İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu başkanı Mücteba Zul'nuri, "İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti'ne karşı ciddi tehlikelerden biri bölgedeki tekfir ve terör hareketlerinin nüfuzudur" dedi.

Welayet News  - Mücteba Zul'nuri, Kum kentinde Karabağ'la ilgili düzenlenen uluslararası bir seminerde yaptığı konuşmada, tekfirci terör güçlerinin Karabağ'da konuşlanmasına izin verilmemesi gerektiğini belirterek,  iki ülke yetkililerinin uyanıklılığı ve dikkatleriyle, muhtemel böylesi bir tehlikenin önünün alınacağı ümidini dile getirdi.

Zul'nuri, yaşanan savaştan dolayı hasar ve zarar gören Karabağ'da yeniden yapım ve onarım çalışmaları için İran İslam Cumhuriyetinin her türlü işbirliğine hazır olduğunu belirterek, 'Bugün İslam topraklarına dönen Karabağ'da en büyük tehditlerden biri de bölgede siyonist rejimin varlığıdır' dedi. 

Siyonist rejimin  başta İslam ve müslümanlar olmak üzere bütün beşeriyet ve ilahi dinler için de bir tehdit olduğunu söyleyen İranlı yetkili, 'emperyalist sulta düzeni İslamofobi siyasetlerinde yenilgi aldıktan sonra şimdiler de medeniyetler arasında çatışmalar çıkarmak için tekfirci ve terörist hareketleri askeri ve mali açıdan destekleyerek  İslam ülkeleri arasında ihtilaf ve sorunlar çıkarmanın peşindedir'' dedi.

 Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Irakçı, Karabağ bölgesindeki tekfirci terörist gruplarının varlığının İran İslam Cumhuriyeti için ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirterek, 'Tüm taraflar İran'a bu terörist grupların bölgede hiçbir yeri olmadığına dair tam güvence vermişlerdir' dedi.

Kum'da düzenlenen "Karabağ 17 Rabi, en iyi söylem" uluslararası konferansında konuşan Irakçı, İran ile Azerbaycan arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin en üst düzeyde olduğunu ifade ederek, 'Bizim için Azerbaycan, İran'ın komşuluğunda çok önemli bir ülkedir ve iki ülkenin iyi ilişkileri devam edecek' diye belirtti.

Bu arada İran dışişleri bakan yardımcısı Seyyid Abbas Erakçi de, sözkonusu seminerde yaptığı konuşmada, İran'ın tüm komşularıyla iyi bir komşuluk politikası yürüttüğünü belirtirken,  ''İran'ın ilkeli konumu Dağlık Karabağ'ın işgal altındaki bölgelerinin kurtuluşu olmuştur ve bu duruşu açıkça ifade etmiştir' dedi. 

Bilindiği gibi İslam İnkılabı rehberi, Dağlık Karabağ savaşı sırasında savaşı sona erdirmek için talimat verdi ve o talimatta, ''Azerbaycan toprakları kurtarılmalı", "o bölgenin Ermeni güvenliği korunmalı", "her iki taraf da uluslararası sınırları geçmemeli" ve "Teröristler İran sınırına yaklaşırsa kesin onlara karşı tutum ortaya koyacağız'' demişti.