Arap dünyasının tanınmış analisti Abdulbari Atvan, ABD'nin Suriye hava sahasında bir İran uçağını taciz etmesiyle ilgili son eylemini kınayarak, "Amaç, Trump'ın lehine savaş çıkarmaktır, ancak direniş ekseni kesinlikle tüm saldırganlığa karşı doğru zamanda intikam alacaktır." diye belirtti.

Welayet News - Ray el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdulbari Atvan, haftalık analizinde Amerika'nın son suçunu konu edinerek şu analizde bulundu:

Özgürlüğün büyük bir destekçisi olduğunu ve küresel güvenliğin yaratıcısı olduğunu sürekli söyleyen ABD, savaş jetlerini İran sivil uçaklarına saldırmak için gönderdi. Saldırı, Suriye hava sahasında ve el-Tanf'taki ABD üssü üzerinde  gerçekleşti. Bu bir suçtur. İran pilotunun zamanında harekete geçmesi kahramanca bir eylemdi. İlginçtir ki ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Amerikalı pilotların uluslararası hukuka uygun olarak yolcu uçağına müdahale ettiğini açıkladı. Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası hukuktan kastı nedir? ABD'nin dem vurduğu kriterler, terörist ve cezai kriterlerdir. Uluslararası hukuka göre, bu uçak bir yolcu uçağıdır ve doğru yönde hareket ediyordu ve korunmalıydı. Uluslararası hukuk, herkesin uçağı korumakla yükümlü olduğunu belirtir.

3 Temmuz 1988'de ABD Basra Körfezi üzerinde bir İran airbus uçağını düşürdü. Uçakta, ebeveynleri ile birlikte şehit olan 66 çocuk vardı. 1988'deki ABD başkanı Reagan suçu itiraf etmeyi reddetti ve hatta Amerikan gemisinin kaptanını alkışladı. Bu kibirlik ve küstahlık değil de nedir? Bir yolcu uçağı düşürüyorsunuz, bir de onur duyup, suçluları takdir mi ediyorsunuz! ABD, uçakta bulunan yaklaşık 300 kişinin ölümü için 62 milyon dolar tazminat ödedi, Libya ise Lockerbie kurbanlarının ailelerine yaklaşık 3 milyar dolar ödemek zorunda bırakıldı. O sırada Libya ambargodan kurtulmak ve kendini korumak için bu miktarı ödemek zorundaydı, ama sonuç ne oldu? NATO, Libya hükümetini devirmek için Libya'ya gönderildi ve bu da 300 BİN Libyalının şehadeti ile sonuçlandı.

Amerika'nın son eylemi her anlamda kibirdir. ABD ve İsrail her gün İran ve Suriye'ye yönelik saldırılarını artırıyor, çünkü Tahran ve Şam Direniş Ekseni'nin üyeleri. Casuslarını ve paralı askerlerini İran'daki Gasil nükleer tesisine gönderdiler ve orada sabotaj operasyonları gerçekleştirdiler. Aynı şekilde balistik bir füze üretim tesisine saldırdılar. Buna ek olarak, İran'daki birkaç liman alev aldı. Birkaç gün önce, biri Hizbullah üyesi olan 5 kişi, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarında öldü. Bu eylemler bir cinayet ve bir suç eylemi olarak kabul edilir. Suriye'ye yönelik 300 hava saldırısında, Suriye'nin saygınlığını savunan Suriye, İran ve Lübnan savaşçıları şehit edildi.

İran ve Suriye'yi savaşa sürüklemek istiyorlar, Trump'ın yeniden güç kazanmasına yardımcı olacak bir savaş. İsrail krizde. Sağlık sektöründe en iyi durumda olduğunu iddia edilen rejim, şimdi bir korona kriziyle karşı karşıya. İlginç bir şekilde, bazı Arap ülkeleri korona konusunda yardım almak için İsrail'e el açtı. İsrail yalan söylüyor ve bazı Araplar da buna inanıyor.

Bazı insanlar sürekli olarak İsrail'in saldırganlığına neden yanıt verilmediğini soruyor. Bu durumda, sabır çok önemlidir ve acele edilmemelidir. İsrail 2006'da yenildi. Bu rejimi kim yendi? Yenilmez orduyu aşağılayan direniş savaşçılarıydı. 2000 yılında İsrail, güney Lübnan'dan kaçtı. Şehitlerin kanının intikamını alacağından emin olabilirsiniz. Toplantıyı beklemeli ve hazır olmalı ve sabır politikasını ön plana çıkarmalıyız.