Devrim Lideri’nin “Sanal Ortam” Üzerine On Emri

Sa, 20/07/2021 - 19:45

Sanal ortam neden yönetilmelidir? Adı “sanal ortam” ama gerçekten gerçek ortamdır ve dünyanın tüm ülkeleri kendi sanal ortamlarını yönetiyor.

Welayet News  - Sanal ortam (siber uzay) alanında neler yapılabilir? Eğer bir kimse çok fazla bir şey yapılamayacağını düşünüyorsa, demek ki sanal ortamı hiç tanımıyor ve onunun değerini bilen ve kullananların elinde ne kadar güçlü bir araç olduğunu bilmiyordur. Devrim Lideri’nin deyişiyle, “Sanal ortam bir araçtır; mesajınızı dünyanın en ucra köşelerine, herkese iletmeniz için çok etkili bir araç. Bu imkan dün yoktu ama bugün var. Avantajlardan biri budur”. Şimdi günümüzde pek çok yerde bir tehdit olarak karşımıza çıkan sanal ortamın imkanlarının neler olduğunu, nasıl, hangi koşullarda ve hangi gereksinimlerle fırsata dönüştürülebileceğini bilmek istiyorsak, Devrim Lideri’nin sanal ortamla ilgili on fermanını okuyalım ve ilgili yetkililerle birlikte hepimiz buna göre hareket edelim.

1- Maalesef ülkemizdeki sanal ortamda da, yaptığım tüm vurgulara rağmen, gerekli gözetmeler gerçekleşmiyor ve bazı yönlerden gerçekten kendine haline bırakılmış durumdadır ki, ilgili sorumluların dikkatli olması gerekiyor. Tüm dünya ülkeleri kendi sanal ortamlarını yönetirken, bizler sanal ortamı kendi haline terk etmekle gurur duyuyoruz! Bunun gurur duyulacak bir yanı yoktur, asla.

2- Arz ettiğim ve vurguladığım şey, sanal ortamın bizim kontrolümüz dışında, rızamız olmadan yönetilmesidir; mesele budur. Sanal ortam, insanın akan bir su gibi istediği şekilde kullanabileceği bir şey değildir. Başkaları bu suyu istedikleri bir tarafa yönlendirmekte ve  bu ortamı yönetmektedir.... Onların karşısında boş boş oturamayız; sanal ortamla ilgilenen insanlarımızı perde arkasında sanal ortamı yöneten yöneticinin insafına bırakamayız. Hakim uluslararası aktörler bu alanlarda; bilgi, habercilik, veri analizi ve daha birçok açıdan son derece aktifler; sanal ortam üzerinden binlerce şey yapılıyor.

3- Hedeflerimizden biri de ülkeyi güçlendirmek... Bugün siber alanda güçlenmek hayati önem taşıyor; günümüzde sanal ortam tüm dünyada insan yaşamına hakimdir; Ve bazı insanlar tüm işlerini sanal ortam üzerinden yürütüyor; bu alanda güçlenmek hayati öneme haizdir.

4- Bir keresinde gençlerimizin yumuşak savaş subaylarımız olduğunu söylemiştim. Gençler böyle bir şeyin olmasına izin vermemeli ve umut yaratmalı, ayakta durmayı, tembellik etmemeyi, yorulmamayı öğütlemeli. Bunlar, yumuşak harp subayı dediğimiz gençlerimizin uhdesinde bulunan işlerdir. Tabii ki, bugün sanal ortam bunu yapmak için bir fırsattır. Şimdi düşmanlar sanal ortamı farklı bir şekilde kullanıyor ama siz sevgili gençler bu şekilde kullanıyorsunuz; umut yaratmak, sabrı öğütlemek, doğruyu öğütlemek, içgörü yaratmak için sanal ortamı kullanın...

5- Sanal ortamda çeşitli organlar bulunuyor, ancak bu ortamdaki varlık akımlaştırıcı ve akım kurucu bir varlık olmalı. Etkili kültürel grupları tespit etmenin ve onlarla iletişim kurmanın ve sorularını ve fikri ipuçlarını bulmanın en iyi yolu da siber alanı kullanmaktır.

6- Sanal ortam, bugün hayatımızın gerçek ortamından birkaç kat daha büyük olmuştur; bazıları sanal ortamın bir parçası olmuşlar; orada teneffüs ediyorlar, artık sanal ortamda yaşıyorlar. Gençler de sanal ortamla, her türlü şeyle, bilim programlarıyla, internetle, sosyal ağlarıyla, değiş tokuşlarla ve benzeri şeylerle uğraşırlar; tabi ki bu kaygan bir zemin. Kimse efendim yol yapma demiyor. Eğer bir bölgede bir yol yapmanız gerekiyorsa, pek ala, yolu yap hatta otoyol da yap, ama dikkatli ol! Bir yerde heyelan ve toprak kayma ihtimali varsa orada gerekli muhasebeyi yapın...Bazı ülkeler kendi kültürlerine göre bu cihazları avucuna almışlar. Biz niye yapmıyoruz? Neden dikkatli değiliz? Bu kontrolsüz ve disiplinsiz ortamı neden kendi haline bırakıyoruz?

