İnsanın tekamülü ve manevi rüşdü dini prensiplere uymaya bağlıdır
İmam Humeyni (r.a) Enstitüsü Başkanı Ayetullah Misbah Yezdi, insanın saadete ermesi için eğilimlerin sınırını bilmesi gerektiğini işaretle, insanın yaratılışının gayesi olan manevi rüşdün dini prensiplere uymaktan geçtiğini söyledi.
İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı Ayetullah Misbah Yezdi, dünyanın insan hayatındaki rolüne değinerek, Kuran’ı Kerim’de insanlar imtihana tabi kılınıp kimin daha güzel amel işleyeceğinin ortaya çıkması için dünya ve dünyevi nimetlerin yaratıldığını söyledi.
İnsanın kendi ihtiyarı ve özgür iradesi ile saadeti ya da şakaveti seçebilen bir varlık olduğunu belirten Ayetullah Misbah Yezdi, “Dünyanın varoluş felsefesi, hayrı baskın geldiği için yaratılmış demek değildir, dinin bildirdiği hikmete göre, bu dünya, insanların sınanması ve imtihana tabi kılınması içindir” diye ifade etti.
Kum İlim Havzası Müdderisler Camiası üyesi, insanın her gün ilahi imtihanlara maruz kaldığını beyan ederek, şu ifadelerde bulundu: “İnsan bir yol uğrunda 100 yıl zahmet çektiği halde bir günde rotayı değiştirebilir, örneğin Hürr ilk başlarda İmam Hüseyin’e (a) düşmanlık yapıyordu fakat bir günde tövbe edip cennet ehlinden oldu”.
“İnsanda ilk başta dünyevi eğilimler vardır ama giderek insanda manevi eğilimler oluşmaya başlar. İnsan dünyevi eğilimlerden gerektiği kadar yararlanmalı ve Allahu Teala’ya aşk ve sevgi beslemek gibi doğa üstü eğilimlere doğru yol almalıdır”.
İnsanın dünyevi meselelere yönelik eğilimlerinin haddinden fazla ileriye gitmesi halinde insanın rüştü ve saadetine engel teşkil edeceğini vurgulayan Ayetullah Misbah Yezdi, insanın yaşaması ve neslin coğalması için yemek ve cinsel konulara yönelik eğilimin olması gerektiğini belirterek, şöyle dedi: “İlahi gaye ve hikmet insanların tekamülü için ortamın mümkün olduğu kadar hazırlanmasını gerektirir. Eğer cinsel eğilim olmasaydı gaye tahakkuk etmezdi. Bu eğilimin aslı iyidir ve olmalıdır da ancak haddini aşmamak kaydıyla”.
“İfrat ve tefrit insanın maslahatına aykırıdır. İnsan tabiatı, maddi öğelerden oluştuğu için ilk başta maddi eğilimler onda aktiftir. Bu gün bakıyoruz, kaç asır insan haklarından dem vurduktan sonra, ‘öncelikle Amerika çıkarları temin olunmalı’ diyorlar ve bu, barbarlığa, vahşiliğe geri dönmenin hazırlığıdır”.
“Eğer insan tekamüle, saadete varmak istiyorsa eğilimlerin haddini, hududunu bilmesi gerekir. Allahu Teala, nasıl davranması gerektiğini bilsinler diye insanların hizmetine akıl ve tecrübe dışında, vahyi sunmuştur. Kimi zaman ilahi hudutların riayet edilmesi düzenin sağlanması içindir, çünkü bu hudutlara uyulmadığı zaman insanın hayatı devam etmez veya en azından istenilen konuma gelmez”.
Ayetullah Misbah Yezdi, devamla şunları vurguladı: “Orucu sadece bedenin sağlığı için tutmuyoruz, zira sırf bedenden ibaret değiliz ve ruhun tekamül etmesi gerekiyor. Bir ay oruç tutmanın insanın ruhi tekamülünde ne tür bir etki yaptığını bir tek Allah bilir ve dokturların bu hususta ayrıntılı bilgileri yoktur. İnsan manevi olarak rüşt etmesi için yaratılmıştır ve bu manevi rüşdün gerçekleşmesi dini prensiplere uymaya bağlıdır”.
“Saadete varmak için araçtan yararlanılmalı ama ona gönül kaptırılmamalı. İnsan maddi araçlardan istifade etmeli ama onların tuzağına düşmemelidir. Bu yüzden, ifrata düşmemek için bir miktar geriye çekilmek gerekir, akıl sahipleri uçurumun kenarında gaflete düşüp kaymamak için biraz mesafeli dururlar; ilahi evliyalar kimi zaman helalin faydalarından da yararlanmazlardı ve bunu temrin için yaparlardı ta ki ifrat ve düşüşe maruz kalmasınlar diye”.
Welayet News
Yeni yorum ekle