Tel Aviv'deki General Meir Amit İstihbarat ve Terörizm Merkezi (ITIC), İsrail güvenlik teşkilatlarındaki Hizbullah'ın ekonomik ve siyasi kriz karşısındaki faaliyetleri hakkında sürdürülen çalışmaların içeriğiyle ilgili bir rapor yayınladı.

Welayet News  - Merkez, Hizbullah’ın Lübnan'da "devlet içinde devlet" kurmaya çalıştığını ve vatandaşlara, genellikle devlet hizmetlerinden daha iyi ve daha etkili alternatifler sunduğunu belirtti.

Merkez açıklamasında, üst düzey Hizbullah yetkililerinin çocuklarının yürüttükleri ekonomik faaliyetlerin faydalarına dikkati çekti. Merkez, Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Şehit Abbas el-Musevi'nin oğlu Yasir el-Musevi ve Seyyid Hasan Nasrallah'ın oğlu Cevad Nasrallah ile örgütün bir başka önemli üyesine ait bir şirketin varlığından bahsediyor. Ayrıca açıklamada, şirketin faaliyetlerinin vatandaşlara hizmette Lübnan devletinden daha fazla başarı sağladığı belirtiliyor.
Bir grup eski üst düzey istihbarat görevlisi tarafından yönetilen Merkezin raporunda, Lübnan'ın bir yıldan fazla bir süredir sonu görünmeyen ciddi bir ekonomik ve siyasi kriz yaşadığı ifade ediliyor.

Raporda, Hizbullah'ın kontrol ettiği bölgelerde yaşayan nüfusa yardım etmeye yönelik önlemler aldığı belirtiliyor. Buna göre Hizbullah, kendisini etkileyen şiddetli ekonomik krize rağmen bölgeye yardım sağlamaya devam eden İran'dan destek alıyor. İran, sadece Hizbullah’ın askeri altyapısının inşasında değil, aynı zamanda Şii halk arasında örgütün sivil kurumlarının işletilmesinde de destek sağlıyor.

Hizbullah’ın Lübnan'ın güneyinde, Beyrut'un güneyinde ve Bekaa ilinde "Mehazin en-Nur" adlı bir mağaza ağı açtığı, ucuz İran ve Suriye mallarını piyasa fiyatlarının yüzde 30-50 altında sübvansiyonlu fiyatlarla sattığı biliniyor. Ayıca burada ödemeler, "Seccad Kartı" adı verilen özel bir kart ile yapılıyor. Hizbullah aynı zamanda ülkeye, çoğunlukla Lübnan'ın güneyinde satılan ucuz giyim ithal etmeye başladı.

Rapora göre 2020 yılı boyunca Hizbullah kontrolündeki bölgelerde ilaç kıtlığı tespit edildi. Soruna yanıt olarak Hizbullah, kaçak yolla Suriye'den Lübnan'a İran yapımı ucuz ilaç ve tıbbi ürünler getirmeye başladı. Bu ilaçlar “el-Murteda” eczaneleri gibi örgüte bağlı eczanelere dağıtıldı. Aynı şekilde ucuz ilaçların Hizbulah’ın diğer ticari merkezlerinde de satışa sunulduğu düşünülüyor.
Akaryakıt fiyatlarının yüksek olması ve sık sık elektrik kesintilerine yol açması nedeniyle Hizbullah, başta motorin olmak üzere akaryakıt ürünlerini satın alıp kontrol alanlarında depolamaya başladı. Ayrıca Hizbullah, akaryakıt istasyonlarına veya bünyesinde çalışan kurum ve kuruluşlara akaryakıt sağlamaya da öncelik verirken, sık yaşanan elektrik kesintileriyle başa çıkmak için de jeneratör satın almaya başladı.

ABD'nin yaptırımları nedeniyle Lübnan bankalarında Hizbullah hesaplarının kapatılmasıyla birlikte kredi veren ve karşılıklı sosyal güvenlik fonlarını yöneten "Karz-ı Hasen Derneği’nin” hizmetleri genişlemeye başladı. Bu amaçla Dernek, Beyrut’un ve Lübnanın güneyindeki çeşitli şubelere ATM makineleri kurdu ve bankacılık hizmetlerini genişletmeye ve geliştirmeye başladı.

Raporda Hizbullah'ın ayrıca, ekonomik kriz nedeniyle makul fiyatlarla su satmaya çalıştığı bildirdi. Hizbullah, Cihad el-Bina Örgütü tarafından hayata geçirilen "Abbas Suları" projesi kapsamında güney banliyölerinde yaşayanlara ücretsiz içme suyu dağıtmaya devam ediyor.