İslam Ahlakı; İlkeler ve Gayeler (1)

Çar, 01/06/2022 - 00:02

Güzel çehre çekicidir, çirkin çehre ise iticidir. Bu çekicilik ve iticilik, o güzellik veya çirkinlik karşısında bir nevi içsel tutumun ilanıdır.

Welayet News  - İnsanın çabası sürekli bu çift yönlü çekime mahkumdur. İnsanların “davranışları”nın veya “ahvali”nin güzelliği veya çirkinliği hakkında da aynı şekilde psikolojik bir yargılama ve içsel bir tutum içinde oluruz. Şu farkla ki, zahiri (görünen) güzellik ve çirkinlik konusundaki yargılama suhuletle gerçekleşirken, insanların şahsiyetinin, davranış ve ahvalinin güzelliği ve çirkinliği ise anlaşılması zaman alan bir olgudur.

Ahlak ilmi, insan ruhunun ve düşüncesinin güzelliğini ve çirkinliğini konu edinir ve insanın istekleri ve davranışlarını da kapsar. Bu “güzel” ve “çirkin”, ahlakta “iyi” ve “kötü” olarak adlandırılmıştır.

Ahlakın gayesi, insanın rüşdü, gelişmesi ve tealisidir. Ahlak ve terbiye, insanın bütün hayati alanlarda güzel ve övgüye değer olmasını ister. Siret güzelliği, suret güzelliğinin aksine, iktisabidir. Güzel siret ve melek-huylu olmak için bunu istememiz ve hem de çaba göstermemiz gerekir. Kendini inşa etmek de “kendi sedefinde cevher yapmak” demektir. Kuşkusuz bu hedefe nail olmak için makasıd, engeller, yollar, yöntemler ve kendimizi dönüştürmeye yarayan araçlar ve benzeri konularla ilgili bilgilere ihtiyacımız vardır. İslam ahlakı, bu türden konuları kapsar.

İslam ahlakı dinin genel yaklaşımı içinde fıtratın çiçek açmasıdır ve insana dair belirli bir bilinç üzerinde kuruludur. Ahlaki/etik antropoloji, evrimsel bir antropolojidir. Yani hareket ve oluşum halindeki insanı inceleme konusu yapar. İmdi ahlak ilminin konularını ele almadan önce, ahlak ve ahlaki terbiyenin konumu ve kapsamını kısaca gözden geçireceğiz ve daha sonra ahlakın en önemli ilkelerini, yani antropolojik temeli ve onun teleolojik temelini ele alacağız.

Ahlakın din geometrisindeki yeri

İslam'ın semavi öğretileri üç ana bölümden oluşur:

1. Birinci bölüm, varoluşun başlangıcını ve sonunu yorumlamada rol oynayan en önemli ve etkili unsurları tutarlı bir sistem içinde sunarak yaratılış cihazının gerçekçi ve kapsamlı bir açıklamasından ve inançlardan oluşan bölümdür. Bu bölümdeki önermeler genellikle insanın bilinç ve inanç sahasını ilgilendiren önermelerdir. Şunu da belirtmekte fayda var; doğru inancı elde etmek veya sahip olmak da insanın iradesine dayalı fiillerinden veya vasıflarından biridir ve bu konuda ahlâkî yargı geçerlidir. Zira inançlar iki şekilde ele alınabilir;  bir önermenin doğruluğu ve yanlışlığı, gerçeğe uygunluk ve uygunsuzluk açısından ele alındığında, itikadi bir inceleme yapılmıştır. Fakat bu inancın ahlâkî doğruluğu ve yanlışlığı, iradi bir davranış veya sabit bir ruhsal form olarak incelenir, kemal ve saadeti iktiza etmesi veya engellemesi (iyiliği ve kötülüğü) söz konusu olursa, ahlâkî bir irdeleme yapılmış demektir. Bu nedenle ahlak kitaplarında Allah'a ve ahirete iman ve yakin etmenin değeri konu edinmiştir.

