Batı'nın sosyal medya ve sanal alan üzerindeki tekeli, kriz zamanlarındaki otoriter uygulamaları nedeniyle dünya genelinde endişeleri artırdı.

Welayet News  - Mehsa Emini'nin ölümünün ardından İran'ı saran son huzursuzluk dalgası, Batı'nın sosyal medya platformları üzerindeki kontrolünün sonuçlarını bir kez daha gösterdi. İlk Mehsa Emini protestoları kendiliğinden ve barışçıl iken, kimliği belirsiz sosyal medya hesapları hızla kolluk kuvvetlerine karşı şiddeti ve nefreti körükledi. Sonuç olarak, protestolar birkaç gün içinde şiddete dönüştü.

Sosyal medyada büyük miktarda şiddete teşvikle karşı karşıya kalan İran hükümeti, hızla internete erişimi kısıtlamak için harekete geçti. İnternet kısıtlamaları kademeli olarak kaldırıldı, ancak teşvikler azalmadan devam etti ve bu da hükümeti bazı popüler sosyal medya platformlarını kalıcı olarak yasaklamaya itti.

Kriz zamanlarında internet hizmetlerine erişime kısıtlama getirilmesi dünya çapında yaygın olsa da Batı, İran'ın bu konudaki önlemlerine şiddetle karşı çıktı.

Biden yönetimi, Amerikan teknoloji devlerinin İran'a iletişim araçları ihraç etmesine izin veren bir lisans vermekte gecikmedi. Starlink bunun bir örneğidir. İki büyük İran istihbarat teşkilatı tarafından yakın zamanda yapılan bir açıklama, İran'ın Batı istihbarat servislerinin şu anda İran'a Starlink terminallerinin kaçakçılığına karıştığına inandığını, Tahran'daki bazılarının İran'ın internet egemenliğini ihlal edeceğine inandığı bir hareket olduğunu belirtti.

Ancak, teknoloji şirketlerini daha fazlasını yapmaya çağıran ABD'li yetkililerin gözünde bu düzeyde bir ihlal yeterli görünmüyor.

Axios Pazar günü yaptığı açıklamada, "İki partili bir milletvekili grubu, Perşembe günü Google, Amazon Web Services ve diğer teknoloji şirketlerini ABD Hazine Bakanlığı'nın geçen ay kısıtlamaları gevşetmesinin ardından İranlı protestocular için çevrimiçi araçlara ve hizmetlere erişimi genişletmeye çağırdı" dedi.

Bu, ABD'nin kriz zamanlarında internet hizmetlerine ve sosyal medya platformlarına kısıtlamalar getirmeye başvurduğu bir zamanda geliyor. Twitter, destekçileri ABD Kongresi'ni işgal ettikten sonra eski ABD Başkanı Donald Trump'ı kalıcı olarak engelledi.

Bu tür bir çifte standart bir yana, ABD'li teknoloji şirketleri İran'ın ayaklanma karşıtı önlemlerine kısıtlamalar getirmek için kendi başlarına hareket ettiler. Instagram, isyanları kınayan veya sadece Şiraz terör saldırısında öldürülenler gibi terör mağdurlarına sempati ifade eden hashtag'leri kısıtladı. Daha önce Instagram, General Kasım Süleymani ile ilgili tüm hashtag'leri ve fotoğrafları şiddetle yasakladı.

Ve son zamanlarda, Google'ın Play Store'u, bazı uzmanlar tarafından Batı çevrimiçi diktatörlüğünün bir tezahürü olarak görülen bir hareket olarak, kullanıcıları casusluk iddiaları üzerine Rubika adlı yeni ortaya çıkan bir İran uygulamasını kaldırdı.

Son birkaç hafta içinde İran, kökleri sosyal medyanın kışkırtmasına dayanan şiddetli isyanlarla karşı karşıya kaldı. Ve tıpkı diğer Batılı devletlerin benzer koşullar altında yapacağı gibi, kanun ve düzeni yeniden tesis etmek için önlemler aldı. Ancak İran, sükuneti yeniden sağladığı için ağır bir şekilde eleştirildi.

Tehran Times