Avrupa'daki Kayıp Mülteci Çocuk Sayısı Resmi Rakamlardan Daha Fazla
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir, Avrupa Polis Teşkilatı'nın (EUROPOL) hazırladığı raporda 11 bin kayıp çocuktan bahsedildiğini belirterek, bu rakamdan bahsetmenin ciddi bir problem olduğunu söyledi.
Welayet News - Sürekli gündeme gelen "Avrupa'daki kayıp mülteci çocuklar meselesi"ni AA muhabirine değerlendiren Demir, Birleşmiş Milletler'in (BM) 2019'da yayınladığı verilere göre dünyada 79.5 milyon mültecinin bulunduğu söyledi.
İstatistiklere göre bunların yüzde 50'sinin çocuk olduğuna dikkati çeken Demir, "Yani 18 yaşının altındaki kişiler. Mülteciliği doğuran sebepleri dikkate aldığımızda bunlar savaş, işkence, din, dil, ırk gibi sebeplerdir. Ülkesinden ayrılmaları dikkate aldığımızda çocuklar bunun en büyük mağdurudur. Suriye özelinde bildiğimiz, resmi olmayan rakamlara göre 100 bine yakın çocuk ne yazık ki öldürülmüş." diye konuştu.
Suriye'de hayatını kaybedenlerin yanı sıra uzun kayıplar, ruhen etkilenenler ve kamplarda problem yaşayanlar olduğunu ama sorunun bununla da kalmadığını anlatan Demir, mültecilerin bir yerden bir yere giderken de ciddi sıkıntılar yaşadığını belirterek şunları kaydetti:
"Bunun en büyük sebebi şu, bir Afgan mülteciyi dikkate aldığımızda İran üzerinden geldiklerinde kilometrelerce yol yürüyorlar. İran'dan Türkiye'ye buradan da Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Genelde bunlar 15 yaşına gelen çocuklar. Hukuken bunlar, BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre çocuklar. Avrupa'nın sert kurallarıyla karşılaşıyorlar. Bu kurallar kapsamında ne yazık ki Avrupa kapılarında ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar. Legal olarak giriş yapamayınca kaçak yollara başvuruyorlar. Kaçak yollara girdikleri zaman da paraya ihtiyaçları var. Kaçakçılar, bunlardan yüksek paralar istiyor. Bu insanlar, o paraları bulabilmek için birbir türlü suça karışıyorlar. Fuhuş ve organ mafyalarının eline düşüyor, ciddi problem yaşıyor bu çocuklar."
Kayıtsız 170 bin refakatsiz çocuk
Demir, Avrupa parlamentosunun en son kabul ettiği rakamlara göre kayıtlı 170 bin refakatsiz mülteci çocuk bulunduğunu dile getirerek, bu sayının son dönemde artmış olabileceğine dikkati çekti.
Kanunlara göre bu çocukların korunması gerektiğini vurgulayan Demir, "Bu çocukların koruması hangi şartlarda sağlanıyor? Bunlara vasi atanıyor mu? Bu vasiler kimler ve hangi statüye sahip vasilerdir. Dini, dili, ırki bilgileri çocuğun kültürüne uygun bir şekilde veriliyor mu? Bunların tamamı kayıt altına alınması gereken bir süreç. Bunlar olmadığında çocuklar ister istemez, belki vasisinden kaçarak, ailesiyle görüşmek için kaçarak kayıp duruma geliyor. Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği rapora göre burada ciddi bir özensizlik olduğunu gördük." ifadelerini kullandı.
"11 bin ile sınırlamak ciddi problem"
Avrupa Polis Teşkilatı'nın (EUROPOL) hazırladığı raporda ise 11 bin kayıp çocuktan bahsedildiğini kaydeden Demir, şöyle devam etti:
"Ülke bazlı bakıldığında bu rakamın toplamda 96 bin rakamlarına ulaştığını görüyoruz. Avrupa'ya giden mülteci sayısı günümüzde 3,5-4 milyon. Kayıp çocuk oranını 10 bin, 11 bin ile sınırlamak ciddi problem. İnternet üzerinde ulaştığımız ve BM'nin hazırlamış olduğu rakamlara baktığımızda 1500- 2000, 3500 ve 4000 şeklinde bir çok ülkede bu rakamlar var. İspanya ve Fransa gibi ülkeler bunların kayıtlarını tutmuş. Bu rakamların neredeyse 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz. Son dönemlerde çocukların Avrupa'da istismar edilmesi, organ mafyalarının eline düşürülmesine, farklı genler yapısıyla araştırmalar için kullanıldığına ilişkin şüpheler var. Avrupa'ya gitmek isteyen Afgan ve Suriyelilerin bu kesimlerin avı olması muhtemel. Edirne sürecinde gördük ki Özbekler, Türkmenler, Doğu Türkistanlılar, Arakanlılar ve Afrikalılar da Avrupa'ya gitmek istiyor."
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir, bu problemlerin ortadan kalkması için Avrupa'nın öncelikle yapması gereken BM Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında çocukların kolaylıkla mültecilik başvuruları yapmaları ve çocukların "üstün yararı" kapsamında bu başvurularının sorgusuz sualsiz kabul edimesi gerektiğine vurgu yaptı.
Demir, "Mülteci de olsa çocuk çocuktur. Bu çocukların ailelerinin araştırılması gerekir. Vasilerinin doğru seçilmesi, ikametgahlarının yapılması, her türlü sosyal ve hukuki haklarının verilmesi, gelecek kaygılarının ortadan kaldırılmasına ilişkin planlar yapılması gerekir." diye konuştu.
Abdullah Demir, bugün Türkiye'de ciddi bir kayıt sistemi olduğu için "kayıp mülteci çocuklar" gibi bir meselenin olmadığını söyledi.
Yeni yorum ekle