Ensarullah’ın Arabistan’ın derinliğine yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasının etkenleri

Cu, 12/03/2021 - 19:55

Ensarullah’ın Arabistan’ın mevzilerine yönelik saldırılarının bu ülkenin derinliğinde yoğunlaşması Yemenlilerin etkili caydırıcılığını gösterirken Suudilerin bu savaş krizini yönetme gücü bulunmuyor.

Welayet News - ABD Başkanı Joe Biden’ın Yemen savaşını ülkesinin dış politikasının birinci dosyası olarak ele aldığını ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri'ne silah satışını askıya alarak Yemen savaşını sonlandırma kararından söz etmesine rağmen, sahadaki gerçekler Biden’ın bu iddiası ile çelişiyor.

Geçtiğimiz haftadan bu yana Ensarullah Hareketi, Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonun Yemenli sivil mevzilere karşı devam eden saldırılarına cevaben füzeli saldırılarını Suudi tesislerine karşı yoğunlaştırdı ve bu saldırıları Arabistan topraklarının derinliğine taşıdı.

Geçen Perşembe, Arabistan'ın Hamis Maşit bölgesinde yer alan Kral Halit Hava Üssü’nedeki önemli bir nokta Ensarullah’a ait Qasef K2 tipi bir insansız hava aracı tarafından hedef alınırken, Ensarullah’ın füze birliği de Suudi Arabistan’ın Aramco tesislerini iki adet Kudüs 2 füzesi ile tam isabetle hedef almayı başardı.

Geçtiğimiz gün ise, Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, Sana’da sivil mevzilerin işgalci Suudi koalisyonu tarafından bombalanmasının ardından yaptığı bir basın toplantısında, Yemenli İHA ve Füze Birimlerinin Arabistan’a düzenledikleri ortak ve komplike bir operasyonda 22 füze ve insansız hava aracının kullanıldığını söyledi.

“Caydırıcılık Denklemi 6” olarak adlandırılan bu operasyonda, sekiz balistik füze ve 14 uzun menzilli saldırı İHA’sının kullanıldığını söyleyen Tuğgeneral Seri, bu operasyonda 10 Samad türü İHA ve bir adet Zülfikar türü füze ile Ras Tanura Limanı'ndaki Suudi Ulusal Petrol Şirketi (Aramco) ve Arabistan'ın doğusundaki Dammam kentinde bulunan askeri noktaların hedef alındığını belirtti.

Ayrıca, Suudi Arabistan'ın batısında bulunan Asir ve Cizan’daki bazı bölgelerin de dört adet Qasef 2K tipi İHA ve yedi Bedir füzesi ile hedef alındığını da dile getiren Tuğgeneral Seri, bu operasyonların Yemen milletine karşı devam eden Suudi Arabistan’ın saldırılarına ve uyguladığı kuşatmaya verilmiş doğal bir tepki olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Bununla eşzamanlı olarak ABD’nin Riyad Büyükelçiliği de, özellikle Dammam ve Zahran’a yönelik saldırıların ardından Amerikan vatandaşlarını devam eden hava saldırılarına karşı uyararak daha sıkı önlemler almaya çağırdı.

Ensarullah Hareketi Siyasi Konseyi üyesi Muhammed el-Bahiti ise, “Yemen’nin operasyonu tek taraflı olarak durdurmasını istiyorlar. Kendilerine özellikle Marib’de sahada ilerleme hakkı veriyorlar. Biz her cephede hazır olacağız, saldırılarımızı Suudi Arabistan’ın derinliklerinde yoğunlaştıracağız ve onların yoğunlaşan saldırılarına karşı saldırılarımızı yoğunlaştırarak karşılık vereceğiz” dedi.

Arabistan’ın Marib’teki umutları suya düştü  

Öte yandan, Ensarullah güçlerinin stratejik Marib kentinde yıldırım hızıyla kaydettiği ilerlemeler savaşta Yemenlilerin elini güçlendirdi ve Suudiler için büyük bir şok oldu.

