İnsanlık Tarihinde İnsanların Bugünkü Kadar Kurtarıcıya İhtiyaç Duydukları Görülmemiştir

Cu, 10/04/2020 - 09:14

İmam Hamanei, Hz. Mehdi'nin (a.c) kutlu doğum günü dolayısıyla yaptığı konuşmada gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Welayet News - İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, bugün 12. İmam Hz. Mehdi'nin (a.f) mübarek doğum günü münasebetiyle canlı yayında bir konuşma yaptı.

Dünyada ve özellikle İran'da yaşanan Covid-19 krizine de değinen İmam Hamanei, konu hakkında detaylı istatistik bilgileri verirken tüm yaşanan bu olaylardan dersler almamız gerektiğine vurgu yaptı.

İslam Devrimi Lideri’nin konuşmasının satır başları şu şekildedir:

Siz değerli kardeşlerim ve bacılarımın, tüm dünya Müslümanlarının ve yeryüzündeki bütün özgürlük taraftarlarının Nime-i Şaban Bayramı mübarek olsun.

Bendeniz sizlerle yakından görüşme imkânı bulamadığım ve bu şekilde uzaktan konuştuğum için üzgünüm, ama bu da bizler için bir tecrübedir.

İnsanlık tarihinde bugüne kadar dünyanın herhangi bir yerinde insanoğlunun böylesine bir kurtarıcıya ihtiyaç duydukları görülmemiştir.

İnsanlığın kurtarıcıya olan ihtiyacı tarih boyunca bu kadar kendini belli etmemişti.

Belki de tüm insanlık tarihi boyunca bugün duyulan ihtiyaç kadar hiçbir zaman yeryüzünde yaşayan insanoğlu bir kurtarıcıya ihtiyaç duymamıştı. İster durumun farkında olan seçkin insanlar olsun, isterse de bilgisizlikleri nedeniyle kim olduğunu bilmemelerine rağmen yine bir kurtarıcıya, bir Mehdi’ye, İlahi bir kudrete, masum bir İmam’a, bir yol göstericiye ihtiyaç duyuyorlar.

İnsanlık tarihinde böylesi yüce bir hisse bu denli yoğun bir iştiyak olmamıştır.

Bugün insanlık, birçok siyasi düşünce ve akımı denemiş, farklı kulvarlarda ilerlemiş; Komünizmden Batı Demokrasisine ve hatta Liberal Demokrasiye bir yığın çeşitli akımları denemesine, bunca iddia ve vaatlerine rağmen insanoğlu yine de bir huzur ve asayiş bulamıyor.

İnsanlık bilimin hayret verici bunca gelişmesine ve dünyayı tamamen değiştirmesine rağmen yine de kendisini rahat hissetmiyorlar. Bu yaşanan tüm gelişmeler refah seviyesini yükseltse de insanlara mutluluk ve huzur veremiyor.

İnsanlık yoksullukla yüz yüze, hastalıklarla, günah ve pisliklerle, adaletsizliklerle,  eşitsizliklerle, uçuruma dönüşen sınıf farklılıklarıyla yüz yüze. Örneğin, insanın bilgeliği büyük bir nimettir ve dünyadaki birçok problemi çözebilir, ancak bazı düğümler bununla çözülemez.

Bugün, dünyadaki adaletsizlik bilimle besleniyor; yani ileri bilimler ulusların adaletsizliği ve tahakkümüne hizmet ediyor. Bunları çözmek için İlahi bir güç ve masum bir imamın olması gerekiyor. Dolayısıyla Hazret-i Bakiyatullah el-A'zam'ın (İmam Mehdi'nin) en büyük görevi insanlığı adalete çağırmaktır.

Yaşanan Corona Virüs vakıası hem hükümetler ve hem de milletler için tam bir sınavdır. Aziz İran halkı bu sınavda tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen iyi bir efor sarf etti. Böylesi hassa bir dönemde canla başla çalışan doktorların, hemşirelerin ve sağlık personelinin Corona Virüs'le olan mücadeledeki fedakarlıkları ise takdire şayandır.

Böylesi bir durumda Batı dünyasında alışveriş merkezlerinin bir kaç saat içerisinde boşaltılması, silah satın almak, yaşlı ve engelli hastaların tedavisine dikkat etmemek, Batılı milletlerin batıcılık felsefesinden kaynaklanan davranışlarındandır.

Amerikalı bir senatör, Vahşi Batı'nın tekrar hayat bulduğunu söylemişti. Bizler Batı'nın ‘Vahşi Bir Ruha’ sahip olduğunu söylediğimizde ise, kimileri şaşkınlıkla bunu reddetmişti.

İki dünya savaşında 10 milyondan fazla insan katledildi. Vietnam Savaşı olsun, Irak işgali ya da bir çok diğer Amerikan saldırısında birçok masum insan Amerikalılar tarafından öldürüldü. Milyonlarca insan da hala düşmanın ve emperyalizmin baskısı altında yaşamakta. Yemen'de, Filistin'de ve dünyanın birçok farklı noktasında durum hep aynı.

Öyleyse Corona Virüs konusu bizi düşmanın hile ve şeraretinden gafil etmemeli. Onların habis planlarını göz ardı etmemeliyiz.

Sizlerle paylaşmak istediğim bir diğer önemli nokta ise; bizleri manevi olarak diri tutan ve ruhumuzu besleyen toplu halde yapılan dualardan, sohbetlerden ve tevessüllerden bu mübarek Ramazan Ayı’nda kanımca mahrum kalacağız. Bu günlerde bir başımıza yapacağımız dualardan ve manevi alışverişlerden gaflet edip ruhumuzu bu nimetlerden mahrum etmeyelim.

Bizler kendi odamızda, bir başımıza veya ailemizle, çocuklarımızla bunları yerine getirebiliriz. Bu gönül bağını, ibadetleri huşu ve teslimiyetle yerine getirebiliriz. Öte yandan televizyonlardan yayınlanacak olan bu minvaldeki programlardan da yararlanabiliriz.

Önemli olan bu işi hakkıyla yerine getirmektir./Kududusgunu



Yeni yorum ekle