NATO Irak’ta neyin peşinde?
NATO Komutanlığının Irak'taki asker sayısını 8 kat artırma kararının, ABD’nin Irak topraklarından askerlerini çekeceğini veya azaltacağını açıklamasıyla eşzamanlı olarak gündeme gelmesi birçok soru işaretine neden oldu.
Welayet News - Haber ajansları geçtiğimiz günlerde Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Irak'taki asker sayısını artırmayı planladığını bildirdi. Buna göre, NATO savunma bakanları, koruna salgını yatışır yatışmaz örgütün Irak’taki eğitim faaliyetlerini genişletmeyi planlıyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 18 Şubat Perşembe günü yaptığı açıklamada, NATO’nun Irak’taki kuvvetlerini sekiz kat artırmaya çalıştığını ve asker sayısını 500’den 4 bine çıkarmak istediğini söyledi.
Irak hükümeti ve Iraklı yetkililerden NATO’nun kararına tepki
NATO’nun bu kararı Iraklı yetkililerin ve şahsiyetlerin tepkisini çekti ve birçok kimse kararı kınadı. Bazı Iraklı yetkililer NATO güçlerinin varlığının eğitim ve danışma amaçlı olduğunu açıklarken, bazıları ise NATO'nun yeni oyununun Irak’taki ABD varlığını sürdürmek olduğunu söyledi.
Bu bağlamda Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Tahsin el-Hafaci, İŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon ve NATO’nun Irak’taki faaliyetlerinin farklı olduğunu, Uluslararası Koalisyonun İŞİD mevzilerini bombalayarak, lojistik destek ve teçhizat sağlayarak Irak Silahlı Kuvvetlerini desteklemeye devam ettiğini fakat, NATO kuvvetlerinin üstlendiği rolün tamamen eğitimle sınırlı kaldığını belirtti.
Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci de twitter sayfasında yaptığı açıklamada, ülkedeki NATO güçlerinin faaliyetlerinin hükümetimizin onayı ve koordinasyonu ile gerçekleştirildiğini söyledi.
Öte yandan Irak parlamentosunun eski üyesi Aziz Şerif el-Miyahi, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) güçleri de dahil olmak üzere Irak’ta herhangi bir yabancı gücün varlığının ülkede bir işgal anlamına geldiğini; ayrıca Irak’’ın durum da şu anda istikrarlı olup NATO dahil yabancı güçlere bir ihtiyacın olmadığını söyledi.
Irak Parlamentosunun Güvenlik ve Savunma Komitesi Üyesi Mehdi Taki, NATO askerlerinin sayısının artması nedeniyle ülkedeki gerginliğin arttığı konusunda uyarıda bulunarak, Irak’ın kendi güvenliğini, istikrarını sağlayan ve terörle mücadele edebilen güvenlik güçleri, ordu ve Haşdi Şabi’ye sahip olduğu için topraklarında yabancı birliklere ihtiyaç duymadığını vurguladı.
Fetih Koalisyonu üyesi parlamenter Naim el-Abbudi ise, yaptığı bir dizi açıklamada, NATO’nun Irak'taki asker sayısını artırmasının ABD’nın bu ülkedeki güçlerinin rolünü artırmak için bir bahane olduğunu işaret ederek, NATO güçlerinin Irak’a girmeyeceğini ve parlamentonun bu güçlerin ülkeye girişine izin vermeyeceğini vurguladı.
Irak'ın Diyala Eyaleti Ulema Birliği de yaptığı yazılı bir açıklamada, “NATO’nun Irak’taki asker sayısını artırmak kabul edilemez ve bunun hiçbir gerekçesi yok. Ülkemizin, vatandaşların güvenliğine yönelik her türlü terör tehdidini bertaraf edebilecek çok sayıda askeri gücü bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
NATO'nun Irak’taki gizli hedefleri
Irak “Siyasi Karar” Araştırmalar Merkezi de yaptığı yazılı bir açıklamada, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün bir sonraki aşamada Irak genelinde asker sayısını artırma yönündeki belirsiz ve gizli amaçları konusunda uyarıda bulunarak, böyle bir durumun ülkenin egemenliğine aykırı olduğunu ve çok sayıda iç çatışmaya neden olacağını söyledi.
Bu kritik aşamada alınan bu karar hakkında derinden endişeli olduğunu söyleyen Iraklı düşünce kuruluşu, bölgedeki gerilimlerin tırmanmasının ardından istikrarsız koşulların ve çözülmemiş davaların bulunduğunu ve bunun ise daha dikkatli olmayı gerektirdiğini belirtti.
2004 yılından bu yana güvenlik güçlerini eğitmek için Irak'ta bulunan NATO, Ekim 2018’den beri Irak'ta çatışma dışı bir rol oynadı ve NATO’nun bu ülkedeki görevi bir eğitim ve danışma misyonu haline gelmiş durumda. NATO'nun Irak güçlerine yönelik eğitim programını uzatma ve genişletme planları, Korona virüsünün patlak vermesi ve özellikle ABD’nin Korgeneral Şehit Kasım Süleymani’ye yönelik terör saldırısından sonra bölgesel istikrarla ilgili endişeler nedeniyle ertlenmişti.
