Hizbullah Hareketi Merkez Konseyi'nin üyesi, ortadan kalkması gereken silahın direniş silahı değil, el-Tayyune olayında olduğu gibi halkı hedef alan fitne silahı olduğunu belirtti.

Welayet News  - Hizbullah Merkez Konseyi üyesi Şeyh Nabil Gavuk, 2000 yılında güney Lübnan'ın işgalci İsrail rejiminden kurtuluşunun yıldönümünü kutlayan bir konuşmada, "Mayıs 2000'de toprağı kurtardık, haysiyetimizi koruduk ve dini yeniden canlandırdık." dedi.

Şeyh Nabil Gavuk, bu kurtuluş ve zaferin Lübnan'ı dokunulmazlık düzeyine getirdiğini ifade ederek şöyle dedi: "Lübnan, İsrail düşmanına karşı en zayıf halkaydı, lakin artık en aşılmaz halka haline geldi."

Şeyh Nabil Gavuk sözlerini şöyle sürdürdü: "Lübnan, İsrail düşmanına karşı bir kale haline geldi ve direniş art arda zafer kazanıyor ve İsrail düşmanı direniş denkleminden vahşete kapılıyor."

Hizbullah Merkez Konseyi üyesi, "Direniş denklemi, Arap-İsrail çatışmasının gidişatını değiştirerek Lübnan'ı Şeba Çiftlikleri ve Kefr Şuba tepelerinin kimliğini koruyabileceği ve açık denizlerindeki petrol ve gaz zenginliği hakkını kesin olarak savunabileceği bir konuma soktu." diye belirtti.

Hizbullah yetkilisi son olarak şöyle dedi: "Başarıları, haysiyet ve iradeyi direniş silahıyla koruyor ve her gün bu silahı güçlendirmek ve geliştirmek için çalışıyoruz."