Geçtiğimiz günlerde, 26. Tugay komutanı Tuğgeneral Nasır Said el-Berhati, Albay Abdulvafi, 3. Tugay komutan yardımcısı Hani Zebruk da dahil olmak üzere mütecaviz Suudi koalisyonun bir dizi üst düzey askeri lideri onlarca kişi ile birlikte Yemen ordusu ve Ensarullah’ın kurduğu pusularda ve füzeli saldırılarında öldürüldü ve Suudi askeri teçhizatına ağır hasar verildi.   

Yemen ordusu ve halk komitelerinin Marib eyaletine yönelik ilerleyişi an be an devam ediyor. Geçtiğimiz 48 saat içinde Yemen ordusu ve halk komiteleri çeşitli yönlerden ilerleyerek Cibal el-Balk el-Avsat sıra dağlarının ortasına ve Marib Baraj Gölü’nün güney ve güneydoğu kıyılarına ulaştı. Bununla paralel olarak, Cibal el-Balk el-Kabli adlı sıradağlarında ve barajın batı yakasında da ilerlemeye devam ettiler. Suudi savaş uçaklarının ağır bombardımanı şimdiye kadar Yemen ordusu ve halk komitelerine bağlı güçlerin ilerlemesinde bir duraklama meydana getirebilmiş değil. Suudi Arabistan'a bağlı paralı askerler el-Kesara cephesinde mevzilerinin çoğunu kaybetti ve savaş  Marib’in batı kapısının yakınlarındaki Nahla Vadisi’ne ulaşmış durumda.

Ensarullah, Arabistan'a karşı saldırıları yoğunlaştırmak ile neyi hedefliyor?

Washington ve Arabistan’ın diğer Batılı müttefikleri, Yemen savaşının sonlandırılması için ABD’in başlattığı tartışmaların sürdüğü bir vasatta bu savaşın Suudiler için en az bir hasarla ve keza kendileri için de bir takım imtiyazları getirecek şekilde bitmesini istiyorlar.

Amerikalılar Yemen savaşını sonlandırmak istediklerini ve bunu Suudilere ilettiklerini iddia ederken Arabistan liderliğindeki saldırgan koalisyonun Yemenli sivil hedeflere karşı saldırıları aralıksız devam ediyor ve Yahya Seri ise, Ensarullah’ın Riyad’a karşı düzenlediği son operasyonların, Ensarullah’a bağlı güçlerin karşılık verebilmenin de ötesinde tam caydırıcı bir konumda bulunduğunu, kuşatma ve saldırılar durdurulmazsa Yemenlilerin Mart 2015’tekinden de daha yüksek bir motivasyonla düşmana karşı direneceğine dair net bir mesaj içerdiğini söyledi.

Son zamanlarda, özellikle askeri ve füze sanayilerindeki önemli gelişmeler ve kabul edilebilir bir caydırıcılık düzeyine ulaşılması sayesinde savaş denklemlerini kendi lehine değiştirme yönünde adım atan ve başarılı bir performans ortaya koyan Yemenliler, tabi ki yasal haklarından vazgeçme niyetinde değiller.

Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakanı Hişam Şeref, Ensarullah’ın Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarının Riyad liderliğindeki kaolisyonun Yemen'e yönelik saldırılarını durdurması halinde ancak duracağını, her türlü siyasi müzakerenin yapılmasından önce saldırıların ve ekonomik kuşatmanın sonlandırılmasının yanı sıra havaalanları ve limanların üzerindeki ablukanın da kaldırılması gerektiğini vurguladı. 

Bundan önce Rai Al-Youm gazetesine konuşan Yemenli bir kaynak da, Ensarullah’ın Abha Havalimanı’na yönelik saldırılarının şu nedenlerle gerçekleştiğini söyledi:

1- Yemen’in ana petrol sahalarının bulunduğu ve Mansur Hadi’ye bağlı hükümetin son üssü olan Marib şehrinin kontrolünü ele geçirmek için şiddetli bir saldırı başlatan San’a hükümetinin güçlerine karşı Suudi koalisyonunun hava saldırılarına karşılık vermek.