7- Hepimiz için en önemli görevlerden biri, insanları hayal kırıklığına uğratmaktan kaçınmaktır. Bazen birisi öyle bir şekilde konuşur - ister bir konuşmada, ister ona buna benzer bir sohbette, isterse artık sınırsız ve tuhaf bir şey haline gelen sanal ortamda olsun -  ki dinleyici ve muhatap hayal kırıklığına uğrar; umutsuzluğun sahaya girmesine izin vermemeliyiz. Umut olmazsa, bu büyük işlerin hiçbiri yapılmaz. İnsanlara umut vermeliyiz ve bu umut sahte bir umut da değil, meselenin gerçeği de budur; yani, gerçekten umutlu olmalıyız, çünkü gelecek iyi bir gelecek, parlak bir gelecek.

8- İslami edep ve adabı toplumda yayın. Aziz kardeşlerim! En önemli şeylerden biri, konuşurken İslami edep ve adabın korunmasıdır. Ne yazık ki bugün sanal ortamın genişlemesiyle bu İslami edep giderek solmaktadır. Ağız bozukluğu, kötü dil ve benzerleri toplanıp toplumdan atılmalı...Bu ağız bozukluğu toplumda, özellikle bazı medya organlarında - ister sesli ister görüntülü olsun - ve bilhassa da sanal ortamda yayılıyor. Kendi ifadelerinizde, çalışma tarzınızda bunu [kötü dil ve ağız bozukluğu] yaymayacak şekilde hareket etmelisiniz.

9- Sanal ortam için şunu söylüyoruz; bu ortamda düşman tophanesinden açılan ateşe dikkat edin, müteyakkız olun diyoruz. Düşman bu ortamı kimliğinize, varlığınıza, sisteminize, devriminize karşı kullanmasın. Asılsız istatistikler veriyorlar, yalan söylüyorlar, yalan nistbette bulunuyorlar, halk tarafından kabul edilen –halkın inanması gerektiği –çehreleri tahrip ediyorlar, devrimin başarılarını gizliyorlar; başarısızlıkları, zaafları, eksiklikleri bir tane ise bin taneymiş gibi gösteriyorlar, bir yerde ise onu her yere genelliyorlar; bunlar düşmanın eylemleridir; düşmanın işleridir; ne için yapıyor bunları? Çünkü düşman, İslam İnkılabı'nın zaferinin sırrını anladı; sırrı, halkın inancı ve imanıdır; bunu yok etmek istiyor. Üst yaşlardaki sınıflarda bunu başaramadıysa, halk artık bu devrimin ve bu sistemin arkasında durmasın diye bu sefer gençlikte ve yeni nesilde bu inancı yok etmek istiyor; amaç budur. Bugün düşmanın yaptığı şey, insanları hayal kırıklığına uğratmak, karamsar kılmak, insanlarda özgüveni yok etmek ve geleceği karartmaktır.

10- Bakın bugün, elinde bir tablet bulunan herhangi bir insan düşünün, bu insan her türlü sapkın düşünce ve söylemle karşı karşıya kalabilir; kendi kapasitesi kadar tabi. Ne kadar rol oynayabilirsiniz bakışıyla meseleye bakın. Bana göre bu yeni medya araçları hem bir fırsattır hem de bir tehlike; iki yönden fırsattır, bir yönden tehlikedir. Tehlikedir çünkü bu sözler ve şüpheler gençlerin ve genç olmayanların zihinlerini etkileyip saptırabilir; bu, meselenin tehlike yönüdür.

Ama iki yönden ise fırsattır:  Birincisi, var olan şüphelerin ne tür şüpheler olduğu konusunda haberdar olmamız. Çalışmamızla ilgili sorunlardan biri şu; şüpheleri tanımıyoruz. Birçok beyefendinin öğrenciyle müvacehesinin iyi olduğunu görüyorum, ama öğrencinin zihninde ve kalbinde neler olduğunu bilmiyorlar. Sanal ortam ve bu devasa kamusal medya sayesinde bugün neler olduğunu keşfedebiliriz; bu çok değerli olan bir fırsattır. İkinci fırsat ise şu; bu yolla şüpheyi ortadan kaldırabiliriz, onu izale edebiliriz. Bu nedenle, "Her zorluğun kendisiyle birlikte iki kolaylık vardır" denilirken, burada tehdit beraberinde iki fırsatı bulunduruyor ve bu iki fırsattan maksimum düzeyde yararlanmak gerekir.

Welayet News



Yeni yorum ekle