NATO'nun Irak’taki misyonunu genişletmeye yönelik ilk planlar, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın istediği üzerine yapılmıştı.
NATO'nun Irak'a yönelik Amerikan saldırısındaki rolü ve bu ülkede devam eden varlığının sonuçları
ABD ikinci dünya savaşından bu yana bölgenin iç işlerine karışan en önemli müdahaleci aktörlerden biri olmuş ve bölgenin güvenlik gelişmelerinde belirleyici bir rol oynamıştır. Ayrıca, her ne kadar NATO uluslararası tehitlerle mücadeleyi birinci önceliği haline getirip bu açıdan Ortadoğu’daki varlığının tehditlerin kontrol edilmesinde olumlu etkileri olmuş olsa da ancak, NATO’nun Batı’nın güvenlik çıkarlarına hizmet eden Batı yanlısı bir organizasyon olduğu, özellikle de Washington’ın isteği üzere Ortadoğu’ya geldiği düşünüldüğünde, NATO'nun Ortadoğu’daki varlığının bölge ülkelerinin güvenlik çıkarlarını olumsuz etkileyeceği söylenebilir.
ABD, özellikle Irak’ın devlet ve millet olarak Amerikan askerlerinin geri çekilmesine yönelik yaptığı baskıların ardından, NATO'nun genişlemesi fikrini planlayarak ve yöneterek Ortadoğu'daki, hassaten Irak’taki çıkarlarını korumaya çalışıyor.
2003’te ABD’nin Irak saldırısı ve bu ülkenin işgali, NATO güçlerinin Irak topraklarına girişinde en temel etkendi. Irak savaşında ABD liderliğindeki koalisyona bakıldığında, 16 NATO üyesinin bu konuda Washington ile işbirliği yaptığı görülmektedir. Bazılarının varlığı önemli olmasa da, ancak ülkelerinin Ortadoğu’ya girmesi için politikacıların ve kamuoyunun hazırlanmasında kesinlikle önemli bir rolü olmuştur.
Üç NATO üyesi olan İngiltere, Danimarka ve Polonya da Irak savaşında doğrudan ABD’ye eşlik etti. Ancak bu ülkelerin eşlik etmesi, NATO’nun ABD ile ittifakı kapsamında değil, kendi aralarındaki bireysel ittifak kapsamında telakki ediliyordu.
NATO’nun mu yoksa Amerikan askerlerinin mi sayısı artacak?
Arap analist Hadi Kubeysi, kuruluşundan bu yana NATO ittifakının bölgeyi bölmek için çalıştığını ve NATO’nun bölgede ABD projelerine direnen Arap ülkelerine karşı hasmane davranan bir koalisyon olduğunu söyledi.
Suriye parlamentosu üyesi Ali es-Satuf ise, NATO’nun ikinci dünya savaşından sonra çeşitli milletlerin servetlerini kontrol altına almak için çalıştığını belirtti.
NATO Komutanlığının Irak'taki asker sayısını 8 kat artırma kararının, ABD’nin Irak topraklarından askerlerini çekeceğini veya azaltacağını açıklamasıyla eşzamanlı olarak gündeme gelmesi birçok soru işaretine neden oldu.
Iraklı siyasi analist Abbas el-Ardavi konuya ilişkin değerlendirmesinde, “NATO’nun Irak'taki asker sayısını artırmasının asıl amacı, bu ülkeyi işgal etmekdir. NATO’nun Irak’taki askeri güçlerini 8 kat artırma kararına ilişkin açıklaması, bir işgalcilik sayılmaktadır. Aslında NATO’nun güçleri, Amerikan güçleridir” ifadelerini kullandı.
“Buna göre, NATO'nun Irak'taki asker sayısının artırılması Washinton’ın bu ülkedeki yeni oyu olduğunu” anımsatan El Ardavi, “Washington, Irak parlamentosunun yabancı askerleri sınır dışı etme kararını başka bir şekilde delme kararını vermiş bulunuyor. Irak'taki ABD askerlerinin sayısının azaltılacağını duyururken aynı zamanda, NATO’nun bu ülkedeki güçlerini 8 kata çıkaracağına dair açıklama yaptığına tanık oluyoruz. Bu mesele, Amerikalıların Irak'ta yeni bir tür işgalcilik peşinde olduğunu kanıtlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
NATO Genel Sekreteri, Irak'taki NATO güçlerinin sekiz kat artmasının sebebinin ülkede İŞİD’in yeniden ortaya çıkmasını engellemek olduğunu iddia ediyor. Oysa bu güçler terörizmle mücadelede tatmin edici bir performans sergilememişken, Irak güvenlik güçleri ve Haşdi Şabi bu ülkenin güvenliğini ve istikrarını korumak için yeterli güce sahip olup Irak’ı terörün pençesinden kurtararak bunu kanıtlamışlardır.
Çeviri:Mehmet Gönül
Welayet News
Yeni yorum ekle