İmam Hamanei: Nükleer anlaşmanın bizim için zararı büyük oldu
İslam İnkılabı Rehberi, “Amerika’nın yaptırımları İslam Cumhuriyeti’ne karşı görünsede aslında İran milletine karşıdır ve bir cinayettir” dedi.
Welayet News - İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei, bugün Kurban Bayramı münasebeti ile İran milletine hitap eden bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, bütün dünya mütedeyyinlerinin büyük tarihi hatıralarından biri olan Mübarek Kurban Bayramını aziz İran milletine, bütün Müslümanlara ve İbrahimi dinlerin mensuplarına tebrik ederek başlayan İmam Hamanei, Kurban Bayramı günün hatırası büyük bir hatıra olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: “Esasen Zilhiccenin ilk on günü hatıraların günleridir. Zilhicce ayının her on günün bir özelliği vardır. İlk on günü hem görkemli, muhim ve öğretici hatıraların hem de Allah'a yönelmenin, dua ve yakarışta bulunmanın günleridir. Bu on gün Hz. Musa (a) ile ilgili hatıralarla başlar; Hz. Musa'nın Tur dağında Rabbi ile miadı kırk gece sürdü ve tefsirlerde belirtildiği üzere bu kırk gece, Zilkade ayının ilk gecesinden başlayıp Kurban gecesine kadar devam etmiştir”.
İslam İnkılabı Rehberi, Hz. Musa’nın bu hatıralarda çektiği acıların belli olduğunu ifade ederek, şunları tasrih etti: “Hz. Musa’nın (a) Firavun’la çatışmasından bu büyük insanın karşılaştığı ilginç sorunlara kadar çektiği büyük zahmetler, bütün bunlardan sonra da denizin yarılması ve düşmanın boğulması gibi büyük bir mucize Beni İsrail’de köklü bir imanı meydana getirmeliydi ama olmadı. Şirk ve putperestliğe karşı çalışıp bir süre çırpındı. Sonra da bu kırk günle ilgili Buzağı olayı yaşandı. Bu yüce insan miattan dönerken şartların değiştiğini gördü. Allah'a çağıran bir peygamber için ne büyük bir acı. Bir grup insanı zahmetle dine hidayet edeceksin sonra da cüz’i bir şeyle dinden dönsünler. Hz. Musa bu durumu görünce sinirlendi, oldukça öfkelendi”.
Hakkın yolunda yürümek kolay değildir
İmam Hamanei, Kuran’da geçen Hz. Musa’nın çilelerini anımsatarak, “Hz. Musa’nın çektiği acılar, eziyetler Hz. Musa'nın mucizeleri gibi bir takım mucizelerin bulunmasına rağmen Hak yolunda yürümenin ne kadar zor olduğunu, bu zorluklara nasıl yaklaşılması ve sabırlı olunması gerektiğini göstermektedir” dedi.
İnkılap Lideri, konuşmasının başka bir bölümünde, İran milletine karşı husumetlerin arttığına dikkat çekerek, “Düşmanlık artınca çaba ve işbirliğinin de artması gerekir. Düşman saldırıya geçince insan da kendi güçlerini yoğunlaştırması gerekir. Düşmanlar İran milletine eziyet etme peşindeler. Beni İsrail Hz. Musa’ya nasıl eziyet etti ise bazıları Beni İsrail’den olan bu düşmanlarımız da milletimize eziyet etmek istiyorlar. Dolayısıyla, Kutsal Savunma döneminde yaptığımız gibi bütün güçlerimizi toparlayıp çalışmalıyız” şeklinde konuştu.
Düşmanla mücadele etmenin önemli girişimlerinden biri, bilimsel girişimlerdir
İslam İnkılabı Rehberi, bilimsel girişimlerin düşmana karşı koymanın önemli girişimlerinden biri sayıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda, bu virüsün teşhisi ve aktifleşmesinin önüne geçme vesilesinin bulunması anlamında çeşitli sektörlerde bilimsel çalışmanın ciddiyetle takip edildiğinden haberdarlar.
Bu bilimsel çalışmaların kendisi bereketlidir, yani doğal olarak önemli çalışmalara kapı açar. Kutsal Savunma döneminde de mesela, Şehit Bakıri bir gazetede normal bir işle meşguldü ama Kutsal Savunma sahasına ayak basınca bu birey seçkin bir komutana ve askeri bir stratejiste dönüştü. Yeteneği ortaya çıktı. Burada da araştırma işini yürüten kişiler girişimde bulunduklarında büyük işlere imza atan büyük araştırmacılara dönüşebilirler”.
Amerika'nın İran'a karşı yaptırımları cinayettir
İnkılap Lideri, bir sonraki meselenin yaptırımlar meselesi olduğunu belirterek, “Amerikalıların İran milleti aleyhinde uygulamaya koyduğu yaptırımlar cinayettir ve bunda en ufak bir şüphe yoktur. Üstelik bir millete karşı. İslam nizamına karşı gibi görünse de aslında bütün millete karşı bir cinayettir” diye ifade etti.
Amerika’nın kısa vadeli hedefi halkı bıktırmaktır
İmam Hamanei, İran milletine yönelik yaptırımlarla kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli hedefler izlediğini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Hedefleri kısa vadede halkı bıktırmaktır. İstiyorlar ki halk yorgun düşsün, gerginleşsin ve hükümete karşı dursun. Halkı usandırıp nizama karşı çıkana kadar baskıları yoğunlaştırmak istiyorlar. Bildiğiniz gibi, geçen yıl dediler ve bu yıl da ‘sıcak yaz’dan, yani halkın gelip nizama karşı durmasından söz ediyor ama kendileri sıcak yaza düçar oldular.
Yaptırımların orta vadeli hedefi ülkenin gelişmesini önlemektir
Orta vadeli hedefleri yaptırımlarla ülkenin gelişmesine mani olmaktır. Genellikle de bilimsel gelişmeye engel olmak istiyorlar. Bunlar benim analizim ve tahminlerim değil, kendi düşünce kuruluşları ve politikacılarının satır aralarında bulunan şeylerdir. Nükleer bilim adamlarımızın şehit edilmesi de kendilerinin sarahaten açıkladığına göre, ülkenin bilimsel gelişmesinin önünü almak içindi”.
Yaptırımların uzun vadeli hedefi ise İran’ı iflasa sürüklemektir
Düşmanın uzun vadeli hedefinin ise ülkenin iflasa sürüklenmesi olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir diğer hedefleri ülke ekonomisinin çökertilmesidir. Bir ülkenin eğer ekonomisi tamamen çökerse o ülkenin hayatını sürdürmesi mümkün olmaz.
Bir de bu hedeflerin yanında güttükleri bir hedef var ki, o da İslam Cumhuriyeti’nin direniş güçleri ile ilişkisini kesmektir. İslam Cumhuriyet’inin yapabildiği kadar bunlara yardım ettiğini biliyorlar. Dolayısıyla düşmanlar yaptırımlarla bu hedeflere varmak istiyorlar ama onlara, ‘aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış’ demek gerek.
Devamı geliyor...
Welayet News
Yeni yorum ekle