Batı Şeria İşgaline Nüfus Oyunu!
İsrail, gözünü diktiği Ürdün Vadisi’nde yapacağı nüfus sayımı ile işgaline kılıf hazırlayacak...
Welayet News - Tel Aviv yönetimi, Batı Şeria’ya yönelik ilhak planı kapsamında kendine ilk hedef olarak Ürdün Vadisi’ni seçti. Bölgeyi işgal etmeye hazırlanan Siyonist yönetim, dünyadan gelecek tepkilere karşı işgale nüfus kılıfı uyduracak. İsrail ordusu tarafından yapılacak nüfus sayımı ile bölgede Yahudi nüfusun Filistinlilerden daha yoğun olduğu algısı oluşturulmaya çalışılacak.
Terörist İsrail, Filistin’in Batı Şeria bölgesini ilhak etmek için hazırladığı planlarına son şeklini verirken, ilhaka kılıf uydurmanın yollarını da arıyor. ABD hariç uluslararası kamuoyundan beklediği desteği göremeyen Netanyahu hükümeti, bölgede nüfus sayımı üzerinden yeni bir oyunu sahneye koydu.
TRUMP, VADİYİ İSRAİL’E VERMEK İSTİYOR
Nüfus oyunu ise Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi’nde gerçekleştirilecek. Ürdün Vadisi, ABD Başkanı Donald Trump tarafından hazırlanan ve adına Yüzyılın Anlaşması’denilen sözde taslakta İsrail’e bırakılması gerektiği ifade ediliyordu. Batı Şeria İlhak Planı kapsamında ilk olarak bu bölgenin işgal edilmesi planlanıyor.
NÜFUS PROPAGANDASI YAPILACAK
Bölgedeki Yahudi işgalcilerin Filistinlilerden daha yoğun bir nüfusa sahip olduğu algısı üzerine kurgulanan işgal planında, nüfus sayımı sonuçları ile Tel Aviv, bölgenin nüfus açısından kendilerine bağlanmasının meşru olduğu propagandasını gündeme getirecek. Bu propaganda ile de işgal girişiminin uluslararası kamuoyuna kabul ettirilmesi amaçlanıyor. Askeri bir alan olan ve sivil unsurların müdahalede bulunamadığı Ürdün Vadisi’nde nüfus sayımının İsrail ordusunun yapacak olması da oyunu adeta gözler önüne seriyor.
VADİ 100 KM UZUNLUĞUNDA 10 KM GENİŞLİĞİNDE
Nüfus oyunun gerçekleştirileceği Ürdün Vadisi, İsrail’in 1967’deki 6 Gün Savaşı’nın ardından işgal ettiği Batı Şeri’nın üçte birini oluşturuyor. Ürdün ile sınırı oluşturan ve zengin su kaynaklarına sahip bölge, Ölü Deniz’in kuzeyinden, Batı Şeria’nın doğusu boyunca verimli arazileri barındıran vadinin bir ucundan diğerine uzunluğu 100 kilometre. Vadinin genişliği ise 10 kilometreyi buluyor.
FİLİSTİN’İN DÜNYA İLE BAĞLANTISI KOPACAK
* İlhak ayrıca Filistin’in Ürdün sınırını yok ederek, Filistinlilerin İsrail dışında hiçbir ülke ile sınırı kalmayacak. Böylece Filistin iyiden iyiye izole edilip, Tel Aviv yönetimin işgal politikaları ile karşı karşıya kalacak ve ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Filistinlinin de ülkelerine geri dönme ümitlerini yok edecek.
TEL AVİV FİLİSTİN NÜFUSUNU KABUL ETMİYOR
Bölgede 100 bine yakın Filistinli yaşarken, uluslararası hukuk tarafından yasa dışı sayılan 10 binden fazla Yahudi yerleşimci yaşıyor. Ancak Tel Aviv, her platformda bölgede kalıcı olarak yaşayan Filistinli sayısının çok daha düşük olduğunu ve bölgedeki sayı konusunda kendilerine karşı oyunlar yapıldığını iddia ediyor.
ON BİNLERCE DÖNÜM ARAZİ İŞGAL EDİLECEK
İsrail’in gözünü diktiği bu vadiyi ilhak etmesi durumunda Filistinliler on binlerce dönüm arazilerini kaybedecek. Filistin’i besleyen tarım arazilerinin de bulunduğu vadinin ilhakı Filistin’de zaten yaşanan gıda sorununun ileri ki yıllarda daha da artmasına neden olacak.
SİYONİZM’E KARŞI ÇIKTILAR ÜLKELERİNİ TERK ETTİLER!
İsrailli aktivist Eleonore Bronstein, ülkesini terk etme kararı aldığını belirterek, “Siyonizm’e karşı çıkarsanız ve insan hakları için mücadele ederseniz İsrail’de hain olursunuz” dedi ve ölüm tehditleri bile aldıklarını söyledi.
Bronstein, neredeyse tüm hayatını geçirdiği İsrail’i eşi ve 3 yaşındaki çocuğuyla terk ederek Belçika’nın başkenti Brüksel’e yerleşti. İsrail’de aktivistlerin görüşlerini ve faaliyetlerini gizlemek zorunda olduğunu ifade eden Bronstein, İsrail’de Siyonizm karşıtı kişilerin hain ilan edildiğinin altını çizdi. Bronstein, “İsrail’de aktivistler damgalanıyor. Bu insanların çocuklarına yönelik tehditler oluyor, sosyal medyada ölüm çağrıları yapılıyor. Bizim gibi insanlar için gittikçe durum kötüleşiyor. Artık İsrail’de bize yer kalmadı” diye konuştu. Ölüm tehditleri de aldığını söyleyen Bronstein, “Siyonizm’e karşı çıkarsanız ve insan hakları için mücadele ederseniz İsrail’de hain olursunuz” ifadelerini kullandı.
AYDINLAR ÜLKELERİNİ TERK EDİYOR
İsrailli aydınların ve düşünürlerin baskılar nedeniyle ülkelerini terk ettiğini vurgulayan Bronstein, “3 yaşındaki çocuğuma tuvalet kâğıdından tank yaptırdıklarını görünce artık İsrail’i terk etmek zorunda olduğumu anladım” şeklinde konuştu. Bronstein, yaşadığı bu olay karşısında şok geçirdiğini ardından İsrail’i terk etme kararı aldığını kaydetti. Bronstein, çocukluğundan bu yana askerlerin varlığını hep hissetttiğini aktararak, “Bu olay İsrail için çok normal, ama çocuğumun böyle bir ülkede büyümesine izin veremezdim” dedi. Zaman zaman İsrail hükümetini eleştiren açıklamalar yaptığının ancak başına bir iş gelmesinden korktuğunun altını çizen Bronstein, İsrail’de Filistinlilere yapılan haksızlıkların inkâr edilmeye çalışıldığını vurguladı. Bronstein, kendisinin Filistinlilerin hakları için de mücadele ettiğini belirtti ve İsrail’in sömürgeci politikalarını meşrulaştırmak için Holokost’un kullanıldığını vurguladı.
milligazete
Yeni yorum ekle