Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı, ABD'nin koalisyonlar, adaylar dayatarak ve seçim sürecine büyük meblağlar harcayarak denklemi değiştirmeye ve direnişe karşı siyasi hedeflerine ulaşmaya çalıştığını vurguladı.

Welayet News  - Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali Damuş, Lübnan'ın bölgedeki Siyonist düşmanla normalleşme dalgasının asla bir parçası olmayacağını vurguladı.

Şeyh Ali Damuş şu ifadelerde bulundu: ‘ABD hükümetinin Lübnan'da izlediği hedeflerin peşinden gitmemek ve işgalci İsrail rejimiyle ilişkileri normalleştirmek zorunda kalmamak için siyasi dokunulmazlığa ve bizim için ne planlandığına dair bilince ihtiyacımız var. Bu dalga Fars Körfezi'ndeki bazı ülkeler tarafından başlatıldı ve diğerleri tarafından teşvik edildi. Öyle ki, Siyonist rejim Başbakanı Neftali Benet, Fars Körfezi'nin bazı ülkelerinde olduğu gibi iki gün önce de Bahreyn'de sıcak bir şekilde karşılandı.

Siyonist rejimle ilişkilerin normalleştirilmesinin kurumsallaşması bu ülkeler açısından normal bir şeydir ve zayıf bireyleri ve Filistin davasıyla ticaret yapanları ve zayıf devletleri ve hükümetleri etkileyebilir. Ancak onurlu grupları ve direnişi asla etkileyemeyecekler ve milletleri, İslam Ümmetine karşı en büyük ihanet sayılan ilişkileri normalleştirme dalgasına sürükleyemeyecekler.

Halk, Siyonist düşmanla normalleşmenin bir sonucu olarak millete, Filistin ve Kudüs'e ihaneti kabul etmeyecek, bu dalgayı takip etmeyecek ve Siyonist düşmanla her düzeyde ilişkilerin normalleşmesine karşı direnecektir. 

İsrail Başbakanı'nın Bahreyn ziyareti sırasında şahit olduğumuz, Bahreyn halkının ilişkilerin normalleşmesini reddetme yönündeki hareketi, Arap ve İslam milletlerinin Siyonist düşmanla her türlü normalleşmeye karşı olduklarını teyit etmektedir.

Lübnan'ı bu dalgaya sürüklemek ve Siyonist düşmanla normalleşmeyi dayatmak için çeşitli biçimlerde çabalar var. Ancak Lübnan halkı, bölgenin ilişkileri normalleştirme sürecine Lübnan'ın girmesini istemeyecek, kendilerini küçük düşürmeye yönelik her türlü çabaya karşı çıkacak, Lübnan'ın hiçbir bahaneyle teslim olmasını ve İsrail rejimiyle normalleşmesini kabul etmeyecektir.

ABD, Lübnan parlamento seçimlerine doğrudan müdahale ederek hâkimiyetini Lübnan’a dayatmaya devam ediyor. Koalisyonlar ve adaylar dayatarak ve seçim sürecine büyük meblağlar harcayarak denklemleri değiştirmeye ve direnişle ilgili siyasi hedeflerine ulaşmaya, Lübnan'ı kaynaklarından ve zenginliğinden mahrum bırakmaya ve Siyonist rejimi güvenceye almaya çalışıyor.

ABD, Suudi Arabistan ve BAE'nin devam eden saldırıları ve direnişi hedef alması ve Washington'un Lübnan'a yönelik yaptırımlarının devam etmesi, ABD ve Suudi Arabistan'ın ülkemize ve bölge ülke ve milletlerine karşı düşmanlığını ve saldırganlığını ve onların hakimiyet, tahakküm, şantaj ve isteklerini dayatma arzularını ve eğilimlerini göstermektedir.’