Şu anda her zamankinden daha fazla kendimizi inşa etmeye ihtiyaç duyulduğunu belirten Ayetullah Cevadi Amuli, “Asla doğru istikamatten sapmamak için kendimizle Allah arasında sürekli kendimizi hasaba çekmeli ve nefsimizin havasına karşı kendimizi korumalıyız” dedi.

Welayet News - İsra Uluslararası Vahyani İlimler Merkezini ziyaret eden İslam İnkılabı Rehberinin Devrim Muhafızlarındaki temsilcisi Abdullah Hac Sadıki, Ayetullah Cevadi Amuli ile görüştü.

Görüşmede önemli noktalara dikkat çeken Ayetullah Cevadi Amuli, “Başkalarından daha çok tehlikeyle karşıkarşıya olduğumuzu bilmeliyiz, şeytan sürekli bizi pusuda bekleyen ve bir an bile bizden gafil olmayan bir düşmandır. O yüzden basiretin kolayca ele gelmeyeceğini bilmemiz gerekir” dedi.

“Din, düşmana karşı sürekli hazırlıklı ve tayakkuz halinde olmamız gerektiğini bize söylemiştir” diyen Ayetullah Cevadi Amuli, “Bizim bir dış düşmanımız var ve bir de iç düşmanımız, dış düşmana karşı insanın silahı, ahen(demir)dir; Ve demiri de indirdik ki onda çetin bir azap var...(Hadîd: 25). İç düşmana karşı ise, bizim Kümeyl duasında ‘silahuhû el -bukaa / ağlama silahıdır’ diye okuduğumuz gibi ‘ah’ silahına ihtiyacımız var” ifadelerinde bulundu.

Kum İlim Havzası yüksek düzey fıkıh Üstadı, “Eğer bu ‘ah’ olmazsa, o ‘ahen’nin de bir şeye yaramayacağını, o yüzden ‘ağlama silahı’ olmadan basiretin ele geçmeyeceğini” hatırlatarak, “Bizim şu anda her zamankinden daha çok ‘ağlama silahı’na ve kendimizi inşaya ihtiyacımız var, doğru yoldan sapmamak için sürekli kendimizle Allah arasında kendimizi muhasebeye çekmeli ve nefsimizin havasına karşı dikkatli olmalıyız” diye ifade etti.

Ayetullah Cevadi Amuli, Kuran ayetlerine işaretle, şöyle dedi: “ Allah Teala, Bakara süresinin sonlarında, basiretle ilgili şu önemli  meseleyi buyurmuştur; insan hayırlı iş vasıtasıyla kendini tespit eder, kökleştirir; tıpkı bir ağacın kendi köküne su dökmesi halinde kendi kökünü ve konumunu sabitleştirmesi gibi; ...tesbiten min enfusihim /...ruhlarındaki(ima)nı kökleştirmek için” (Bakara: 265).

“İslam İnkılabı birçok rivayeti bizim için yorumladı, örneğin şu rivayet gibi: Savaşların birinde bir kimse Hz. Ali’ye (a): ‘Keşke benim kardeşim de bu cepheye katılsaydı ve cihadın feyzi ona da nasip olsaydı’ dedi. Hz. Ali (a) buyurdu: ‘Kardeşin bizim fikri yolumuzda ve bize muvafık mı? O kimse, evet, dedi. O da, şöyle buyurdu: ‘Kardeşin de bizim sevablarımızın tümüne ortaktır’. Bugün de eğer bir yetki ve makamı almamış bir kimse, yetkili kılınmış bir kimseye destek verip ona yardımcı olursa o yetkilinin bütün sevablarına ortak olacaktır”.

Welayet News