Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, Siyonist İsrail dergisinde bir makale yazdı. Mercan, Türkiye ile İsrail arasında Batı Asya’dan Afrika ve Orta Asya’ya kadar geniş bir işbirliği kurulması gerektiğini savundu.

Welayet News - Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, işgal rejimi İsrail Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi'nin dergisinde yazdığı makalede, Türkiye ile İsrail arasında Batı Asya’dan Afrika’ya ve Kafkaslar’dan Orta Asya’ya kadar olan alanlarda geniş bir işbirliği kurulması gerektiğini savundu.

Mercan, Türkiye ve İsrail arasında, “asimetrik güvenlik tehditlerini ve zorluklarını içeren bölgesel dinamikleri yönetmek, enerji tedarik yollarını daha fazla güvenceye alma ve çeşitlendirme ihtiyacı, İslamofobi ve Antisemitizme ve her türlü nefret suçuna karşı bir siper olarak kültürler arası sinerjiyi teşvik etmek” eksenli olarak “ABD’nin de destekleyeceği” bir işbirliğinin gerekli olduğunu ileri sürdü.

'İstikrarsızlaştırıcı hamleleri frenlemek'

Mercan şöyle yazdı: “Bölgemiz genelinde kötü niyetli aktörler ve faaliyetleri ile uğraşmak, gelişmiş koordinasyon için özel bir alandır. Türk-İsrail ortaklığı, daha geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki (MENA) istikrarsızlaştırıcı hamleleri daha da frenlemek için etkili olacaktır. Türkiye-İsrail'in bölgesel meselelere şeffaf katılımı, diyalog ve diplomasiye öncelik verilmesi açısından örnek teşkil edecektir. Ayrıca, yapılandırılmış bir Türk-İsrail ortaklığının MENA dışındaki Kafkaslar, Orta Asya ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelere sağlayacağı potansiyel kazanımları da gözden kaçırmamalıyız. İki ülke arasında, terörün tüm biçimleri ve tezahürleriyle mücadeleye özel olarak odaklanan daha güçlü bir bölgesel güvenlik işbirliği, her iki ülkenin de ulusal güvenliğine katma değer sağlayacaktır.”

“Türkiye ve İsrail'in Trans-Atlantik çıkarlarını güçlendirmek için işbirliği alanları ve ortak çaba hatlarını keşfetmeleri için kullanılmayan bir potansiyel var. Büyük güç rekabeti çağı, devletler arası ittifakların ve ortaklıkların el üstünde tutulmasını ve beslenmesini gerektirir. Bu nedenle Türkiye ile İsrail arasında yeniden canlanan işbirliği ABD tarafından da teşvik edilmelidir. Bu, diğer bölgesel ortakların katılımıyla, önümüzdeki yıllarda yeni bir uluslararası sistemin şekillenmesine öncülük edebilir.” “Türkiye-İsrail uzlaşması, hiç şüphesiz, hidrokarbonların, özellikle de doğal gazın araştırılması, üretilmesi, taşınması ve pazarlanmasına yeni bir ivme kazandıracaktır” diyen Mercan şöyle devam etti: “Türkiye ve İsrail'in jeostratejik çıkarları, yakın ve çok katmanlı bir ortaklığı zorunlu kılıyor. Türkiye ve İsrail, farklı görüşleri bir kenara bırakırken, ortaklıklarını geliştirebilmeli ve sürdürülebilir bir diyalog geliştirebilmelidir.”