Tahran İmam Humeyni (r.a) Medresesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüccetül İslam Adil Muhsini’nin  “Kur’an ayetleri ve Ehlibeyt (a.s) hadisleri ışığında nefsi eğitmenin engelleri” konulu beyanatını ilginize sunuyoruz.

Welayet News  - Tahran İmam Humeyni (r.a) Medresesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüccetül İslam Adil Muhsini’nin  “Kur’an ayetleri ve Ehlibeyt (a.s) hadisleri ışığında nefsi eğitmenin engelleri” konulu beyanatını ilginize sunuyoruz.

«بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِیمِ‏»

الحَمدُللهِ رَبِّ العَالَمِین وَ صَلَّی الله عَلَی سَیّدِنا وَ نَبیّنَا مُحَمَّدٍ وَ أهلِ بَیتِهِ الطّاهِرین

Manevi güçleri yenileme, kulluğu ve temiz yaşamayı temrin etme ayı olan Mübarek Ramazan ayının gelişini siz aziz kardeşlerime tebrik ediyorum. Bu Mübarek Ramazan ayının maneviyat, arınmışlık ve nur ile dolu bir ay olmasını, Kadir Gecesini idrak etme ve Leyletül-Kadr’in remzi olan Hz. Bakiyetullah’ın (Ervahuna fedahu) kerem sofrasına oturma ayı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Aziz kardeşlerim, Ramazan boyu sizlere Kur’an ayetleri ve Ehlibeyt (a.s) hadisleri ışığında nefsi eğitmenin engellerini açıklamaya çalışacağım. Kur’anı Kerim açısından insanın, çiçek açması gereken pek çok istidadı ve yetenekleri vardır. “Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple ona işitme ve görme yeteneği verdik”.[1] İnsanın sahip olduğu yeteneklerden biri, Allah’ın halifesi olabilmesidir. “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım”[2]. İnsan, yaratılış aleminde Allah’ın halifesi olma istidadına sahiptir; ilimde, kudrette, ebedilikte sonsuza dek Allah’ın halifesi olabilir ama bu hedeflere ulaşması için hareket etmesi gerekir. İnsanın bu bilkuvve ve potansiyel halindeki yeteneklerin bilfiil hale gelip çiçek açma yolunu bulması gerekir ve bunun yolu da terbiyedir, eğitimdir. İnsanın baştan başlayıp ta zirvedeki maksuda yani ilahi rızaya (Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür”[3])  çıkan seyr-i sulük ve kendini eğitme yolunda yerinden kalkıp bir takım merhalelerden geçmesi gerekir.

Allahu Teala, Kur’nı Kerim’de, “İnnema e’izukum bivahide en tekumu lillahi...”[4] buyuruyor. Yani Allah için yerinizden kalkıp hareket etmelisiniz. Devamında da buyuruyor ki hareket yetmez, harekette de süratli olmalısınız: “Sariu ila mağfire...”[5]. Cenab-ı Allah bununla da yetinmeyerek şöyle buyuruyor: Sabiqu ila mağfire...”[6] kendini eğitme yolunda yarışmalısınız, en önde olmalısınız.

Daha sonra Allah Teala buyuruyor ki, ilahi rızanın doruğuna ulaşmanızın ardından artık Allah’a geri dönme vaktiniz geldi: “Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”[7] Esenlik ve güven içinde Cennet-i Ala’ya ve ilahi evliyanın civarına yerleşin: “Udhuluha biselamin aminin”.[8] Demek ki hareket etmek gerek. Bu hareketin de menzilleri, merhaleleri ve yol boyunca durakları vardır. Allah’ın izniyle bu celselerde yolun üzerindeki engellere değinmeye çalışacağız, zira ahlak alimlerinin, irfan üstadlarının da buyurduğu gibi insanın bu menazil ve merahili katetmesi için, o ilahi rızanın zirvesine nail olabilmesi için öncelikle engelleri kaldırması gerekir. İnşallah sonraki celselerde bu engelleri inceleyip açıklamaya çalışacağız.

Vesselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh

Çev.: Mehmet Gönül - Welayet News