Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden Abdel Bari Atvan, el-Hudeyde savaşına atıfta bulunarak, Ensarullah askerlerinin işgalci Arap-Batı Koalisyonuna karşı kararlı mücadelesinde değindi.

Welayet News - Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden Abdel Bari Atvan, Rey el-Yevm Gazetesindeki yazısında, Yemen’in batı kıyılarındaki el- Hudeyde savaşına değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Üzerinden üç yıl geçen ve daha önce de Husilerin Ali Abdullah Salih ve kuvvetleriyle yaptıkları savaş, Yemen Ensarullah Hareketinin kitabında teslim olmanın ve uzlaşının bulunmadığını kanıtlamıştır. Bazı şartlarda ve koşullarda cephelerden geri çekilebilirler ama diğer cephelerde savaşa devam ederler ve silahları yere bırakmanın ve teslim olmanın onlar nezdinde asla bir anlamı yoktur.’

Atvan yazısının devamında el-Hudeyde limanının kapatılması ve yıkılması konusunda uyarıda bulunarak şunları söyledi: ‘Bu, sekiz milyon Yemenliyi açlıkla karşı karşıya bırakacak olan bir insanlık faciası anlamına gelmektedir.

Suudi Koalisyonunun el-Hudeyde'den aktardığı haberler güvenilir değildir, çünkü sadece, Ensarullah medyasının zayıflığı göz önüne alınarak bu koalisyonun ve medya imparatorluğunun medyası tarafındadır. Şehrin çöktüğü ve savaşın sona erdiği yönündeki haberler asılsızdır. Suudi Koalisyonunun karadan ve denizden şiddetli bombardımanın olduğuna ve reform partisi kuvvetlerinin birleştiğine dayalı haberlere rağmen, el-Hudeyde savaşı uzun süre devam edecektir.

Her ne kadar Husiler, karşısında daha az güce sahip oldukları Cabbar bir askeri kuvvet ile savaşıyorlarsa da, onlar yine de savunacak konumdalar ve askeri teorilere göre, bir savunucuyu alt etmek ya da tutuklamak için beş kişi gereklidir. Daha da önemli ve tehlikeli olan, Husilerin bu savaşı yıpratıcı bir şehir savaşına doğru sürüklemesidir ve böyle olursa, işgalci Suudi Arabistan ve müttefik güçlerinin (Fransız birlikleri) ölümleri artacaktır.

El-Hudeyde şehrinin ne zaman çökeceğini ve bu hedefe ulaşmak için koalisyon güçlerinin ne kadar bir zamana ihtiyaç duyacağını ve uluslararası toplumun sivil kaybının ve onların sıkıntı ve acılarının artması halinde tepkisinin ne olacağını bilemiyoruz. Ancak hepimizin bildiği şey Husilerin yenilmez olduğu, savaşa devam edeceği ve savaşı daha zora sürükleyeceğidir; yani dağ savaşına ve böyle bir savaş öncelikle tecrübeden ve sonrasında da onlara destek olacak ortamdan dolayı Husilerin çok yetenekli olduğu bir savaştır.

Husiler Aden’den arık bu şehri savunamayacaklarını anladıklarında geri çekildiler ve belki de el-Hudeyde’den de bu nedenle geri çekilebilirler ama onlar şehir savaşlarında çok tecrübeli ve bilgili hale geldiler ve el-Hudeyde’nin bir sonraki aşamada Sana’nın savunulması için güçlü bir savunma hattı olduğunu biliyorlar.’