Irak ve Libya’da Yaşanan Senaryoya Suriye'de İzin Vermeyeceğiz
Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Batılı devletlerin Suriye’ye karşı askeri saldırı tehditleri, yalan dolanlarla dünya kamuoyunu kandırmaya çalışmaları, araç olarak kullandıkları terör ya da hiçbir çabalarının Suriye’yi egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma hakkından caydırmayacağının altını çizdi.
Welayet News - BM Güvenlik Konseyinin Suriye’deki durumlara ilişkin oturumda konuşan Caferi Suriye’nin; kaynağı ne olursa olsun herhangi bir saldırıya karşı koyma hakkının altını çizdi. Caferi BMGK’de daimi üye ya da daimi üye olmayan, büyük veya küçük kim tarafından olursa olsun Irak ve Libya’da yaşanan senaryoyu Suriye’de yeniden gerçekleştirmelerine Suriye’nin kesinlikle izin vermeyeceğini vurguladı
Suriye’yi kimyasal silah kullanmakla suçlayan devletleri eleştiren Caferi; Suriye’nin hiçbir zaman hiçbir yerde kesinlikle kimyasal ya da benzeri hiçbir silah kullanmadığının altını çizdi. Caferi bu suçlamalarda bulunan devletlerin bizzat kendilerinin kimyasal ve daha başka kitle imha silahları kullananların başında yer aldığını belirtti.
ABD’nin Japonya, Vietnam, Irak ve daha başka bölgelerde kullandığı kitle imha silahlarına dikkat çeken Caferi; Batılı devletlerin kimyasal silah saldırısı, insan hakları ve demokrasi gibi deyimler altında gerçekleri çarpıtıp siyasi ajandalarını hayata geçirmede artık dünya kamuoyunu kandırmalarının mümkün olmadığının altını çizdi.
Fransa’nın Cezayir’de masum insanları direklere bağlayıp nükleer denemelerinde kullandığına dikkat çeken Caferi; İngiltere’nin de adalarda insanlar üzerinde yaptığı nükleer denemelere vurgu yaptı.
Suriye’nin Duma ya da başka bölgelerde kimyasal silah saldırısı iddialarının tarafsız, dürüst ve profesyonel bir şekilde soruşturulmasını her zaman herkesten daha çok istediğini ve bu konuda işbirliği sergilediğinin altını çizen Caferi; bu soruşturulmaların yapılmasını asıl engelleyenlerin ABD, İngiltere, Fransa ve müttefikleri olduğunu bir kez daha kaydetti.
Caferi gerçek ve dürüst bir soruşturmanın söz konusu ülkelerin iddialarını ve edat olarak kullandıkları teröristlerin yalanlarını deşifre edeceğini, dolayısıyla bu devletlerin gerçekçi ve dürüst bir soruşturma değil, sadece ve sadece kendi iddialarına hizmet edecek çarpıtılmış bir soruşturmanın yapılmasını istediklerinin vurguladı.
Yeni yorum ekle