Keşmir'de Katliam Yapılıyor
Pakistan başbakanı İmran Han Hindistan kontrolündeki Keşmir bölgesi halkının vahim durumuna işaretle Bosna Hersekin Srebrenitsa şehrinde Sırplar tarafından yapılan katliamların bu kez de Keşmir'in Müslüman halkını beklediğini belirtti. Pakistan başbakanı Hindistanlı askeri ve güvenlik güçlerinin yargı kovalanmaktan ve süreçlerden kaygı duymayarak rahat bir şekilde Keşmirlileri öldürdüklerini ve katliam yaptıklarını belirtti.
Welayet News - Pakistan başbakanı İmran Han 8 milyonu aşkın Keşmirli Müslüman'ın 800 bin Hindistanlı asker tarafından kuşatıldığını ve yaklaşık bir yıldır hayatlarının en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadıklarını belirtti.
İmran Han'ın Hindistan kontrolündeki Keşmir Müslümanlarına yönelik tehditler hususundaki yeni uyarısı geçen yaz mevsiminde Yeni Delhi milliyetçi hükümetinin Keşmir bölgesinin özel statüsü ve özerkliğini kaldırılması ile bu ülkenin güvenlik güçlerinin itirazlara sert tepkileri ile başlayan sürecin devamında geldi.
Hindistan'da iktidar partisi milliyetçi BJP partisi radikal yaklaşımları ve siyasetleri ile son onyıllarda Müslümanlara karşı çok sert ve bozucu siyasetler izlemiş ve radikal adımlar atmıştır.
Narendra Modi'nin Gujarat eyaletindeki başbakanlık döneminde 1992 yılında iki bini aşkın kişinin öldürülmesi ve radikal Hinduların Bübürlü camisini yıkma olayı yaşandı. Bu acı ve ölümcül olay ise bir katliam örneği olarak hiçbir zaman Hindistanlı Müslüman toplumun hafızasından silinmeyecektir.
Narendra Modi böyle bir geçmişi ile şimdi de 2014 yılından beri milliyetçi iktidar BJP partisinin başına geçmiş ve Hindistan parlamento seçimlerinde zafer elde ederek gücünü daha da artmıştır. Bu doğrultuda geçen yıldan itibaren Hindistan iktidar partisi Keşmir Müslümanları başta olmak üzere genel olarak Hindistan Müslümanlarına yönelik görülmemiş bir baskı uygulamaya başlamıştır.
Keşmir'in özel statüsü ve özerkliğinin Hindistan hükümeti tarafından kaldırılmasının ardından son bir yıl içerisinde Keşmir bölgesindeki güvenlik koşulları şiddetlendirildi ve sıkılaştırıldı. Bu çerçevede bu bölgede yaşayanlar internet ve telekomünikasyon imkanlarından yararlanma hususunda belli başlı sorunlar yaşamaya başladı.
Hindistan hükümeti Müslümanların dini törenleri düzenlemesine bile müdahale etmiş ciddi kısıtlamalar getirmiştir. Bu da yeni vatandaşlık yasası çerçevesinde olan bir durumdur. Aslında bu durum açık ve net dini ayrımcılığın tam örneğidir. Bu yasaya göre ise sırf gayrı Müslimler bu ülkede ikamet belgesi alabilirler. Böylece Hindistan milliyetçi iktidar partisi Müslümanlara büyük bir ayrımcılığı reva görmüştür.
Hindistan güvenlik güçlerinin yasa dışı güvenlik girişimleri ile Keşmir halkını hapsettiği sırada bu güçlerin Müslümanlara karşı katliam yapmaları kaygıları da iyice artmıştır.
Keşmir'de güvenlik güçlerinin uyguladığı geniş çaplı kısıtlamaların devam ettiği sırada yerli halkın dışarıya çıkması ile Hindistan polisinin de acımasızca hepsine kurşun yağdırması ve öldürmesi korkuları artmış vaziyettedir.
Buna esasen Pakistan başbakanı İmran Han Keşmirlilerin Hindistan güvenlik güçleri tarafından geniş çaplı bir şekilde öldürülmeleri hususunda uyarılarda bulunarak bir şekilde uluslararası toplumun Keşmir meselesi ve bölge sakinlerinin zor koşullarına ilgisini çekmek istedi.
Tabii Hindistan'da Müslümanların sırf Keşmir'de değil her yerde baskı ve tehdit altında olduğu görülmektedir. Hindistan'da en az 10 caminin ateşe verilmesi de radikal Hinduların insanlık dışı ve İslam düşmanlığı doğrultusundaki diğer girişimlerindendir. Bu vahşiliklere karşı ise Hindistan güvenlik güçleri ve polisi ise hep pasif davranmıştır.
Yeni yorum ekle