2. İkinci bölüm, insanın eylemlerini ve karakterini düzenlerken esas almakla yükümlü olduğu ve mükemmellik yönünü ahlaken “yapılacaklar” ve “yapılmayacaklar” kalıbında bulmak zorunda olduğu değerler sistemi ve etikten oluşan bölümdür. Bu bölümdeki önermeler, insan eyleminin ve karakterinin onun mutluluğu üzerindeki etkisini gösterir.

3. Üçüncü bölüm, fıkıhtan oluşan bölümdür. Fıkhın bir bölümünde sosyal ilişkilerin hukuki sınırlarını düzenlemek için şekillenmiş olan hukuki normlar sistemi bahis konusu olurken, ikinci bölümünde ise ibadetlerin şekilsel bakımından sıhhatinin şartları söz konusu edilir ve dini amellerin ritüel kalıpları açıklanır.

Ahlak  

İnsan, Allah'ın izniyle, kişiliğinin mimarı olma iradesine sahip olan, varoluşsal boyutlarını ve diğer varlıklar arasındaki konumunu belirleyebilen tek varlıktır. İnsanın esfeli safilin ile alâ-yı illiyyin arasındaki geliş gidişi veya iniş çıkışı onu diğer yaratılmışlardan farklı kılan özelliğidir. İnsan, iyi ve kötü niteliklerinin tutsağıdır. Onlarla birlikte yaşar, düşünür, yargılar, karar verir, davranır ve aynı özelliklerle birlikte ölür ve dirilir ve nihayetinde mutluluğunu veya mutsuzluğunu belirleyen bu özelliklerdir.  

Semavi kitaplar, insanın mutluluğa doğru hareketi gibi önemli bir meseleyi ciddiye almış ve bu dönüşümün modelini ve kaidesini sunmuştur.

Ahlak ilmi, özgür iradeye dayalı eylemlerin ve sıfatların değer niteliklerini beyan etmekle ilgilenir. Her ahlaki önerme bir özne ve bir yüklemden oluşur. Ahlaki önermenin öznesi ihtiyari/iradi bir olgudur. Zira  ahlaki değer, özgür iradeye dayalıdır ve özgür iradeyi var saymadan ahlaki bir yargıya varma olasılığı yoktur. Bu iradi ve gönüllü şeylere bazen "makdür/olası şeyler" de denir. İnsanın ihtiyarı ve iradesi, ya doğrudan gönüllü şey (davranış) ile ilişkilidir  ya da vasıtalar (nitelikler ve melekeler) yolu ile. Ahlaki bir önermenin yüklemi de değer bildiren şu dört kavram çiftinden biridir: iyi ve kötü, doğru ve yanlış, olmalı ve olmamalı, hak ve vazife.

Dolayısıyla ahlaki bir önermenin kalıbı şöyle olacaktır:

Menvu (özne), mahmul (yüklem), isnad

İradi (gönüllü) eylem ve iradi sıfat: iyi / kötü; doğru / yanlış; olmalı / olmamalı; hak / vazife.

Misal: Yalan söylemek yanlıştır. Cesaret iyidir.

İyi ve kötü fiillerin ve keza faziletlerle reziletlerin bir listesi hazırlandığında insanın ideal siması ortaya çıkmış olur. Aslında bir bütün olarak ahlaki önermeler, değerler sistemini ve insanın hareketinin nihai zirvesini müşahhas kılar.

Ahlak ilminin kapsamı  

İnsanın ilişkisi, ilişki kurduğu tarafa bağlı olarak aşağıdaki şekillerde gerçekleşir:

Bu ilişkinin tarafı ya halık(yaratıcı)dır ya da mahluk (yaratılmış). İlişkinin tarafı olan mahluk da ya bireyin kendisidir ya da başkasıdır. O başkası da ya insandır ya da insan dışındaki yaratılmışlardır. Bu temelde ahlak ilmi, birkaç alanı kapsayacaktır: kulluk ahlakı, ferdi ahlak, içtimai ahlak, çevre ahlakı.

