Devrim Muhafızları Sözcüsü, düşmanın hiçbir alanda İran İslam Cumhuriyeti ile karşı karşıya gelebilecek güçte olmadığını belirterek, “Silahlı kuvvetlerin İslam İnkılabı Rehberinin emirlerine itaat etmesi, düşmanı mücadele ve karar alma alanında yerle bir etti” dedi. 

Welayet News - İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Ordu Sözcüsü Ramazan Şerif, Haf şehri şehitlerini anma merasiminde yaptığı konuşmada, Kutsal Savunmayı İran İslam Cumhuriyeti’nin güçlenmesi için bir fırsat olarak nitelendirerek şu ifadelerde bulundu: ‘Şehitlerin vasiyetinde, İslami bilgilerin teşviki, Kuran kültürünün ve Peygamberimizin öğretilerinin yayılması vurgulanır ve bu nedenle kutsal savunmayı gençlere çarpıtmadan tanıtmamız gerekir. 

Saddam ve Baas partisinin neden savaşı başlattığını sorgulayan askeri uzmanlar ve analistler, gaspçı ABD ve İsrail'in Saddam'ın bölgelerinin destekçileri olarak savaş için tüm hesaplamaları yaptıklarını ve zaferden emin olduklarını itiraf ettiler. 

Merhum İmam'ın emriyle yüzbinlerce gönüllü kuvvet (besic) ve toplumun çeşitli kesimleri savaş alanlarına gitti. Saddam, yeni başlayan inkılabımızı ezebileceğini düşünüyordu, ancak İmam'ın toplum ve hükümetle olan bağlantısını ve sözlerinin halkın kalpleri üzerindeki etkisinin kapsamının farkında olmadığı için amacına ulaşılamayacağını bilmiyordu. 

Toplumun tüm kesimleri kutsal savunmada mevcuttu ve bu varlık Saddam ve destekçilerinin başarısız olmasına neden oldu. Bugün Saddam ve Baas partisi ile ilgili bir haber yok ama ülkemizin halkı her yıl şehitlerin anısını ve topluma umut aşılayan kutsal savunma kültürünün bu büyük varlığını yaşatıyor. 

Tüm Amerikan cumhurbaşkanları ülkemize karşı planlar tasarladı ve uyguladı ve bölgedeki destekçileri aynısını yapmaya devam ediyor, ancak hepsi İslam Devrimi'nin bölgedeki yaygın etkisinin gücünü kabul ediyor ve bu, düşmanların başarısızlığına yol açtı. 

Bir gün Siyonistlerin, Nil'den Fırat'a sevdaları vardı, ancak İslam İnkılabının zaferi ve kutsal savunmanın başarısıyla, Siyonistler gerilemeye başladı; Çünkü hiçbir Arap ülkesi hiçbir savaşta İsrail'i yenemez diyorlardı ancak 33 günlük savaşta Lübnan'da yenildiler ve bu ruh şehitlerimiz tarafından Lübnanlı ve Filistinli gençlere aktarıldı. 

Arap şeyhlerinin Siyonistlerle ilişkilerindeki kargaşadan korkmayın, çünkü onlar parmaklıklar ardındaydılar ve şimdi ortaya çıktılar ve bu ülkelerin halkına sorarsanız, İsrail'in Müslümanların bir numaralı düşmanı olduğunu söyleyeceklerdir.’ 

Ramazan Şerif, İslam İnkılabının emirlerine değinerek şunları söyledi: ‘Milletimiz devrimden sonraki yıllarda düşmanların komplolarına karşı savaşmış ve tüm zorluklarda zafere ulaşmıştır. Yapılandırmada, kalkınmada ilerlemeyi ihmal etmedik ve bugün İran İslam Cumhuriyeti, İran milleti için bir onur olan bilim ve teknoloji, endüstri, teknoloji ve savunmanın güçlendirilmesi açısından çeşitli alanlarda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri sayılmaktadır. 

Düşman, İslam İnkılabına karşı halkta umutsuzluk yaratmaya çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonistler, devrimimizin geçmişinden pişmanlık duymamız ve geleceğe dair umudumuzun olmaması için ülkemiz başarısız ve pişmanlık doluymuş gibi bir imaj sunmaya çalışıyor. 

ABD benzin alanında bize yaptırımlar uyguladı ama gençliğin azmi ve çabasıyla Fars Körfezi rafinerisini inşa ettik ve düşmanımızın yaptırımlarının doruğunda, benzin ihtiyacı olan bir ülkeden benzin ihraç eden bir ülke haline geldik. 

Düşman, uydu ağlarında, siber uzayda ve medyada İslam İnkılabını gerçek dışı bir şekilde verimsiz göstermeye çalışıyor, ancak gerçek şu ki bu milletin çocukları, Devrimin Yüce Lideri'nin rehberliğinde ve bugün Yüce Allah'ın himayesinde biz bölgede güçlü bir ülkeyiz. 

Düşman, İslam Cumhuriyeti ile hiçbir alanda karşı karşıya gelme gücüne sahip değildir. Şehitlerin görevlerini yerine getirme ve Devrimin Yüce Liderinin emirlerine itaat etme konusundaki güçlü motivasyon, inanç ve iradesi, düşmanı bizimle karşı karşıya gelme ve karar alma alanında yerle bir etmiştir. 

Bu yıl aziz şehit Kasım Süleymani aramızda değil. Gençlerimiz Savaş döneminin askerlerinden birini tanıdıkları, onun 40 yıl nasıl savaş elbisesini çıkarmadığını ve savaş alanında İslam ümmetinin azameti için, Şii ve Sünni için düşman karşısında ve İslam ümmetinin bir numaralı düşmanı yani Amerika ve İsrail’in karşısında nasıl büyüklük yarattığına şahit oldukları için Allah’a şükrediyoruz.’