Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Afganistan'daki kriz nedeniyle ABD'yi suçlayarak, "Afganistan'daki yeni krizin sebebi, kendi değerlerini empoze etmeye çalışan ABD’nin sorumsuz girişimleridir. ABD’nin çekilmesinin ardından oluşan krizin bölge ve dünya güvenliğini nasıl etkileyeceği belirsiz." dedi.

Welayet News  - Putin, Hindistan'ın ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen 13. BRICS Ülkeleri Zirvesi’nde Afganistan'daki gelişmeleri değerlendirdi.

Küresel istikrarın son dönemde zarar gördüğüne dikkati çeken Putin, "Stratejik istikrarı oluşturan sistem gözle görülür bir şekilde bozuldu. Eski bölgesel çatışmalar sonlanmıyor, aynı zamanda yenilenen bir güçle tekrar alevleniyorlar." diye konuştu.

ABD’nin Afganistan'dan çekilmesiyle ülkede yeni bir krizin yaşandığına işaret eden Putin, "Afganistan’daki yeni krizin sebebi, kendi değerlerini empoze etmeye çalışan ABD’nin sorumsuz girişimleridir. ABD’nin çekilmesinin ardından oluşan krizin bölge ve dünya güvenliğini nasıl etkileyeceği belirsiz." ifadelerini kullandı.

Putin, küresel düzende çok kutupluluğun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Putin’in sözlerinden öne çıkan başlıklar şöyle:

Afganistan’daki mevcut krizin, dışarıdan yabancı değerleri dayatmak, diğer halkların tarihsel veya ulusal özelliklerini dikkate almadan, diğer ülkelerde yaşanan gelenekleri görmezden gelerek sosyo-politik mühendislik yöntemleriyle sözde demokratik yapıları inşa etmek gibi sorumsuzca çabaların doğrudan sonucu olduğunu defalarca dile getirdim. Tüm bunlar, istikrarsızlığa ve nihayetinde kaosa dönüşüyor. Bunun üzerine tüm bu deneyleri yapanlar aceleyle kaçarak himayesinde olanlar dahil insanları kaderleriyle baş başa bırakıyorlar. Tüm bunların bedelini ise tüm dünya ödemek zorunda kalıyor.

Küresel düzeyde karşılıklı saygıya dayalı, yapıcı ve etkili işbirliğini sürdürmek ve geliştirmek, aralarında elbette BRICS’in de olduğu bağımsız ekonomik büyüme ve siyasi etki merkezlerinden oluşan çok kutuplu sistemi güçlendirmek önemli

Uluslararası ilişkilerin barış içinde ileriye dönük gelişmesinin garantisi, farklı siyasi ve sosyal sistemlere, kendi ulusal çıkarlara, manevi ve ahlaki değerlere sahip ülkelerin varlığını sağlamakta, ama aynı zamanda, iç işlere karışmama ve egemenliğe saygı dahil uluslararası hukukun BM Antlaşması’nda tespit edilen temel ilkelerine mutlak bir şekilde uyulmasında yatıyor

Bu tehdit, hayatımızın hemen her alanını etkileyerek küresel ekonominin gelişimini yavaşlattı ve birçok toplumsal sorunu ağırlaştırdı

Küresel güvenlik ciddi sınavlardan geçiyor. Stratejik istikrar sistemi gözle görülür şekilde geriledi. Eski bölgesel çatışmalar son bulmadığı gibi aksine yeni bir güçle patlak veriyor.