Irak Haşdi Şabi Başkanı, bir TV kanalına verdiği röportajda, bu ülkenin Başbakanı Mustafa el-Kazimi’nin seçilme süreci ile ilgili olarak, Mustafa el Kazimi’nin seçilme yönteminin yanlış olduğunu söyledi.

Welayet News  - Irak Haşdi Şabi Başkanı Falih el-Feyyaz, bir TV kanalında yayınlanan röportajında, Mustafa el Kazimi’nin Irak Başbakanı olarak seçilmesiyle sonuçlanan süreç, Amerika’nın el-Fetih Koalisyonundan bir adayın seçilmesine karşı olması ve Nasr Koalisyonundaki bölünmeler hakkında konuştu.

Falih el-Feyyaz, el-Ahd Kanalında yayınlanan röportajında, Mustafa el-Kazimi’nin Irak Başbakanı olarak seçilme sürecine değindi ve şunları söyledi: ‘Irak sistemi parlamenter bir sistemdir ve başbakan adayını daha büyük olan parti belirler, hatta bu konuda bir anlaşmaya varılacaksa bile, bu daha büyük partinin kanalıyla yapılmalıdır. Önceki dönemde, el-Bena koalisyonu daha büyük bir partiydi. Yani önceki döneme göre daha büyük yeni bir parti oluşturuldu.

Irak anayasasına göre, Irak parlamentosunda çoğunluğa sahip olan parti, parlamentoya başbakan adayını göstermeli ve milletvekilleri bir kabine kurması için ona oy vermelidir. El Bena Koalisyonu, Kanun Devleti Koalisyonu Başkanı Nuri el-Maliki, Fetih Koalisyonu Başkanı Hadi el-Amiri ve el-Akd el-Vatan Başkanı Falih el-Feyyaz ve el-Kuva el-Arabiye Koalisyonu Başkanı Muhammed el-Halbusi ile en büyük fraksiyonu oluşturdu. 

El Bena Partisi, iyi niyetle kuruldu ve yeni politik stratejilere dayanıyordu. Başbakan seçme süreci de oldukça açıktı, bu nedenle el-Kazimi'nin başbakan adayı seçilmesinin ve kabineyi kurma görevinin düzgün yapılmadığına inanıyor.’

Falih el-Feyyaz, Meclis Başkanı olarak Muhammed el-Halbusi’nin seçilmesi ile ilgili olarak da şu ifadelerde bulundu: ‘O da el-Bena Koalisyonunun oylarıyla bu makama ulaştı, çünkü Usame el-Nuceyfi ve Halid el-Ubeydi ile karşılaştırıldığında, hiç kimse el-Halbusi'nin bu göreve geleceğini hayal etmiyordu, ancak o sırada el-Bena Koalisyonu ona oy verdi ve o dönemde İran da bu seçimin destekçisiydi. Bu aynı zamanda Irak parlamentosunun başkan birinci yardımcısının seçimi için de geçerlidir ve el-Benna koalisyonu bu seçimde rol oynamıştır ve bu, Sairun koalisyonuyla bir anlaşmanın başlangıcıdır.’

Haşdi Şabi Başkanı, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih'in el-Bena koalisyonu tarafından önerilen Esad el-İdani’nin adaylığının açıklanmasına neden karşı çıktığı hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi: ‘O dönemde ve sonrasında Berhem Salih ile konuştu ve onun da anayasayı ihlal ettiğine inanıyor.

Irak Cumhurbaşkanı, el-Bena koalisyonunun adayı olan o zamanki Basra valisi el-İdani'yi de aday göstermeyi reddetti. Bu, Kusa el-Süheyl’den sonra Irak cumhurbaşkanı tarafından parlamentoya aday gösterilmesi için resmen reddedilen el Bena'nın ikinci adayı oldu.’

Falih el-Feyyaz, ABD'nin eski Irak Başbakanı'nı seçme sürecini engellemedeki rolüne değindi ve şunları söyledi: ‘Başkan Donald Trump yönetimindeki eski ABD yönetimi, aşırılıkçı politikalara, kısıtlamalara ve düşmanların izolasyonuna bel bağladı. Hükümet, Iraklı siyasetçilerle bağlantı kurmak için pervasızca bir yaklaşım seçti ve el Fetih koalisyonunun veya diğer partilerin başbakan adaylığını kendi hesap ve kitaplarına dayanarak reddetti.’

Haşdi Şabi Başkanı, önceki dönemdeki koalisyonlar konusunda Nasr koalisyonunun başkanı Haydar el-İbadi'nin yaklaşımı hakkında şunları söyledi: ‘Nasr Koalisyonunu çeşitli nedenlerle el-Fetih Koalisyonuna ekleme planının başarısız olmasının ardından konu başka bir tarafa geçti. Ben, el-İbadi'den ortada kalmasını ve siyasi partileri yanında toplamasını istedim ... ama o, bu konudaki hesaplarında ve kitaplarında yanıldı.

Bu koalisyon, yönetim tarzı ve görüş ayrılıkları nedeniyle iki gruba ayrıldı. Nasr koalisyonunun bir "orta liste" haline geleceği açıktı, ama el-İbadi’nin görüşü bu değildi.

En başından ve hatta seçimlerden önce, iki koalisyon olan Nasr ve el-Fetih'in arasında bir ittifak önerdi ve bu koalisyon, Başbakan seçme sürecini kolaylaştıracaktı.

Ben, Haydar el-İbadi ile başbakan olarak görev yaptığı süre boyunca hem Nasr koalisyonunun adaylarını planlamak hem de önermek açısından çalıştım ve onun yeniden başbakan olarak atanmasını reddetmedim… Ancak bu konu dışlandı.’