2- Abha Havalimanı askeri ve sivil olmak üzere iki bölüme ayrılmış ve Yemen’i bombalamak için savaş uçakları burandan havalanıyor. Bu havalimanı, Yemen sınırlarına en yakın (120 km) ve en büyük olan havalimanıdır. Ensarullah’a ait İHA'lar, bu havalimanının askeri bölümünü hedef aldı ve savaş uçaklarının bir bölümünü imha etti. 

3- Ensarullah liderleri, Yemen’i neredeyse her gün bombalayan ABD yapımı F-16 savaş uçaklarının, Amerikalıların yardımı ve yeşil ışığı olmadan bunu yapamayacağını, Yemen’in Arabistan tarafından bombalanmasının Amerika’nın onayı ile gerçekleştiğini ve savaşın durdurulması konusundaki tüm tartışmaların sadece söylem düzeyinde kalıp diplomatik amaçlarla yapıldığını kesin gözle bakıyorlar.

4- İHA saldırılarındaki son artış, Yemen kuşatmasının sona erdirilmesi, San’a Uluslararası Havaalanı dahil Yemen havalimanlarının yeniden açılması, Hudeyde limanında akaryakıt ve diğer ürünleri taşıyan gemilerin durdurulmasının son bulması için bir baskı aracıdır.

Ensarullah’ın caydırıcılığı ve Suudilerin kafa karışıklığı / ABD’nin Yemen için ne tür bir planı var?

Gözlemciler, Ensarullah’ın balistik ve seyir füzelerininin yanı sıra intihar insasız hava araçlarını fırlatarak savaşı Arabistan topraklarına taşıdığından bu yana, savaşın denkleminin Yemenlilerin lehine değiştiğini ve bu savaşın savunma halinden saldırı haline ve daha sonra caydırıcı duruma ulaştığına inanıyor.

Bu arada Amerikalılar, Yemen savaşının askeri bir çözümü olmadığı sonucuna varmış durumda. Diğer yandan, Fars Körfezi’nde ABD askeri varlığının bulunmadığı tek ülke, Yemen’dir. Buna göre Washington, Riyad’ın savaş hasarlarını azaltmanın yanı sıra Amerika'nın da temel bir hedefini gerçekleştirmek için Arabistan ile Ensarullah Hareketi arasında bir şekilde arabuluculuk yapma kararı aldı. Amerikalılar, Yemen savaşının iki asli tarafı arasında arabuluculuğa soyunarak ve bu ülkede barış ve ateşkesin gözlemcisi ve garantörü kalıbında Yemen’de, özellikle Marib kentinde askeri bir varlık kurmak suretiyle bölgedeki geniş petrol kaynaklarına hakim olmayı amaçlıyor; yani Suriye’de uyguladıkları ve petrol rezervlerini yağmaladıkları senaryonun aynısını burada da uygulamak istiyorlar.

Suudi Arabistan hali hazırda savaşı devam ettirme veya sonlandırma konusunda karar verme gücünün olmadığı bir aşamada bulunuyor ve bu süreci yönetenler pratikte Amerikalılardır; zira Suudi yetkililer ve Veliaht Muhammed bin Selman’ın şahsı, beceriksizliklerinin yanı sıra, bu savaş hakkında yorum yapmaya da cüret edemiyorlar. Bunun da nedeni şu; Muhammed bin Selman’ın liderliğindeki Suudi Arabistan savaşı başlatan taraftı ve şimdi eğer genç Suudi Prens, müzakere ve barış konusunda Ensarullah ile masaya oturursa kendi siyasi geleceğine büyük bir zarar vermiş olacaktır.  

Welayet News



Yeni yorum ekle