nin askeri olarak çekileceğinin açıklanmasının ardından faaliyetleri genişledi ve şu anda ABD'nin kültürel diplomasinin ana araçlarından biri olan ajans, Irak toplumunu etkilemek için her yıl Irak'ta kapsamlı faaliyetler yürütüyor. Fikri, kültürel ve ekonomik alanlarda politikaları hayata geçirmeye çalışıyor.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Irak'ta farklı başlıklar altında 8 program uygulamış olsa da pratikte şu ortaya çıktı: birincisi, teşkilatın faaliyetlerinin odak noktası neredeyse gelişmiş üç il olan Erbil, Bağdat ve Basra idi. Uzak ve marjinal bölgelerde hiç veya çok az faaliyet vardı ve ikincisi, teşkilatın faaliyetlerinin odak noktası eğitim ve siyaset idi. Iraklı yetkililer arasında yürütme ve yönetim personelinin eğitilmesi hep bir öncelikti ve sağlık ve tedavi gibi kategorilere daha az ilgi gösterildi.
Uygulamada Amerika, sivil kurumların güçlendirilmesi çerçevesinde fon tahsisini tamamen siyasi amaçlar doğrultusunda ve hatta bunun da ötesinde yumuşak bir darbe oluşturmak için kullanıyor. Sonuçta, Irak'ın o zamanki Başbakanı Adel Abdul Mehdi'nin meşru hükümetinin devrilmesi de bu sürecin sonucu sayılabilir.
Adel Abdul Mehdi hükümeti ise Irak’ın yeniden inşa sürecini hızlandırmak ve onun tesis ve imkanlarını arttırmak için Çin'e yakınlaşmak isteyince, ABD bunu anlayarak ona karşı hareket etti. ABD eğittiği sivil toplum örgütler ve insanların sokak gösterileri aracılığıyla böyle bir istifaya zemin hazırladı. Amerika bu politikalarla Irak'ın iç ve dış işlerini yönetti ve aynı zamanda Irak'ın petrol kapasitesinden yararlanarak dünya piyasalarında petrol fiyatlarının yükselmesini engelledi.
ABD'nin Irak'tan askeri olarak çekilmesi henüz tamamlanmamış olmasına rağmen, Irak'tan tam olarak askeri olarak geri çekilmesi ve Irak'taki askeri işgalin sona erdirilmesi talepleri ciddileştiğinden, ABD, stratejik bir anlaşma imzalayarak askeri varlığını ekonomik hale getirmeye çalıştı. Sivil toplum denen şeyin güçlendirilmesi bu yönde atılmış bir adımdır.
Irak'ta bu tür şüpheli bütçeleri tahsis eden ABD'nin tehlikeleri ve sömürücü eylemleri ile başa çıkmada bir ikilem var: Birincisi Irak hükümetinin bu tahsisatı durdurması, ikincisi ise bütçenin kendisi tarafından devralınması. Hiç şüphe yok ki bu bütçenin ayrılması, Irak'ın iç işlerine açık bir müdahaledir ve Amerikan işgalinin henüz bitmediği ve şekil değiştirdiği anlamına gelmektedir.
Pars Today
Yeni yorum ekle