Almanya’da halk yeni hükümeti başarısız buluyor
Almanya'da yeni hükümetin kurulmasının üzerinden henüz bir buçuk ay geçti ancak yapılan araştırma sonucuna göre hükümetten memnun olanların oranı yalnızca yüzde 37.
Welayet News - Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratik Parti'den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin kurulmasının üzerinden henüz bir buçuk ay geçmiş olmasına rağmen, kamuoyunda hükümetten duyulan hoşnutsuzluk artıyor.
Alman Basın Ajansı (DPA) adına YouGov adlı kamuoyu araştırma şirketine yaptırılan bir araştırmaya göre, görüşlerine başvurulan vatandaşların yüzde 45’i koalisyon hükümetinin çalışmalarından genel olarak memnun değiller. Hükümetten memnun olanların oranı ise yüzde 37.
Koalisyon hükümetini zorlayan en önemli sorun salgınla mücadele başlığı. Kış aylarıyla birlikte Covid’e yakalananların sayısı sağlık sistemini zorlayacak kadar artarken, öneriler dışında, somut adımlar atılamaması hükümetin en büyük sorunu olarak görülüyor.
Kestaneleri ateşten kim alacak?
Hükümeti oluşturan partiler, salgınla mücadele için aşı zorunluluğunda kısmen anlaşırken, yasa teklifinin hükümet tarafından değil de partiler tarafından meclise sunulmasını istemeleri, hükümetin sorumluktan kaçması olarak değerlendiriliyor.
Şansölye Scholz ve partisi SPD, Yeşillerle birlikte aşı zorunluluğunda görüş birliği içinde olsalar da FDP ikircikli davranıyor.
SPD’li Sağlık Bakanı Lauterbach, henüz güncel salgın dalgası sürerken önümüzdeki sonbaharda salgının kontrolden çıkmaması için, en geç mayıs ayına kadar aşı zorunluluğunun yasallaşması gerektiğini açıkladı.
Lauterbach, tehlikeye dikkat çekerken, bunun için başında bulunduğu Sağlık Bakanlığı’nın yasa tasarısıyla ilgili bir girişimde bulunmayacağını, bu işin mecliste halledilmesi gerektiğini belirtmesi, bu çelişkili siyasetin iyi bir örneği.
Salgınla baş edebilmek için aşı zorunluluğundan dem vuran hükümet partilerinin bu adımı atmaktan kaçınmalarının bir nedeni, salgının bu çelişkili önlemlerle engellenmesinin zor olduğunu bilmelerinden geliyor. Salgının, bu yetersiz ve çelişkili önlemlerle engellenememesi durumunda hem otoriter hem de beceriksiz olarak suçlanarak, oy kaybetmelerinden çekinmeleri hükümetin hareketsiz kalmasının önemli bir nedeni olarak gösteriliyor.
Hastalığa yakalananların sayısı son dönemde artarken ve uzmanlar daha sert salgın önlemleri talep ederlerken, hastalığa yakalananların karantinada kalmaları gereken sürenin geçen hafta resmi makamlar tarafından kısaltılması, kamuoyunda kafa karışıklığına ve tepkiye neden olan çelişkili uygulamaların son örneklerinden biri.
Yeni yorum ekle