ABD'nin Irak'taki Asker Sayısını Saklıyorlar
Irak, Ketaib Hizbullah Tugayları Sözcüsü, ABD'nin bölgedeki düşmanca eylemlerine atıfta bulunarak, Irak'ta konuşlanmış ABD askerlerinin sayısı hakkında yapılan açıklamanın yanlış olduğunu söyledi.
Welayet News - Ketaib Hizbullah Tugayları Sözcüsü Muhammed Muhi, Fars Habere verdiği röportajda, Irak'taki ABD veya NATO askerlerinin sayısı konusunda verilen rakamların yanlış olduğunu vurgulayarak mevcut Irak hükümetinin eylemlerini eleştirdi.
Muhammed Muhi, Iraklı ve Suudi yetkililerin olası ziyaretleri, özellikle Irak Başbakanı Mustafa el Kazimi’nin Suudi Kralı Salman bin Abdülaziz'in daveti üzerine Riyad'a olası ziyaretiyle ilgili bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: ‘Mevcut Irak hükümeti, ABD'nin önceden belirlenmiş planlarına uygun hareket ediyor ve Irak'ın çıkarlarını dikkate almıyor. Dolayısıyla Suudi Arabistan’ın Irak'ta işlediği suç ve cinayetlerin hesabı sorulmadan bu ülke ile etkileşim ve bu ülkeye kapıların açık bırakılması reddedilmektedir. Irak'ın kapılarının Suudi nüfuzuna açılması, Suudi Arabistan'ın tekfirci terörist grupların ve tüm anti-politik figürlerin destekçisi olduğu düşünüldüğünde, Irak'ın ulusal güvenliğini tehdit ediyor. Bu ülke kendini Amerikan-Siyonist eksenine koymaktadır ki bu eksen, Irak halkına ve direniş gruplarına düşmanlığını açıkça ilan eden, bizim güvenliğimize ve varlığımıza karşı planlar yapan bir eksendir.’
Ketaib Hizbullah Sözcüsü röportajının devamında, Suudi Arabistan'ın Irak'ın içişlerine müdahalesine, Irak'a binlerce intihar bombacısının gönderilmesine ve Irak'ın istikrarını her zaman baltalayan Suudi planlarına değindi ve bu konuda şunları söyledi: ‘Irak hükümeti Irak halkının fedakarlıklarına, şehitlerin ve terör kurbanlarının kanına saygı göstermelidir; Rejim değişikliğinden bu yana aramızdan ayrılan kurbanlar, Suudi Arabistan destekli komplolar nedeniyle Irak'ta hayatını kaybetti. Suudi Arabistan, Şiilere ve bu siyasi sisteme karşı her zaman düşmanca bir tavır aldı, binlerce intihar bombacısını Irak'a göndermeye ve terörist ve IŞİD gruplarını desteklemeye çalıştı ve bu da binlerce Iraklının ölümüyle sonuçlandı. Eğer İran'ın desteği ve direniş grupları ve Haşdi Şabi olmasaydı, Irak bugün Suudi Arabistan nedeniyle parçalanmış bir ülke olacaktı. Suudi Arabistan yargılanmalı ve bu suçlar için tazminat ödemeye zorlanmalıdır. Suudi Arabistan’ın nüfuzu için ona Irak’ın kapılarını açarak ödüllendirmek yerine, bu ülke işlediği suç ve cinayetlerden dolayı Irak halkından özür dilemelidir.’
Muhammed Muhi, ABD ve NATO’nun Irak’ta kalma çabaları ve esasen Irak’ın kendi güvenliğini sağlamak ve hatta askerlerini eğitmek için topraklarında yabancı birliklere ihtiyaç duyup duymadığına ilişkin başka bir soru soruya şöyle yanıt verdi: ‘Irak, herhangi bir terör tehdidiyle mücadele edebilecek yeteneklere ve deneyime sahiptir. Yabancı kuvvetlere ihtiyacımız yok. Meclis bir karar verdi ve hükümeti bu güçleri geri çekmeye zorladı çünkü bu güçlerin varlığının nedeni aslında Irak'ın güvenliğine hizmet etmek değil, kötü planlar gerçekleştirmek, Irak'a hâkim olmak, komşu ülkeleri tehdit etmek, Haşdi Şabi ve direniş gruplarıyla savaşmaktır. Bu güçler Irak halkına karşı suç işlediler ve Nasr komutanları Kasım Süleymani, Hacı Ebu Mehdi el-Mühendis ve onlarca mücahit savaşçıyı Suriye sınırındaki mevzilerinde ve Irak içindeki bazı mevzilerde şehit ettiler. Bu güçler ulusal güvenliğimiz için bir tehdit sayılmaktadır ve onların Irak'taki varlıklarını meşrulaştırmaya çalışanlar aslında hain ve onların iş birlikçileridir ve onların varlıklarını kendi hedeflerine ulaşmak için kullanmaktadırlar.’
Ketaib Hizbullah Sözcüsü, Mustafa el-Kazimi’nin ABD askerlerinin yüzde 60'ının Irak'tan ayrıldığına dair açıklamalarına ilişkin soruya, "İstatistikler Irak'ta yaklaşık 20 bin Amerikalı olduğunu gösteriyor" dedi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Amerika karanlık bir tarihe ve tüm dünya insanlarına karşı işlenen suç ve cinayet geçmişine sahip aldatıcı bir ülkedir. Bu ülkenin Irak'taki asker sayısının azaltılmasıyla ilgili iddialarını gerçekler yalanlıyor, çünkü bu ülkenin kuvvetleri çok sayıda üsse konuşlanmış durumda ve Irak halkına ve İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı düşmanca eylemler ve casusluk faaliyetleri yürütüyor. Irak'ın kardeş ülke Suriye ile sınırlarını eylemleri için bir yer haline getiriyorlar, onların işlerine askeri müdahalede bulunuyorlar ve topraklarını işgal ediyorlar. Biz ne Amerika’ya güveniyoruz ne de ABD büyükelçiliği tarafından idare edilen bir kukla olan Kazimi hükümetine güveniyoruz. ABD veya NATO işgalci kuvvetlerinin sayısı hakkında verilen rakamlar yanlıştır.’
Yeni yorum ekle