Rusya, Yemen ve Ukrayna Savaşı

Cu, 04/03/2022 - 07:01

Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin bir kararında Ensarullah'ı terörist olarak adlandırmayı kabul etmesi medyada tartışmalara neden oldu.

Welayet News  - 2624 sayılı karar, 2015 yılında çıkarılan 2216 sayılı kararda Ensarullah'a uygulanan yaptırımların uzatılması amacıyla Brezilya, İrlanda, Meksika ve Norveç'in çekimser ve Rusya ve Çin de dahil olmak üzere Güvenlik Konseyi'nin geri kalanının müsbet oyuyla pazartesi günü onaylandı.

Bu arada bu karardaki en önemli değişiklik Ensarullah hareketinin terör örgütü olarak adlandırılmasıydı. Bu, Yemen krizi başladığı günden bu yana ilk kez yaşanıyor. Bu konu, Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan 4 üyesinin bu karara katılmamasının ana nedenlerinden biriydi. Güvenlik Konseyi'ndeki olağan yasal prosedürlere olan bu muhalefetin en önemli nedeninin insani yardımın azalması nedeniyle kötüleşen insani durum olduğu söylenebilir.

Yıllardır Güvenlik Konseyi'nde Yemen krizi hususunda Batı'dan bağımsız bir duruş sergileyen Rusya'nın neden bu kararda onlara katıldığı konusunda Körfez ülkelerinin ilişkisini özellikle bu ülkelerin doğu ile ekonomik işbirliği hacmini incelemek gerekir.

Son yirmi yılda Fars Körfezi ülkeleri, özellikle Suudi Arabistan ve BAE tarafından batıdan doğuya sorunsuz ve sürekli bir ekonomik dönüşe tanık olduk. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri yirminci yüzyılın sonlarında Suudi Arabistan'ın en büyük petrol alıcısıyken, şimdi bu konumu Çin almış durumdadır ve Abu Dabi'nin petrol sevkiyatlarının çoğu artık Doğu Asya ekonomilerine yöneliktir.

Fars Körfezi'nin güney kıyılarındaki ülkeler il ABD arasında son yıllarda yaşanan siyasi bölünmeler göz önüne alındığında, bu işbirliğinin ekonomik düzeyde kalmaması ve siyasi bir boyut kazanması doğaldır. Bunun son yıllardaki en önemli göstergesi de bu ülkelerin Rusya ile petrol piyasasını OPEC Plus şeklinde yönetmek için anlaşması olmuştur.

Ukrayna savaşı, bu işbirliğinin siyasi ve ekonomik seviyenin ötesine geçtiğini ve stratejik boyutlar kazandığını kanıtladı ve şimdi Batı, Rusya, Çin ve Fars Körfezi Arapları üçgeni ile karşı karşıyadır. Daha önce Batı'nın çıkarları doğrultusunda enerji piyasasını korumak için küresel krizde ABD'nin stratejik derinlikleri olarak görülen Riyad ve Abu Dabi, şimdi sahaya Putin'in müttefiki ve Rusya'nın Batı'ya baskı yapmak için bir kozu olarak girdi.

Bin Salman'ın, Macron'un artan küresel petrol fiyatlarıyla mücadele talebine olumsuz yanıt vermesi ve Bin Zayed'in Putin ile bir telefon görüşmesinde OPEC Plus anlaşmasına bağlı kalmakta ısrar etmesi, küresel petrol fiyatının 110 doları aşmasının ana siyasi faktörleri olarak kabul edilmelidir ve şu an enerji krizi, Batı'nın Putin'e karşı yenilgisinin nedeni haline gelmiştir.

 

Bu tür birlikteliklerin bedava olmayacağı açıktır ve Moskova, Körfez Araplarının en önemli dosyasında onlara eşlik etmeli, BAE'nin Ensarullah'ın terörist olarak adlandırılması önerisine sessiz kalmalı ve bu karar lehine oy vermelidir.

BAE'nin bu büyük fitnesi ve Rusların menfaatçiliği sadece Yemen'in mazlum halkının zararına olacak ve bu mazlum millete daha fazla acı yaşatacaktır.



Yeni yorum ekle