Müslümanlara Yönelik Zulmün İtirafı
Amerika nüfusunun yüzde biri kadarını oluşturan Müslümanlar, özellikle de son yıllarda Donald Trump başkanlığı döneminde hep eziyete maruz kalmışlardır.
Welayet News - Azınlıklara karşı ayrımcılık her daim Amerika toplumunda var olan bir husus olmuştur. Öyle ki bu ülkenin nüfusundaki birçok etnik, dini ve kavimlere dayalı çeşitliliğe rağmen bu kesimler hep ciddi kısıtlamalar ve tehditler ile karşı karşıya kalmışlardır. Amerika nüfusunun yüzde biri kadarını oluşturan Müslümanlar, özellikle de son yıllarda Donald Trump başkanlığı döneminde hep eziyete maruz kalmışlardır.
Amerikalılar hep üstünlük kurmak isteseler de tarihleri zulüm ile dolu olsa da , Amerikan yerlileri yani Kızılderilileri yok etme eşiğine getirecek kadar cinayet yapsalar da, 11 Eylül saldırılarının ardından Amerika'daki siyasi ve toplumsal ortam Müslümanlara karşı gelişmeye başladı. Kimi ABD makamları, İslam'ı şiddet ve hatta terörizm ile eşdeğer saymaya başladı ve Amerika kamuoyu da bu ortamda Müslümanlara karşı geçmişe göre daha sert takınmaya başladı.
Amerika'da azınlıklar ile ilgili araştırmalar yapan Mohsen Bazergan şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " Onları hiç Müslüman saymadığımız ancak Amerika medya organları tarafından İslam ve Müslümanlığın sembolü olarak gösterilen sözde radikal İslam söz konusudur. Bu durum, Beyazların daha da bağnazlaşmasına ve Müslümanlara karşı bir tür fobinin oluşmasına yol açmıştır. Bu da Amerika'da İslam'a karşı geniş çaplı bir atmosferin oluşmasına yol açtı. "
Bu durum, Trump'ın iktidara gelmesi ve ırksal azınlıklara, özellikle de siyahilere karşı açık ve net hasmane tutumu ile daha da kötüleşti. Trump resmen Müslümanlara karşı tavır aldı ve bazı Müslüman ülkelerden vatandaşların Amerika'ya gelmelerini bile yasakladı. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Müslümanlara ve göçmenlere karşı çeşitli konuşmalarda tavır aldı ve onları terörist olarak adlandırdı ve durumu hep körükledi.
Korona virüs pandemisinin yayılması ile, Amerikan toplumundaki ayrımcılık, sağlık sektöründe bile daha da belirgin hale geldi. Amerikan araştırma merkezi olan Kaiser Aile Vakfı tarafından hazırlanan bir rapor, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyahilerin ve diğer beyaz olmayan insanların korona aşısından daha az faydalandığını gösteriyor.
Müslümanlar Amerikan toplumunda ayrımcılığa uğramakta ve zulüm görmektedir ve bunun da ötesinde, bilim ve eğitim, sisteminde, adli süreçlerde ve diğer alanlarda hep önyargılı tavırlara maruz kalmaktadır. Müslümanlar böyle bir toplumda yüksek mevkilerde bulunamıyor ve insanlığa ve Amerikan toplumuna faydalı hizmetler sunamıyor. Buna rağmen Amerikalı Müslümanlardan bazıları eğitim kurumlarında, üniversitelerde ve araştırma merkezlerinde aktiftir. Siyasi arenada Müslümanlar tüm baskılara rağmen aktifler. ABD Kongresi'nin iki Müslüman üyesi olan Rashid Talib ve İlhan Omar, defalarca aşağılama ve tehditlere maruz kalmalarına rağmen şu anda siyasi ve sosyal alanda aktif olarak yer alıyorlar.
Amerika Birleşik Devleti Başkanı Joe Biden aylardır ırkçılıkla mücadele edeceğini ve bu alandaki durumu iyileştireceğini iddia ediyor, ancak görünen o ki Müslümanlar dahil azınlıklar için Amerika'da sular pek durulacak gibi gözükmüyor ve mevcut durumun süreceği tahmin ediliyor.
Parstoday
Yeni yorum ekle