Kulluk ahlakından kasıt, insan ile Allah arasındaki münasebetle ilgili olan iman, korku, tevekkül, Allah'a inanmama, isyan, inkar ve güvensizlik gibi normlar ve anomalilerdir. Ferdi ahlak, insanın bireysel yaşamıyla ilgili ahlaki değerlerdir ve insanı başkalarıyla olan ilişkilerinden bağımsız olarak değerlendirir. Sabır, bilgelik, basiret erdemeleri ile aşırı yeme, acelecilik ve aptallık kusurları gibi. İçtimai ahlak da kişinin diğer insanlarla ilişkisini yöneten değerlere ve karşıt değerlere atıfta bulunur; adalet ve ihsan ya da kıskançlık ve kibir gibi. Çevre ahlakı ise, insanın doğayla (bitkiler, hayvanlar, meralar, ormanlar, su ve genel olarak ekoloji ile) ilişkilerini yöneten değer kurallarını ifade eder.

Buna göre, ahlak ilminin temel alanları aşağıdaki gibi olacaktır:

Allah ile ilişki / kulluk ahlakı

Ferdin kendisi ile ilişkisi / bireysel ahlak

Diğer insanlarla ilişki / içtimai ahlak

Çevre ve doğa ile ilişki / çevre ahlakı

Şu noktayı da belirtmek gerekir; İslam ahlakı baştan başa imani (iman esaslı) bir ahlaktır. Diğer bir deyişle, tüm insan davranışları Allah ile bir alışveriştir ve insan hiçbir zaman Allah ile olan ilişkisinin dışına çıkmaz. İnsanın rüşdü ve gelişimi sürekli Allah'ın huzurunda olma bilincine bağlı olduğundan, İslam’ın ahlaki insanı, kişisel ve toplumsal ilişkilerinde daima Allah'ı göz önünde bulundurur ve onun bireysel ve toplumsal ahlakı da kulluk ahlakının rengine bürünür. İslam kültürü, tüm insan ilişkilerine tevhidi rengi ve ilahi ruhu üflemiş ve iman ile ahlakı iç içe geçirmiştir.

Tefekkür ve araştırma

“İçtimai ahlak” teriminin bilindik anlamıyla bir kişi ile diğeri arasındaki ilişkiyi ifade ettiği açıktır. Bununla birlikte insanoğlunun topluma hakim ilişkileri etkileme iradesine ve aynı zamanda tarihte rol oynama gücüne sahip olduğunu biliyoruz. Şimdi, sizce toplumun inşasına, sivil kurumlar arasındaki münasebetlere, keza insanlık tarihine ve geleceğin uygarlığına yönelik ahlaki vazife ve görevlerden bahsedebilir miyiz? Cevabınız evet ise, bu konuların ahlak ilminin (bireysel ahlak, kulluk ahlakı, toplumsal ahlak vb.) ana bölümlerindeki  konumunu belirlemeye yönelik öneriniz nedir?

Ahlaki terbiye

Ahlaki terbiye, ahlaki değerlerin içselleştirilme ve kamil insanın özellikleri temelinde insan kişiliğinin kalıcı olarak şekillenme sürecidir. Ahlaki eğitim, mevcut durumdan (insan hareketinin mebdei olan kapsamdan) mükemmelliğin zirvesine geçiş yolunu gösterir ve kendi varoluş levhasında ahlaki insanın ideal simasını nakşetme doğrultusunda insanın yol almasını sağlar. Ahlaki terbiye, ahlak ilminin önerdiği tüm öğretilerin nesnel olarak gerçekleştirilmesidir. Ahlak, insan hareketinin makasıd ve amaçlarını izah ettiği yerde, ahlaki tebiyenin ise insanın o amaçlara doğru hareketinin kaidelerini izah ettiği söylenebilir.  Başka bir deyişle, ahlak, değerlerin mahiyetine dair soruyu ve ahlaki terbiye ise onu gerçekleştirme keyfiyeti ve nasıl elde edileceğine dair soruyu yanıtlar.

 

Çeviri: Mehmet Gönül

Welayet News

 



Yeni yorum ekle