Suriye'den BM'ye ABD ve Suriye işgaline sessizliğe eleştiri
Suriye’nin BM daimi temsilcisi Beşar el Caferi, BM'nin Suriye topraklarının ABD ve Türkiye tarafından işgal edilmesi karşısında sessizliğine sert tepki gösterdi.
Welayet News - Suriye’deki durumlarla ilgili video üzerinden düzenlenen BMGK oturumunda Caferi; BMGK’nin Suriye krizinin çözümüne yönelik sözde siyasi sürecini kabul etmesinden beri BMGK’de bazı daimi üye ülkelerin bu süreci “maalesef terörü destekleme ve Suriye’nin topraklarını işgal etmek için kullandıklarını dile getirdi.
BMGK’nin uluslararası görevleri çerçevesinde, Suriye topraklarındaki Amerikan işgaline son vermeye yönelik herhangi bir uygulamaya geçmediğinden şaşırdığını ifade eden Caferi; "terör sponsorü olan Erdoğan rejiminin ve Türk işgalinin son verilmesi için ne yaptığını" sordu. BMGK’e sorularına devam eden Caferi; “Suriye’nin terörizme karşı koyma ve BM’in yabancı savaşan teröristler olarak nitelendiği onbinlerce teröristlere karşı mücadele çabalarını desteklemek için veya bu teröristlere her türlü lojistik desteği veren ülkelerin sorumlu tutulmaları için hangi adımları attınız” diye sordu.
Caferi; Güvenlik Konseyi üyelerinin Suriye’deki durumla ilgili tüm kararlarının başında Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme konusunda güçlü bir taahhütte bulundukları bir zamanda Amerikan işgal güçleri Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum önünde Suriye’nin petrol kaynaklarını yağmalamak için yeni bir adım attığına işaret ederken, Amerikan işgali ve idaresinin desteğiyle Delta Crescent Energy şirketinin Amerikan işgalinin ajanları olan DSG bölücü milisleri ile işgal ettikleri bölgelerde Suriye’nin petrolünü yağmalama sözleşmesini imzaladıklarını belirtti.
Caferi; bu uygulamalarıyla, Suriye devletinin ve vatandaşlarını temel kaynaklardan mahrum ederek Suriye’deki insani durumları iyileştirmeyi ve yeniden imar çalışmalarını zorlaştırmaya ve engellemeye hedeflendiğine dikkat çekti.
Bu bağlamda Caferi; bu Amerikan davranışının uluslararası hukuka ve BM antlaşmasına açık bir ihlal olduğunu dile getirirken, Amerikan idaresinin daha önce IŞİD terör örgütünün petrole el koymasına izin verdiğini ve yağmalanan petrolün Erdoğan rejimi ile işbirliğinde ticaretini yapmaya ve Türkiye’ye kaçakçılıkla ulaşmasına izin verdiği için aniden bir davranış olmadığını söyledi.
Yeni yorum ekle