İslami Cihad: Gelecekteki Savaş İsrail'i Filistin'den Süpürmek için Olacak
Filistin İslami Cihad hareketinin siyasi bürosunun bir üyesi, gelecekteki bir savaşta geçici Siyonist Rejimin Filistin topraklarından çıkarılacağı konusunda uyardı.
Welayet News - Filistin İslami Cihad Hareketi'nin siyasi ofisinin bir üyesi olan Nasır Ebu Şerif, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin'e karşı Siyonist projenin çok açık ve ortada olduğunu vurguladı.
Nasır Ebu Şerif şunları söyledi: ‘1967 sınırlarında hükümet kurma hayali kuran herkesin hayali, Siyonist rejimin baskısıyla yok oldu.
Filistin halkının gelecekteki savaşı, İsrail'i Filistin'den süpürmek olacaktır. Filistin'in tamamen kurtuluşu için çaba gösterilmelidir. Bu nedenle, alanların birliği bu konuda önemli bir rol oynamaktadır.
Filistin halkı direnişi takdir ediyor. Biz, gaspçı işgalcilere karşı mücadelede birliği tamamlamak için alanların birliğinde ısrar ediyoruz. Arap ve İslam dünyasındaki diğerlerinin de bu çatışmaya katılmasını umut ediyoruz.
Alanların birliği sadece alanları değil, aynı zamanda her Filistinlinin tamamen kurtuluş konusundaki görüş birliğini de kapsamalıdır. İsrail'le saldırı temelinde mücadele etmek bizim dini ve ahlaki görevimizdir. İslami Cihad üç gün boyunca tek başına bu rejim karşısında durdu ve bu konu Filistin halkı için bir gurur kaynağıdır. Ön safta olduğumuz sürece mağlup olmadık ve direniş projesiyle birlikte her zaman kârdayız.’
Öte yandan, İslami Cihad'ın gündeme getirdiği meydanların birliği meselesi, Siyonistler için bir kâbusa dönüştü. Bu bağlamda, genç bir Filistinli kısa bir süre önce Doğu Kudüs'te Siyonistlere ait bir otobüse ateş açtı. Siyonist rejim güvenlik güçlerinin her kesimden daha fazla bulunduğu bu bölgede Filistinli bu gencin gerçekleştirdiği eylemde çok sayıda Siyonist yaralandı.
Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden olan Abdulbari Atvan, Kudüs’te yaşayan Filistinli bir genç olan Emir el-Seydavi’nin gerçekleştirdiği şehadet operasyonunun sadece “Meydanların ve cephelerin birliği” sloganını vurgulamadığını, bu operasyonun aynı zamanda Güney Lübnan'daki Hizbullah modelinin Cenin, Nablus ve Gazze üçgenine aktarılmasına dayalı yeni bir stratejinin uygulanması, Siyonist rejimin caydırıcılık teorisinin yıkılması ve Kudüs'ün Yahudileştirilmesi ile ilgili tüm planların ve bu şehirdeki mevcut Siyonistlerin güvenliğinin çöküşünün başlangıcı için gerçekleştiğini belirtti.
İslami Cihad hareketinin gündeme getirdiği "Cephelerin ve meydanların birliği" sloganı, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve 1948 işgal topraklarının Filistin Yönetiminin işgalcilerle güvenlik koordinasyonuna paralel olarak Filistinli savaşçıların operasyonel koordinasyonu doğrultusundaki alan birliği, siyasi ve diplomatik manevraları tanımayan yeni ve genç Filistinli grupların ortak bir komuta altındaki birliği ve işgalcilere karşı direniş ve Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştiren ya da ilişkilerini normalleştirmeyen ve bu rejimle ilişkilerine gizli ve kapalı olarak devam eden tüm Arap rejimlerinden ve hükümetlerinden tam olarak bağımsızlık olan hedef birliği olmak üzere üç ilkeye dayanmaktadır.
Siyonist analistlerden birinin ifadesine göre, İslami Cihat hareketi Lübnan Hizbullah hareketinin sunduğu model gibi, çevresindeki Siyonist rejimin sadık düşmanı olmak için, uzun vadeli, çok yıllık bir hedefe ulaşmak için Batı Şeria'ya yerleşmeye dayalı yeni bir strateji başlattı.
Yeni yorum ekle