Irak'ın Ninova eyaletindeki IŞİD Müftüsü, para toplamak ve silahlı terörist gruplara mali destek almak için iki kez Suudi Arabistan'a gittiğini itiraf etti. 

Welayet News  - Ninova eyaletindeki IŞİD Müftüsü ve IŞİD Şeriat mahkemesi hâkimi 29 Kasım Pazar günü, Suudi Arabistan'ın Irak'taki silahlı ve terörist gruplara verdiği desteğin ayrıntılarını açıkladı ve bir kişiyle buluşup silahlı gruplara para ve destek almak için iki kez Suudi Arabistan'a gittiğini söyledi. 

Bu müftü, bir haber kanalına verdiği röportajda, kendisinin aşırıcı düşünceleri hakkında şu açıklamalarda bulundu: ‘Dini aşırılığım kişiseldir ve 2003 öncesine dayanır. Din eğitimi almak için komşu bir ülkeye gittim ve 1997'de Irak’taki eski rejim tarafından o sırada aşırılık yanlısı İslami gruplara üye olmaktan tutuklandım. 

2006 yılında silahlı gruplar önemli ilerleme kaydetti. Avrupa vatandaşı olan Ebu Mustafa el-Iraki ile Mekke'de tanıştım. Bana Irak'taki Sünni silahlı grupların ayrıntılarını ve onları nasıl destekleyebileceğini sordu. Tabii ki ben de Kur'an-ı Kerim'i ezberlemek ve silahlı grupları desteklemek için bir merkez kuracak kadar para kazandım. 

İkinci ziyaretim, bir Suudi alimiyle tanıştığım ve ondan Irak'taki silahlı faaliyetlerime devam etmeme yardım etmesini istediğim toplu geziyle ilgilidir ve fiili olarak bu defa da istediğimi aldım.’ 

IŞİD şeriat mahkemesi hâkimi, Musul'da bulunan Hazreti Yunus'un (as) türbesinde meydana gelen patlama hakkında şunları söyledi: ‘Mezarın havaya uçurulmasından bir gün sonra halkı yanıltmak için yalanlar ve batıl inançlar kullandım ve aslında altında Asur kralının sarayı olan bu türbeye destek istedim. 

IŞİD'in Musul'da yenilmesinin ardından Irak ordu güçleri, Musul'un doğusundaki Yunus Peygamber’in (s.a.v) mezarı altında teröristlerin tünellerini incelemek için düzenledikleri operasyonda Asur krallarından Esarhaddon'un sarayını buldular ve Kültür ve Antik Miras Organizasyonu uzmanları gelene kadar onu korudular.’ 

IŞİD teröristlerinin Yunus Peygamber'in (a.s) türbesini havaya uçururken kazı yaptıkları ve buradaki pek çok eseri yağmalayıp Suriye'ye taşıdıkları söyleniyor.